2.9

2K 226 110
                                    

&

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

&

Şu giflerin güzelliğine bakar mısınız ya ikiside birbirinden peri 🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu giflerin güzelliğine bakar mısınız ya ikiside birbirinden peri 🥺

Yıldızların altında geçirdiğimiz büyüleci bir geceden sonra ertesi sabah hiç beklemeden yola çıkmış ve gideceğimiz yere bir saatlik mesafe kalana kadarda durmamıştık.

Sonrasında küçük bir restoranda kahvaltımızı yapmıştık ve havadan sudan konulardan konuşarak Jungkook'un listesindeki klasik müzikler eşliğinde yolumuza devam etmiştik.

Şimdi ise başımı cama yaslamış, yağmurlu gökyüzünün altında pirinç tarlalarının yanından ilerlerken bir otoyoldan diğerine geçişimizi izliyordum.

Sessizliğin ve klimadan üfüren sıcak havanın getirdiği rahatlama mayışmama neden olurken tam biraz kestirmek için gözlerimi kapatacaktım ki Jungkook birden bire kenara çekip arabayı durdurduğunda irkilmeden edememiştim.

Kafası karışmış bir şekilde etrafına bakınmaya başladığında bakışlarımı ona doğru çevirdim ve ne yapmak istediğini anlamaya çalıştım. Galiba yön tabelalarını arıyordu.

Ve kötü haber, sanırım kaybolmuştuk.

Bunu onaylatmak için kafamı kaldırıp yaslandığım yerden doğrularak tamamen ona doğru döndüm ve, "Yanlış yola mı girdik?" Diye sordum.

Karşılık olarak hiçbir cevap vermediğinde oturduğu yerden doğrulup benim tarafımdaki torpido gözüne doğru eğildi ve eskimiş, oldukça yıpranmış bir Amerika haritası çıkarttı.

Haritayı açıp direksiyonun üzerine yerleştirirken bir yandan da baş parmağını dudaklarının üzerinde gezdirerek oldukça dikkatli bir şekilde haritayı incelemeye koyulmuştu.

Garip bir şekilde içimden bu halimize gülmek geldi ve kendimi tutamayıp güldüm. Jungkook'a değil, bu durumumuza ve onunla olduğum sürece böylesine uçsuz bucaksız yollarda kaybolmanın bile beni üzemeyeceği gerçeğine...

Ben gülmeye devam ederken o bu hallerime daha fazla dayanamayıp "Tanrı aşkına, neden gülüp duruyorsun Rosie?" Diye söylenip kaşlarını çattığında kahkahalarım daha da çok arttı.

𝐅𝐚𝐭𝐞𝐝 𝐑𝐨𝐚𝐝 | RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin