&
➰
Saat yediyi biraz geçe benim şoförlüğüm ve yağmurlu hava eşliğinde Birmingham, Alabama'ya geldiğimizde arabayı gördüğüm ilk Walmart'ın önüne parketmiş ve Jungkook'la beraber ortak aldığımız karara göre genel bir alışveriş yapıp yola öyle devam etmeye karar vermiştik.
Marketin önündeki park edilmiş arabaların arasında yürürken yaklaşık üç saat önce yaşadığımız garip durumdan sonra aramızda bir soğukluk olmasını beklesemde tuhaf bir şekilde her şey yine aynı olağanlığında devam ediyordu.
Öpüşmemizin ardından ikimizde soğuktan titrediğimiz için arabaya kendimizi zor atmış ve arabanın fanı tarafından ısıtılan vücutlarımız rahatlayana kadar da tek kelime bile edememiştik.
Daha sonrasında ise yola çıkmış ve ufak tefek, genel şeyler dışında ikimizde sessiz kalmayı tercih etmiştik.
Açıkçası sorun neydi bilmiyordum. Benden mi yoksa ondan mı kaynaklanıyor bilmiyordum.
Evet, 3 saat önce yaşadığımız bu şey, aramızda olan her şeyi değiştirebilecek kadar önemli bir adımdı. Bunun ikimizde farkındaydık.
Ancak sanırım hala işlerin nasıl gitmesi gerektiğine karar verebilmiş değildik.
Bu korku muydu yoksa güvensizlik mi bilemiyordum ama tüm o sözlere ve öpüşmemize rağmen hala aramızda değişen bir şey olmadığını hissedebiliyordum.
Kim bilir, belkide şu anı yaşa mottosu saçmalığını uygulamak için fazla erken davranmıştık.
Mağazaya girdiğimizde gözlerimi parlak beyaz zemine çevirdim ve bu berbat olmuş halimle kimseyle göz göze gelmemeye çalıştım.
Makyajım akmış ve saçlarım darma dağın olmuşlardı. Kıyafetlerim kıvrış kıvrış olmuş bir şekilde kurumuş olsalar bile hala içimdeki iç çamaşırlarının ıslaklığını hissedebilmek beni feci derecede rahatsız ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐚𝐭𝐞𝐝 𝐑𝐨𝐚𝐝 | RoséKook
FanfictionYirmi bir yaşındaki Rosé başına gelen trajediler yüzünden içinde bulunmak zorunda kaldığı hayatı reddedince ilk bulduğu uçak biletiyle Amerika'ya gider ve sonu olmayan, varış noktasını kendisinin bile bilmediği bir otobüs yolculuğuna çıkar. Çıktığı...