Buket Avcı Açısından
Boğazı kurumuştu.Tırnaklarını avucuna batırdığını su şişesine uzanınca fark etti. Kapının önünde dikilmeye devam ettikleri için Anthony ve kendisine gözlerini dikmiş inzibata dönüp, işine bakmasını söylemek geliyordu içinden .
" Iyi misin Buket ?"
Anthony Barnes'a bakıp kafasını salladı. " Gidelim buradan "
Anthony arabasına yönelen kadınla yürürken sabahtan beri boşa kürek sallamalarının Buket'i kızdırdığının farkındaydı.Önce kampüsten eli boş dönmüşlerdi. Profesör daha final sınavları bile bitmeden izne gitmişti.
Şimdi de Gökhan Okuyan'ı nihayet bulacaklarını sandıkları kışlanın nizamiye kapısından bile içeri giremeden dönüyorlardı. Gökhan Okuyan da tesadüfe bakın ki izne çıkmıştı.
Arabayı bir türlü çalıştırmayıp, gözlerini az önce ayrıldıkları kapıdan ayırmayan Buket'e baktı. Genç kadının yüzü adeta duygu karmaşasının aynası gibiydi. Hayalkırıklığı ve öfkenin başı çektiği hisler curcunasının içinde kaybolmuş hali her zamanki kendinden emin ve soğukkanlı kadını küçük, kırılgan bir kız çocuğuna benzetmişti.
" Artık nerede olduğunu biliyorsun. Izinden döndüğünde Gökhan Okuyan'a kafandaki tüm soruları sorma fırsatın olacak."
" Bunca zaman dibimdeymiş. Aynı şehirdeymişiz. Onu çok daha önce bulabilirmişim."diye mırıldandı.
" Hatırlamadığın birini aramadığın için kendini suçlamıyorsun değil mi ?"
Buket ilk defa adama bakmıştı.
" Sence de tesadüf olamayacak kadar çok tesadüf olmaya başlamadı mı Anthony ?"
" Ne gibi ?"
" Düşünsene, ta Italya'da rahibin birinde duran kutuda benim ve Gökhan Okuyan'ın resmi çıkıyor. Benim geçmişimin bir parçasında yeri olan bu adam profesörün kardeşi çıkıyor. Hançerler ve mühür kırıcılar bana veya Gökhan Okuyan'a ulaşsın diye sana emanet ediliyor ve ne öğreniyoruz ? Bir çeşit ayinde kullanılacaklarını. Bu ayinin bir parçası benim peşinde olduğum o katilin öldürdüğü zavallı kızlar. "
Anthony'nin yüzündeki ifade ciddileşmisti. "Haklısın. Tesadüf olamayacak kadar fazla tesadüf var. Ne yapmayı düşünüyorsun peki ?"
Buket iç geçirdi." Geçmişim beklemek zorunda. O pisliği yakalayacağım. Cesedi bırakacağı yerde onu bekliyor olacağım ve bu kez kurtulmasına izin vermeyeceğim."
" Ne zaman bırakacağını bilmiyoruz."
" Geceyi bekleyecek. Karanlık olunca ortaya çıkıyor. O çirkin suratını karanlığa gizliyor."
" Bu herhangi bir gece olabilir ama."
" Altı. Ikinci cesedi ilkinden altı gün sonra bıraktı. Üçüncüyü ise ikinciden altı gün sonra bulduk. Bu gece altıncı gece. Altıncı kurbanını bu gece bırakacak. Ama bu kez ben orada olacağım."
" Tek başına mı? Destek olmadan oraya gitmen akıllıca olmaz Buket. Tek başına karşısına çıkmamalısın."
Anthony'nin endişe dolu sesi Buket'i gülümsetmişti.
" Şimdi karakola gidip, amirimle konuşacağım. Ona durumu anlatacağım. Tek başıma gidecek kadar delirmiş gibi bir halim var mı sence ?"
Anthony gülümsedi. "Bu vakaya karşı duyduğun hisler oldukça kuvvetli. Senin için işten fazlası olduğu ortada. Kişisel bir bağın ve sebeplerin var. Bu yüzden duygusal kararlar vermenden endişe ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadim Ittifak #wattys2019
FantasyOnlar tarihin yazılmaya başlamasından çok daha uzun zamandır buradalar.Unutuldular . Affedilmediler.Cezalandırıldılar Hesapl aştılar. Araya karıştılar.Fark edilmeden yaşadılar.Ve en eski düşmanları birer birer onları bulup avlamaya başlayınca oyun...