Lanet

262 67 722
                                    

" Kendilerini şehvetin ahlaksızlığına teslim eden ve yabanıl etin tadının peşine düşen Sodome ile Gomorrah ve onların yolundan giden etraflarındaki tüm şehirlerin kaderine benzer şekilde, sonsuz ateşin intikamında acılar çekerek, hüküm gününden önceki karanlıkta, sonsuza dek zincirlenmiş halde, gazabını bekleyecek o isyankar, yeminlerini tutamamış, görevlerini unutmuş olan seçilmişler " ( Jude 1:6.7)

" Neden adımı vermedin ? Benim aldığımı söyleyebilirdin ama söylemedin? Neden ?"

Irmak yürüyüp gitmek istiyordu ama Kayra tam önüne geçmiş, gözlerini ona dikmişken bedeni kendine meydan okuyarak çakılıp kalmıştı. Etraftan geçen öğrencilerin onları tuhaf bakışlarla süzdüklerinin farkındaydı. Kayra'nın ise onu bilmeceyi çözmek ister gibi süzdüğünün daha çok farkındaydı.

" Söylememi mi isterdin ?"

" Beklerdim diyelim. Sonuçta başını derde sokan benim."

" Kitabı çalarken umursamayıp şimdi mi umursuyorsun ?Komiksin doğrusu."

Irmak sırtını dönüp, ters istikamette yürümeye başladı. Ancak Kayra yanına gelip, onunla yürümeye başlamıştı. Sinirlenerek durdu.

" Lütfen rahat bırakır mısın beni. Kitap mevzusu kapandı. Başım dertte değil. Senin zaten değil. Neden seni ispiyonlamadığıma gelince senin gibi kendini düşünen bir piç kurusu, bir pislik torbası olmadığımdandır."

Nabzı kulaklarında atıyordu. Kayra kadar iri yapılı, korkutucu bir tipe dik dik konuşup, sinirlendirmesi aptalcaydı ama umurunda değildi. Kız filan dinlemeden kafayı gömecek bir tarzı var gibiydi ama gülmeye başlamıştı. Irmak dumur olarak ona bakakalmıştı

" Bak bu iyiydi. Hiç senin gibi çıtkırıldım bir Mary Sue'dan beklenecek hareketler değil."

" Mary Sue mu ? "

" Evet,Mary Sue. Şu saftirik saftirik dolanıp, küçük bayan günışığı gibi herkese gülücükler dağıtan bayan en doğru en çalışkan en.."

" Kim olduğunu biliyorum." diye sabrı tükenerek çıkıştı.

" Ha, iyi o zaman."

" Ya sabır." deyip yürüdü tekrar.

Ancak Kayra da onunla yürümeye devam ediyordu. Yokmuş gibi davranmaya karar verip, adımlarını hızlandırdı.

" Neden bu kadar kızdın ki ? Göründüğün kadar sinir bozucu, herşeyi kuralına göre yapan iyi yetiştirilmiş inek bir tip değilmişsin."

Irmak durup, gözlerinden alevler saçarak ona baktı.

" Sen de göründüğünden daha büyük bir pislikmişsin. Seni hiç kimsenin sevmemesine şaşırmamak lazım. Kabasın, ukala ve vurdumduymazsın. Kendini herkesten akıllı, üstün sanan ama kimsenin etrafında asla görmek istemeyeceği süzme bir piç kurususun."

Kayra'nın yüzündeki gülümseme solmuş, gözleri bir an bulutlanmıştı. Irmak pişman olup, sustu. Incinmiş miydi yani ? Sanki yaralı bir yere dokundurmuştu.

" Özür dilerim." diyebildi.

Kayra ona ikinci bir kafası çıkmış gibi bakıyordu. Irmak onun sırıttığını görünce yeniden kasıldı.

" Hemen de vicdan yapıyorsun. Tam bu kız vay canına dişli hatunmuş aslında diye beni şaşırtmayı başarmıştın."

" Bir an seni insan yerine koymuşum demek naparsın."

Kayra'nın midesine yumruk yemiş gibi irkilmesi gözünden kaçmamıştı. Şimdi  neden onu deney hayvanını inceleyen bilimadamı gibi inceleyerek bakmaya başlamıştı ki ?

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin