Şeytan' ın Gör Dediği

77 11 267
                                    

" Tanrı melekleri yarattığında, meleklerin içinde en güzeli,en güçlüsü, en bilgesi Lucifer'dı. Tanrı ona ölçüsüz bir güzellik ve zeka vermişti. Lucifer Tanrı'ya tapınmalı, onu sonsuza dek sevmeli ve itaat etmeliydi ama yüreği kibre kapıldı .

" Göklere çıkacağım, tahtı
Tanrı'nın yıldızlarından daha yükseğe koyacağım, ilahların toplandığı dağda, Safon' un tepesinde oturacağım, bulutların üstüne çıkacağım, kendimi yücelerin yücesi ile eşit kılacağım. "(Yeşaya 14:13,14)

Tanrı şeytanı ve onun meleklerini kovduktan sonra onlar için hiç tükenmeyecek olan cehennem ateşlerini yarattı. Şeytanı, onun meleklerini ve onları takip eden bütün insanları bu ateşe atacağı bir gün gelecektir.

"Gece gündüz sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir "( Vahiy 20:10)

Şeytan dünyada ve Tanrı' ya karşı savaşıyor. Tanrının yarattığı insanlarını mahvetmek ve kendisiyle beraber cehenneme götürmek istiyor.

" Ayık ve uyanık olun !Düşmanınız iblis kükreyen bir aslan gibi yutacak birini arayarak dolanıyor (1.Petrus 5:8)

Şeytan sizden daha bilgedir Şeytan ınsanları doğru olmayan şeylere inandırır. Ancak Tanrı ondan daha bilgedir. Şeytanın gücünden kurtaracak olan gerçeğin sözüdür.

" Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacaktır ( Yuhanna 8:32)

Portia sessiz koridorda bir gölge gibi süzülerek beyaz huş ağacından yapılmış, dokumalarla bezeli kapıyı ses çıkartmadan açtı. Ay ışığının süzülerek aydınlattığı odayı dolduran düzenli iki nefes alışverişinin geldiği büyük yatağın başucuna ilerledi.

Sevgilisinin güven veren kollarında kumral saçlarının  yumuşak ve parlak dalgalar misali örttüğü geniş göğüse kafasını koyup, huzur içinde uyuyan kızın güzel yüzünü izledi.

Aşkın teslimiyeti ne masumane, ateşi ne günahkar bir baştan çıkarılmaya davetti. Uçuran kanatlarıyla dolandırdığı o eşsiz cennetin bahçesinin aslında sonsuz ateşlerin yuvasının arka avlusu olduğunu bilmeden kendini kaybettiğin teslimiyetin prangası, masumiyetin katliyle mührü kırılan kapının ardındaki günahların kefaretinin bedeli olan hapishane hücresinin alevlerinden içeri çeken zincirlerden başka neydi ki ?

Portia, pekçok insan ömrüne yetecek yaşamında uzun süre sonra gördüğü en saf ışıkla parlayan ruhun sahibi kızın karnına dokundu. Şimdiden  parlayan başka  bir yaşamın kızın  rahminde  oluştuğunu biliyordu.

" Lanet olsun sana Azazel. Ne yapacaksın bu kızla?"

Cevabı net olarak bilmiyordu ama bu kızdan bu bebek olduğu müddetçe kurtulamayacağını biliyordu. Azazel onu yanından ayırmazdı. Kız şimdiden en kıymetli hazinesi olmuştu. Onu kimseye bırakmayacaktı. Bu güzel karanlık meleze bile.

Halbuki merakına engel olamayıp öğrendikleri kızın Yaradanın en güzel eseri olarak yarattığı Lucifer'ın kendisinden bile daha güzel olan karanlık meleze ait olarak yaratıldığını gösteriyordu.

Portia, Azazel'in sırf meydan okumak ve alt etmek için onların yazgısını bozmak gibi basit bir eylemle yetinmeyeceğinin farkındaydı. Aklı karışmamasını isterken  içini saran kıskançlığın yemyeşil zehriyle delice bir karar vermenin eşiğindeydi.

Kızdan kurtulması çocuk oyuncağıydı  ama bu Azazel'i delirtirdi ve onu hiç düşünmeden cehennemin dibine postalardı. Hadi kurtuldu diyelim, akşam saatlerinde teşrif edip, büyük bir hayranlık, büyülenme ve saygıyla hizmet edilen, malikanenin sadece Azazel'e serbest, kendisi dahil herkese yasak güney kanadında kalmakta olan o gözkamaştırıcı kadından nasıl kurtulacaktı.

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin