Sarmal

53 7 117
                                    

Jimmy Carson korkunç bir baş ağrısı ile gözlerini güçlükle araladığında paslı teneke yalamış gibi kekremsi metalik  tattan kurtulmak için boşuna  tükürmeye çalıştı.

Tükürük bezleri kupkuru olmuştu. Güçlükle doğrulup, oturduğu ince şiltenin altından rahatsız edici varlıklarını hissettiği eski yaylara küfrederek ayağa kalktı  ve bulunduğu yerin ayrıntılarını seçmeye çalıştı.

Olanlar yavaş yavaş aklına gelirken  tam  karşıdaki  plastik masanın üzerindeki sürahi dikkatini çekmişti. Yalpalayarak ve halen tam bir netlik kazanmamış görüşünün kısıtlayıcı durumundan dolayı bu kadar kolay bir işi yapmak bile dakikalarını almıştı.

En nihayetinde masaya ulaştığında bardak olmamasını umursamayarak sürahiyi kafaya dikmişti. Hüsrana uğrayarak boş sürahiyi fırlatıp attı

" Bari su  bıraksaydınız. Hangi cehennem çukuruna getirdiniz beni ?"

Sırf duyurmak için yüksek  sesle konuşuyordu. Bu sikik odada bir grup serseri tarafından alıkonulup da başına gelecekleri uslu  uslu beklemeye niyeti yoktu.

Kapıya doğru yürüyüp, avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.

" Hey size diyorum. Dışarıda  beni duyan birileri var mı? Bakın beni niye kaçırdınız bilmiyorum. Fidye içinse kesinlikle yanlış seçim  yaptınız. Öyle  zengin veya ünlü biri değilim. Yani kimse benim için para filan ödemez size. Heyyy beni duyan biri var mı? Çıkarın beni bu odadan."

Olanca kuvvetiyle demir kapıya vurmaya başlamıştı. Elbet bir tanesi eninde sonunda gelecekti. Işte  o zaman onunla konuşup, basından olduğunu söyleyebilirdi.

" Heyy, kimse yok mu ? Bakın birini kaçırmak  cidden ağır yaptırımları olan bir suçtur. Büyük bir suç işliyorsunuz.
Başınız  büyük derde girecek."

Kapı ardına kadar açılırken Jimmy Carson geriye çekilip, kendini koruma  içgüdüsü  ile savunma pozisyonu almıştı. Işine yarayabilecek herhangi bir şey bulmak için hızla etrafına bakındı.

" Sakin ol haşin çocuk. Zarar görmeni  istesek bunu sen baygınken yapardık."

Taş çatlasa yirmibeş yasında olabilecek iri yarı genç adama baktı.

" Kimsiniz siz ? Neden beni kaçırdınız? Amacınız ne ?"

" Öncelikle bağırma. Hem gerek yok, hem de zaten birazdan sebebini öğreneceksin."

Kenara çekilmişti. Jimmy Carson şimdiye dek şahit olduğu en tuhaf adam kaçırma olayını daha acayip ve anlamsız kılan bu harekete şüpheyle gerilerek tepki vermedi.

" Durup size teşekkür etmemi beklemiyorsunuz herhalde ?"

" Onu daha sonra edeceksin zaten. Şimdi orada dikilip duracak mısın yoksa çıkacak mısın? Çok beğendiysen odayı geri döndüğünde keyfini çıkartırsın."

Jimmy Carson onun ukala suratına esaslı bir yumruk atmamak için kendini tuttu. Anlaşılan odadan çıkana dek kazık gibi kapıda dikilmeye devam edecekti. Merakına yenilerek temkinli adımlarla çıktığında aklına eseni yapmadığına sevinmişti. Zira kapının hemen ardındaki kocaman depoyu andıran boş alanda oldukça kalabalık olan arkadaşları anında kaçma girişimini bertaraf ederlerdi.

Etrafta gezinen bakışları ortadaki uzun, dikdörtgen, ahşap masanın etrafında komuta merkezi komutanı gibi özgüven fışkırarak duran uzun boylu, solgun yüzlü, basık burnu ve çatık kaşları ile soğuk ve mesafeli bir ifade taşıyan otuzlu yaşlarındaki adama takıldı. Adam yanındaki ufak tefek başka bir adamla hararetli bir konuşmanın tam ortasındaydı. Jimmy Carson'un bakışlarını hissetmiş gibi ondan tarafa bakmış ve bir daha da gözlerini  ayırmamıştı.

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin