Yol

2K 217 12
                                    

-Muhtemelen bir rahatsızlığından dolayı kalp krizi geçirmiş diyorlar.

-Çok korkunçtu. Bir de tam önümde oldu. Dedim.

-İyisin değil mi? Gözlerindeki o şok olmuş ifade kesinlikle endişelenmemize sebep oldu.

-Yani gece rüyama girdi. Pek uyuyamadım.

Yalan söylemekten asla geri kalmıyordum. Öldürdüğüm için sanırım pişmandım. Ve ben sinirime yenilmiştim.

Bir kez daha güçlerimi kaybetmek tüm gece ağlamama neden olmuştu.

Magnus'un sınıfa dalıp beni kolumdan tutarak sürüklemeye başlamasıyla şaşırmıştım. Alt kata kamera odasına girdiğinde ona bakıyordum.

-Bunu nasıl yaparsın? Gerçekten birini öldürebiliyor musun?

-Bu zamana kadar ne yaptığımı sanıyorsun?

-Güçlerini kaybettin değil mi?

Cevap vermedim.

-Mutlusundur umarım şimdi. Diyerek sinirle çıktı.

Ben de arkasından çıkarak sınıfıma çıktım.

-Annemlerle konuştum. Olayı biliyorlar. Bu yüzden biraz okula ara verip dağ evine gidebileceğimizi söyledi. Dedi Jeremy.

-Gerçekten mi? Bu çok güzel olur. Dedi Rose.

-Bence de güzel olur bu okul ortamından uzaklaşmak için. Dedim.

-Ernest'ı da çağırmalıyız. Dağ evi çok büyük. Sınıftan diğerlerini de çağıralım. Gelmek isteyen gelsin.

Omuz silktim bana farketmezdi.

-Bu hafta sonu cumartesi erken den çıkıyoruz.

-Tamamdır. Ben Ernest'a haber veriyorum. Diyerek yanımızdan ayrıldı Rose.

...

-İki araba gidicez. Ehliyetimiz yok. Ama ben kullanmayı biliyorum. Dedi Rose.

-Ben de biliyorum. Dedim.

-Güzel o zaman iki arabayı da biz kullanalım.

-Tamamdır.

-Önden ben gidiyorum. Arkamdan kaçırma. Bi ara benzinlikte durup alışveriş yapıcaz.

Ernest, Jeremy, Joyce Jack ve ben bir arabaya bindik. Ben rahattım da onlar biraz sıkışabilirdi.

-Jeremy sen daha zayıfsın diğer arabaya geç. Orda boş yer var. Dedim.

Joyce yanıma otururken erkekler arkaya oturdu.

Diğer arabada Jeremy, Harry, Johnny ve Rose vardı. Dört kız dört erkek gidiyorduk. Bu kadar kalabalık beklemiyordum açıkçası.

Herkes yerleştiğinde arabayı tam çalıştırıcakken telefonum çaldı.

-Efendim Magnus. Dedim. Bıkmış bir sesle.

-Evde değilsin neredesin?

-Dağ evine gidiyorum arkadaşlarımla. Bir süre yokum. İyi günler.

Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Araba konusunda reflekslerim çok iyiydi. Her işte mükemmeldim. Tanrım teşekkürler.

-Ernest sen neden bu okula geldin? Diye sordu Joyce .

-Diğer okulumda ufak bir kavgaya karıştım. Dedi.

-Okuldan atıldığına göre pek de ufak değilmiş dedim.

Madelaine Blackpearl (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin