Rüya Sarmalı

559 100 1.3K
                                    

Ensemden sırtıma doğru yayılan ağrı bir süre sonra dayanılmaz bir hal alınca not tutmayı bırakıp, bir kedi gibi gerindim.Köşedeki masada oturmuş, çalışma notlarının arasına gömülen kız ve iki masa ötedeki kitabın üzerinde uyuyakalmış, gözlükleri yüzünde garip bir açıyla çarpılmış gibi duran çocuk haricinde kimse kalmamıştı.

Saatime göz attım. Çoktan akşam yemeği saatini kaçırmıştım. Bunu hatırlamak midemin guruldamasına neden olmuştu.
Kitabı özenle kapatıp, reddedileceğimi  bile bile şansımı tekrar denemeye karar vererek kütüphanenin kitap ödünç alma bankosuna ilerledim. Her zaman canı sıkkın gibi duran , öğrencilerin sorularını mekanik ve sıkkın ses tonuyla yanıtladığı için Robocop lakabını taktıkları görevliye en sevimli tebessümümle  gülümsedim.

''Afedersiniz,bir şey soracaktım.''

Hiçbir şey demeden canını sıkan bir vızıltıymışım gibi
gözlüklerinin üstünden bana baktı.

'' Bu kitabı ödünç almak istiyordum da.''

Kütüphane kartımı uzatmıştım. Kitaba göz attıktan sonra bana aptalmışım gibi baktı.

''Sadece burada kullanabilirsiniz. Dışarı çıkaramazsınız. Özel arşive ait bu kitap. Sadece kütüphane içinde kullanım izni var.''

'' Biliyorum ama iki gün sonraya yetiştirmem gereken bir ödev için lazım. Kimliğimi filan bıraksam olmaz mı? ''

'' Istisna yapamayız. Kurallar böyle. Özel arşive ait kitapları çıkartmanız yasak.''

'' Biliyorum ama geri geldiğimde bulamıyorum bazen .En azından bu gecelik ödünç alamaz mıyım ? ''

'' Hayır.''

'' Sadece öğrenci değilim, aynı zamanda Profesör Levent Okuyan'ın  yanında asistanım da.Isterseniz sizi aramasını sağlayabilirim. Kendisi bana kefil olacaktır.''

'' Hanımefendi isterseniz rektörün yanında asistan olun. Kimse için kuralları çiğneyemeyiz.Kitabı ancak burada kullanabilirsiniz.
Işiniz acilse kütüphane gece boyunca açık. ''

'' Ama benim yurda dönmem gerekiyor.Giriş saati var da. Kalamam ki ''

'' Bu da sizin sorununuz. ''

Kitabı iade edilen kitapları koyduğu tekerlekli masaya koymuştu. Kabalığı yüzünden yanaklarım alev almış gibi yanıyordu.Tam ağzımı açıp saydırmaya hazırlanacakken, derinden gelen hoş tınılı bir ses araya girdi.

'' Bakar mısınız? Şu kitabı arıyorum ama olması gereken rafta bulamadım. Ödünç mü alınmış acaba ? Bir kontrol eder misiniz?''

Bu sesi tanıyordum. Kütüphanede  kitap ödünç almak isteyecek en son kişi bile olamayacak birinin şu saatte ne işi olabilirdi ki ? Göz ucuyla bakınca hayal etmediğime emin oldum. Bir sürü ortak ders aldığım Kayra Ateş bankoya yaslanmış, elindeki kağıdı kütüphane görevlisine uzatıyordu.

Her zamanki gibi tepeden tırnağa siyahlar içindeydi. Siyah saçları  dağınık bir şekilde siyah deri montunun üzerinde parlıyordu. Cidden saçları  için ne kullanıyordu da bu kadar yumuşak ve parlak görünüyordu?

Kaşının ve alt dudağının kenarındaki piercingleri, boynundaki dövmesi ,kot pantolonundan sarkan zincirleri, taktığı kızılderili ve viking tasarımlı kolyeleri, baş parmakları da dahil taktığı yüzükleri ve motorcu botlarıyla kütüphane meraklısı inek bir öğrenciden çok yolunu şaşırıp da içeri girmiş bir metalciye benziyordu.

Sınıftakiler ondan genellikle çekinir ve uzak dururlardı.
Kimseye bulaşmadan hep bir köşede tek başına otururdu.
Genelde kulaklıkla müzik dinliyordu ama o kadar çok açıyordu ki metal müzik dinlediğini fark ettikleri için erkekler ona hemen satanist damgasını yapıştırmışlardı. Büyük ihtimalle bunu kıskandıkları için yapıyor olabilirlerdi.

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin