Lütuf

70 13 186
                                    

  KAYRA'NIN AÇISINDAN

Kayra paslı demir gıcırtısı ile beton zemine sürtünerek açılan kapıdan içeri süzülen çiy kırmızı ışıkla ölümüne kapışacak canlı tondaki kıpkırmızı kan, yapışkan zift karası öz ve parçalanmış beden parçalarıyla kaplanmış halde cinnet ve vahşetin vücut bulmuş haliyle gelenleri karşılamak için hırlayarak dönmüştü.

Astaroth içeri girdiği anda mide bulandırıcı metalik kan kokusuna karışan çürük yumurta kokusunu alınca çıkmak için korkuyla gerileyen lejyonlerinin aksine melezin karşısında dikildi.

Gözleri Kayra'nın önünde siper aldığı ölü kızın parçalanmış cesedine takıldı ama Kayra tehditkar bir hırlamaya yana kayıp, görüş alanından saklamıştı cesedi.

" Kaybın için üzgünüm.Talihsiz bir kaza."

Kayra o kadar hızlı üzerine atılıp, yere devirmiş ve gırtlağına çökmüştü ki Astaroth hayal ettiğini sandı.

" Onu bilerek gönderdiniz yanıma. Şimdi o çatallı dilini gırtlağınla beraber koparacağım."

Astaroth etinden içeri saplanan sivri tırnakların acımasızca saplanması ile kasılmıştı. Minicik bir cesaret kalıntısıyla yardımına gelmek için istemsizce içeri geri giren lejyonerlerine can havliyle bağırdı.

" Karışmayın. Çıkın dışarı."

Canlarına minnet kaçmışlardı adeta. Astaroth'la olan kırılmaz sadakat ve yaratıcı- doğdurulan bağı yüzünden kukla gibi gerekirse canlarını verecekleri mühürlemeyi kullanmadığı için efendilerine minnettardılar şu anda.

Astaroth işe yaramayacağını bile bile Kayra'nın bileklerine yapışmıştı. Belial abartmamıştı. Kayra dönüştüğünden beri umduğundan çok daha güçlenmişti.

" Sadece dinle. Ordaki kız..."

" Onu pis diline dolama."

Kayra boğazındaki çemberi daraltmıştı. Astaroth, boynundaki kemiklerin çatırdadığını işitti. Bu seferki sağlıklı, güçlü ve gösterişli  bedeni sevmişti.Ünlü olmak isteyen parasız bir erkek modele aitti. Tesadüfen evde verilen partilerden birine arkadaşlarıyla gelen delikanlı kendini keşfedecek bağlantıları olan biriyle tanışma ihtimaline heyecanlanmıştı.
Astaroth da kibrini ve gösteriş meraklısı naturasının iştahını kabartan korkunç derecede yakışıklı ve masum yüzü ile muhteşem fiziğine.

O sabah zavallı genç budala çok istediği spot ışıkları, para ve ün için bilmeden kendini takas etmişti. Astaroth çok eğlendiği ve hayranlık uyandıran bu bedenin  heba olup gitmesini istemiyordu.

" O kız senin insanın değil. Başka bir kız o."

Kayra bir anlığına algılamayıp, duraksamıştı.

" Ne demek bu lanet şeytan?"

" O kız sandığın kız değil. Neydi..neydi adı ? Irmak."

Astaroth ismi söylemekle ölümcül bir hata yaptığını anladı.
Kayra'nın yüzü ilkel ve saf bir öfkeyle kaplanmıştı. Kızın ismini bile başkasından duymaya tahammülü yoktu. Astaroth boynunun kırılmaya bir tık uzaklıkta parçalanmayı ise şimdiden  bir tık geçtiğini hissederek konuştu ama ağzının içi kendi özüyle dolmaya başlamıştı.

" Sadece bak. Dik..katli bak..Başka kız olduğunu  gör..göreceksin. San..sanrı görmüş..sün ..O san..sanmış..sın..."

Kayra onun yapışkan özünün sızmaya başladığı gözlerine bakıp, gırtlağını bıraktı. Astaroth öksürerek muhtaç kaldığı nefesi aranıyordu çılgınca. Küçücük bir nefesi ancak içine çekebilmişti ki Kayra kafasını iki elinin arasında olgun bir karpuz gibi tutup, sıkıştırmaya başlamıştı.

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin