Kafamı salladım.
—O zaman burdaki hayvanlarla istediğim gibi eğleniyorum. Sorun yok değil mi?
—Yok.
Gülümsedim. Küçük bir ayin ve sözlerle... Bum dediğimi yapardı.
Cama odaklandım. Kısa bir odaklanmadan sonra camın patlamasıyla cam parçacıklarını durdurdum.
—Hey hey nabıyorsun sen?
—İstediğim gibi eğlenebileceğimi söylemiştiniz. Camı patlatmak oldukça eğlenceli.
—Sen camı nasıl patlattın?
—Gereksiz sorular sorma gel de bunları çıkar.
Göz devirip eski yerine döndü.
Tamam ben yapardım. Fareye yaklaştım. Bir cam parçasıyla boynunu kestim. Akan kanla pentagramı çizdim. Telekineziyle biraz zor olmuştu. Ama nabalım. Kullanmamak için çırpındıkça burda şu saçma güçleri kullanıyordum.
—Herhangi bir ruh var mı? Diye fısıldadım.
—Elbette varız. Burda bir çok ruh var. Ölen bir çok beden olduğu gibi.
—Kötü olmuş. Şu adamın içine girer misiniz? Şu şeyleri çıkarsın.
—Elbette yaparız Madelaine.
Kanlı üstüne biraz daha akıtıp sembolü bozdum.
Bana doğru yaklaşan görevliye kollarımı zar zor kaldırdım. Zaman geçtikçe ağırlaşıyordu.
Anahtarla açtığında demir yere düştü. Sonunda. Bileğimde kolumdan çıkmaması için olan dişlerin izi çıkmıştı.
İçeri aniden bir sürü kişinin dalmasıyla göz devirdim. Kameraları göz ardı etmiştim.
—Herkes sakin olsun. Madelaine bizimle gel zorluk çıkarma.
—Elbette gelirim.
Gözde çocuğun yanından geçip onlarla gittim.
Bir odaya girdiğimde bembeyaz olması gözlerimi alıyordu.
Karşıma görmediğim biri oturdu.
—Merhaba Madelaine.
—Merhaba?
—Ben Doktor Banner. Burda sizin üzerinizde araştırmaları yapan benim. Anlattıklarını biliyorum. Fakat bunlar fazla kitaplardan uyarlama bir hikaye gibi.
—Evet öyle.
—Kinetik güçlerin de var.
—Vaftiz hayvanım sayesinde.
—Peki o nerde?
—Öncelikle o kedi formunda bir cin olduğu buraya getirseniz dahi kaçıcaktır. Hem burda olmadığını da nerden çıkardınız?
—Tamam. Bunu tartışamam. Sana gerçekten on gün süre tanıyoruz. Şuan büyü yapamadığını söylediğine göre de kırmızı grupla birliktesin.
Omuz silktim. Önemli değildi.
—Şimdi o demirleri takmamıza da gerek yok.
—Güçlerime kavuştuktan sonra taksanızda işe yaramaz zaten.
—Bakalım gerçekten dediğin gibi fantastik güçlerin var mı?
—Değil mi belki de yoktur. Her neyse meditasyon yapmaya gidebilir miyim? Burası çok boğucu. Bahçeniz falan var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madelaine Blackpearl (Tamamlandı)
FantasyHer birinin asası doğanın onlara kendisinden bahşettiği birer sihirli sopa. Sopa diyerek onları ezdiğimi düşünmeyin. Onlar doğanın sevilen çocukları. Bizse sevilmeyeniz.