Koleksiyoncu

246 62 549
                                    

" Derin "

Uğursuz bir fısıltı ,sonuna kadar açtığı ' Sympathy With The Devil ' şarkısının notalarına rağmen kulağına ulaştı. Son müşteriyi uğurlayıp, kasayı kontrol ettikten sonra ,temizlik yapmak için kalıp , işi bitince arkadaşlarına veda etmiş kuzguni siyah saçlı kız, metrodan çıkmış , evine gitmek için hızlı hızlı gecenin tenhalaşmaya  başlamış sokaklarında yürüyordu.

Evine giden tek yol olan ana caddeden saptığı tekinsiz görünen ara sokaktan geçerken hep aynı rutini tekrarlardı.Kulaklığını takıp, sonuna kadar açtığı müzik, sokağın ürkütücü ıssızlığını ve gecenin tedirgin edici seslerini bastırıp, gerilen sinirlerini yatıştırmasına yardımcı olurdu.

Apartmana girdiği an, o geceyi de kazasız belasız, sarhoş birine,peşine takılıp ona laf atan serserilere veya onu pis pis süzen kaldırımın gediklisi hayat kadınlarına rastlamadan bitirirse kendini şanslı sayıyordu.

Bu gecenin de şanslı gecelerinden birisi olmasını umuyordu.Birkaç adım sonra gene aynı fısıltıyı duydu

"Derin"

Kulaklığı cızırdamaya başlamıştı.

" Derin "

Fısıltıyı bu sefer takip eden, ensesinde tüyleri diken diken eden, derinden gelen , hırıltılı bir nefesin üflenişi net bir şekilde sokakta dolanmıştı. Kulaklığıni indirip, arkasına baktı. Bomboş,karanlık sokakta kimseyi göremedi. Tedirginliği artmıştı.Adımlarını hızlandırdı.Döneceği son bir köşe kalmıştı. Ondan sonra apartmana ulaşacaktı.

Ayağına aniden çıkan esintinin avare avare uçurduğu buruşturulmuş bir kağıt topu takılmıştı. Üstünden atlayıp, yoluna devam etti.

" Derin "

Arkasına baktı tekrar." Kim var orada ?" diye seslenirken sesinin titrediğini duyabiliyordu. Cevap alamamıştı.Eli çantasındaki anahtarlara ve biber gazı spreyine gitti.Anahtarlarını her zaman hazır tutardı.Aptal gibi tehlikeli bir durumda kırk saat arayıp, vakit kaybeden korku filmlerindeki kurbanlarla için için dalga geçtiği salakça hareketi yapmak istemezdi.

" Derin "

Kanını donduran uğursuz, kinci bir kahkaha doldurdu kulaklarını.Rüzgâr daha sert ve hırçın bir ritim tutturmuş, sokak lambaları cızırtılı bir ürkeklikle kırpışıp , karanlığa teslim olmuşlardı.Kalp sesinin gümbürtüsuyle ,sırtından kayan soğuk ter damlaları,kıza korku felcine uğratacak gibi saldırıyorlardı.

Kafasına teğet gecen kapkara bir kuşun sokak lambasına tünediğini gördü. Gözlerini dikmiş onu seyrediyordu. Arkasındaki hareketlenmeyi sezdi sonra.Istemsiz çevirdi kafasını. Karşı duvarda büyüyen gölgeyi gördü.

" Kaç, durma, kaç "

Buket kızın kendini duymayacağını bilerek gene de seslenmişti.Koşup kızı sarsmak, koluna yapışıp kaçırmak istedi.

Kız son bir çabayla koşmak istemişti.Buket onun umutsuzca sokağın köşesine ulaşmaya çalıştığını biliyordu.Kendi nabız atışı kızınkiyle karışırken, kızın savrulan simsiyah saçlarından gelen limonlu şampuan kokusunun masumiyeti midesine yumruk indirmişti.

Kızın hemen arkasındaydı Buket.Siyah deri montuna değecek kadar yakınındaydı.
Bedenini, kızla peşindeki avcının arasına kalkan olarak koymak mümkün olsaydı keşke.

Köşebaşındaki çöp kutusunun dibinde ,bozuk sokaktaki taş çıkıntıya takılıp tökezleyerek düşeceğini biliyordu.Kot pantolonunun yırtılan diz kısmından ,berelenmiş  diz kapağından sızan kanın koyu mavi kumaşı boyayacağını , avuç içlerinin sürtünerek derilerinin kazınacağını biliyordu.
Ciğerlerinin nefese muhtaç büzüşeceğini, kalbinin korkuyla patlayacak gibi göğüs kafesini yumruklayacağını da biliyordu.

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin