Şeytanın Gör Dediği

96 26 290
                                    

Eva odanın önünden geçerken, duyduğu eski bir çocuk şarkısıyla duraksadı.Dru'nun kadın olamamış minik bedenine geçirdiği süslü, yumuşak saten ve pahalı fransız dantelinden özel olarak dikilmiş baştan çıkartıcı dişi elbiseye inat masumluktaki sesine yakışan bir melodiydi.

Abisi  Belial'in bedenini aynı yaşa mahkum ettiği bencilce seçimini telafi edercesine Dru'nun içinde filizlenirken dondurulmuş ,asla ulaşamayacağı kadın halini ondan çaldığı için özür olarak kardeşine temin ettiği makyaj masasının aynası karşısında oturmuş,saçlarını fırçalıyordu.

Eva, küçük kadın-kızın aşığıyla gizlice buluşmaya gidermiş gibi özenle hazırlanışını izlerken içi acımayla dolmuştu. Zamanın sıkıştığı bu evdeki çürümüş ve kibirli kof ruhlar mezarlığının sakinleri arasında içinde tuhaf hisler uyandıran tek kişi bu küçük kaçıktı.

" Neyin peşindesin Dru ?" diye içinden geçirmeden edemedi.

Son günlerde Dru'nun evdeki tuhaf bir heyecanla parlayan yüzü ve sakin enerjisi Eva' nın dikkatli gözlerinden kaçmamıştı. Genelde deliliğinin nevrotik hezeyanları içinde kaçık oyun kurgularında yaşayan kız belli bir amacı varmış gibi sakindi.

Onunla muhatap olmayı istemediğinden sessizce gitmeye niyetlenmişken, Dru'nun sesini duydu

" Güzel olmuş muyum Eva ?"

Dru aynadaki aksinden gözünü ayırmadan sormuştu. Eva istemese de odanın kapısına geri dönüp, kıza baktı.

" Çok güzel olmuşsun. " dedi sadece.

Içeri girmemişti. Dru'nun odasındaki kasvet onu boğuyordu. Sinir krizi geçirip odasındaki küçük kız pembesi rengindeki tüm eşyalarını  içinde kendisi de varken tutuşturmuştu. Belial yangının  içine dalarak alev alarak yanan pembe kadifeden perdeyi tatmin olmuş bir hınçla izleyen kardeşini zorla çıkartmıştı.

" Neden? Neden yaktın herşeyi Dru ?" diye Belial sorduğunda Dru küçük yumruklarıyla ona vurmaya başlamış ve çığlık çığlığa bağırmıştı.

" Ben oyuncak bebek değilim. Nefret ediyorum bu odadan. Nefret. Iğrenç bir oda burası. Lanet bir küçük kız odası."

" Sen de yanabilirdin Dru."

" Yansaydım. Ölseydim keşke. Kurtulurdum."

Belial sarılıp kardeşini sakinleştirmek istemişti.

" Öyle şeyler söyleme. Ben sensiz napardım?"

Dru hırçın bir öfkeyle çırpınmıştı.

" Yanlız kalmamak için bu hale getirdin beni sen. Bu bedene sıkıştım. Bir dakika bile büyümeyen, değişmeyen bu bedene. Bak bana Belial, seni bencil sülük. Bak ne yaptın bana ? Asla bir kadın olamayacağım. Hep böyle küçük,oyuncak bebek kalacağım." deyip ağlamaya başlamış, kan kırmızısı gözyaşları kar beyazı porselen tenini boyamıştı.

Birkaç gün ikisi de ortalarda görünmedikten sonra evin başka kanadında siyah abanozdan, kakmalı ve oymalı ağır mobilyalar ve şarap kırmızısı  ağır kadife perdeler, simsiyah ayı postundan halısı ile gotik bir korku kraliçesinin yuvasına çevrilen odaya taşınmıştı.

Küçük prenses elbiselerinin yerini alan özel dikim şuh ve dişi kıyafetler, deri elbiseler, pantalonlar almış, evin koridorlarında ince topuklu ayakkabılarının ve çizmelerinin sesleri yankılanır olmuştu. Çocuk masumiyetini ve yuvarlak hatlarını kaybetmeyen yüzünü özenle boyadığı makyajıyla  bir çeşit şirk ucubesi cüce kadın gibi kendini göstermeye bayılıyordu. Belial'in korkusundan ve Dru'nun delilik nöbetlerinden çekinen ev sakinlerinin gizli eğlence ve alay konusu olan kadın-kız Dru'nun gözlerindeki gizli hüznün ve özlemin farkında olan bir kaç kişiden biriydi Eva. Asla sahip olamayacağı yetişkin kadın bedenini yerine ebediyen yeniyetme görünüme sıkışan  lolita'nın  yalnızlığının ve çaresizliğinin tablosuydu gözleri.

Kadim Ittifak #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin