—Seni seviyorum.
—Ne?!
Kahkaha attı.
—Yüzündeki ifade baya iyiydi.Yüzümü normale çevirip benle dalga geçtiğini idrak etmiştim. Bir anda söylemesi tuhaf gelmişti.
—Ha-ha çok komik.
Arkasından bir ışık geldi.
—Efendim acilen cadılar ve büyücülerin olduğu meclise gitmeniz gerekiyor. Beklenmedik durumlar var sanırım. Araştırmanız isteniyor.
—Ne oldu? Diye sordu.
—Cadılar ve büyücüler on asır aradan sonra ilk defa bir mecliste buluşuyor. Bu herkesi tedirgin etti.
—Tamam gidiyorum.
Daha bir adım atmamışken hemen içeri biri daha girdi. Oldukça değişik bir erkek.
—Cadı ve büyücülerin meclisi yalnızca onlara görünür ve bir büyüyle içeri girilir. Sen tek gidemezsin Edward.
—Ne yapmalıyız?
—Ruhunu arkandaki cadının bedenine yerleştiricem. Zaten şuan oldukça zayıf. İtiraz edemez. Bedenini birlikte yönetirsiniz. Muhtemelen sen şu durumda daha ağır basarsın.
—Olmaz. Diye çıkmıştım hemen.
—Sana fikrini soran olmadı.
—Büyüyü ben söylemedikten sonra hiç bir işe yaramaz.
—Söylemek zorunda kalırsın o zaman. Nasıl olsa meclisi sen varken görebiliyor olucam. Anında diğerlerini de çağırır beklemedikleri bir anda üst düzeylerin işini bitiririz.
Tırnaklarımı avuç içime bastırdım. Uzun tırnaklarım anında batarken bir çarem olmadığını biliyorum.
—Sen ruhları mı yönetebiliyorsun? Diye aniden kafamı kaldırdım.
—Evet türümün tek örneğiyim.
Gözlerimi kısarak ona baktım. Normal biri değildi.
—Her neyse halledelim şu işi. Bu kadar bakışma yeter diye araya girdi Edward.
Beni kafesten dışarı çıkardılar.
—Öncelikle sakın yemek yemesine uyumasına izin verme. Gücünü toplarsa enerjisi karşısında ölürsün.
Edward kafasını salladı.
—Artı olarak kendi gücünü de kullanma. Fiziksel ve ruhsal olarak çok zayıf. Bu sefer o senin enerjin karşında ölebilir. Tabi bu ne kadar önemliyse.
Göz devirdim. Edwarda baktığımda tereddüte olduğunu farkettim. Yine göz devirdim. Bu sefer ona.
Zaten ayakta bile zor duruyordum.
—Bir de dikkat et gücünü kullandığın durumda gücünün ona geçme gibi ya da paylaşma gibi bir durumunda var. Güç vampiri olup olmadığını bilmiyoruz. Ama şunu bil ki cadı ve büyücülerin hepsi enerji vampiridir.
—Artık halletsek mi şu işi dedim bıkkınlıkla.
Edwardın kolundan tutup geriye çekti ve tam göğsünün ortasına doğru vurduğunda Edwardın gözleri kapandı ve geriye doğru düşmeye başladı.
—Şimdi Edward sadece kızın bedenine gir.
Arkamdan içime doğru bir şey hissettim.
—Red etmeye çalışırsan canın acır sakin ol.
Bacaklarımda kafamda her yerimde bir baskı hissettim. Sonunda geçtiğinde gözlerimi açtım.
—Bu berbat bir his. Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madelaine Blackpearl (Tamamlandı)
FantasyHer birinin asası doğanın onlara kendisinden bahşettiği birer sihirli sopa. Sopa diyerek onları ezdiğimi düşünmeyin. Onlar doğanın sevilen çocukları. Bizse sevilmeyeniz.