-Ayinler cadılara özgüdür. Büyücüler de ayin yapabilir fakat biz bunu yasak büyüler olarak adlandırırız. Biz büyücüler daha çok ritüelleri tercih ederiz. Yapımı hem kolay hem de bir zararı yoktur.
Bence bunlar korkaklar ya da güçleri yetmiyor. Ayin yapmamak nedir arkadaşım. Ormanın karanlığında ateş önünde canlı kurban etmiceksem ben niye varım?
Tüm okulda bir ses yankılandı.
-Teneffüste herkes konferans salonununa. Öğretmen öğrenci hizmetli herkes.
Tuhaf. Niye durduk yere çağırıyorlar ki.
-Tüm temsilciler konferans salonuna. Hemen şimdi.
Öğretmene baktım. Kafasını salladı. Ayağa kalkıp sınıftan çıkarken tüm gözler benim üzerimdeydi.
En alt katta bulunan salona indiğimde yavaştan toplanmaya başlamışlardı.
Sonunda herkes geldiğinde büyük masaya oturduk. Yanımda tanımadığım üst sınıflardan bir çocuk vardı.
-Bakın öncelikle üç tane kötü haberim var. Bir tane iyi.
-İyiden başlayalım dedim.
Kimse konuşmazken benim konuşmam dikkat çekmişti. Omuz silktim.
Gülümsedi Bay Latherwood.
-Bir yarışma düzenliyoruz. Kazanana ödül var. İyi haber bu.
Kötülere geçicek olursak. Yeni bir tür keşfedildi. Ya da ortaya çıktı bilmiyorum. Elementçiler.-Elementçiler mi?
Tarzında fısıldaşmalar başladı.
-Evet suyu toprağı havayı ve ateşi kullananlar. Asıl sorun şu ki Elementçiler şuan en üstün varlık ve en iyi varlık kabul ediliyor. Tanrıça son zamanlarda büyücülerden de bıkmaya başlamış. Cadıları zaten sevmiyordu. Elementçiler hem bize hem cadılara bir savaş açabilir.
-İyi de bizim kazanma olasılığımız daha yüksek değil mi? Diye sordu yanımdaki çocuk.
-Normalde evet derdim. Ama bir sorun var. Tanrıça onların tarafında. Olurda onları bastırmaya kalkarsak en önde bize karşı savaşmaktan hatta yok etmekten çekineceğini sanmıyorum. Dahası sizi toprağa gömebilicek diri diri yakabilecek, boğabilicek, uçurup yerden yere vurabilicek bir gruptan bahsediyoruz.
-Asalarımız boş durmuyor. Boş boş tarihten bahsediceğinize bir kaç büyü öğretseniz belki şansımız yüksebilir ha?
-Bu ne kibir böyle Madelaine?
-Üzgünüm ama haklıyım. Yasak büyüleri bize anlatmanız bizi onlardan uzak tutmuyor. Tam tersi daha çok araştırma hatta deneme yoluna sürüklüyor. Kabul edin yasaklar daha ilgi çekicidir. Herkes ormandaki o görünmez duvarın arkasındaki yaşamı merak ediyor. Sadece cadılardan üstün olduğumuzu sürekli bize aşılayarak zaten bizi bu konuda kibirli yapmıyor musunuz?
-Ya salonu terk et ya da sus Madelaine. Bunlar daha sonra tartışılması gereken konular.
-Harika. Bakın ne diycem. Eminim ki bu haberlerinizin birinde de tanrıçayı aramak için bir grup seçiceksinizdir. Onu bulunca hediyeler verip kendinizi affettirmeye çalışıcaksınızdır. Ama bu oldukça tehlikelidir çünkü bizi öldürebilir. Zaten daha doğduğunuzdan beri size sopalarla büyü yapmanızı söyleyen bir tanrıçadan ne beklersiniz ki?
-Sendeki bu kin de ne?
-Size oldukça yararlı bir fikir vereyim mi? Gidin cadılarla ittifak kurun. Cadılarda sizin soyunuzdan. Tek fark onlar sizden çok daha gelişmiş varlıklar. Onlardan üstün falan olduğunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madelaine Blackpearl (Tamamlandı)
FantasyHer birinin asası doğanın onlara kendisinden bahşettiği birer sihirli sopa. Sopa diyerek onları ezdiğimi düşünmeyin. Onlar doğanın sevilen çocukları. Bizse sevilmeyeniz.