3.4

2.2K 193 42
                                    

&

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

&

➰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bindiğimiz taksi bizi Taehyung'un evine bıraktığında Jungkook bana doladığı kolunu üzerimden çekmeden cüzdanını cebinden çıkardı ve ücreti ödedikten sonra kapıyı açıp belimden tutarak inmeme yardımcı oldu.

Jungkook'la birlikte fransız mahallesindeki son durağımız olan bardan çıktığımızda saat neredeyse gece 3'e yaklaşıyordu. O saatte boş ve çalışan bir taksi bulabilmemiz gerçekten büyük bir mucizeydi.

Taksiden iner inmez sonunda temiz hava alıp biraz olsun midemin bulantısını durdurabildiğim için büyük bir rahatlama hissetsemde başımın dönmesini durduramadım ve ayağımdaki topuklular yüzünden tökezleyince yeniden Jungkook'a tutunmak zorunda kaldım.

Evet, malesef tam da tahmin ettiğim gibi bu geceyi sarhoş bir halde sonlandırmak üzere olduğum için kendi başıma yürüyecek halim kalmamıştı. Yer ayaklarımın altında bir o yana bir bu yana doğru sallanıyordu sanki.

Jungkook benim bir şey söylememi beklemeden kolunu bacağımın altından geçirip beni kucağına aldığında itiraz etmeden kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boyun girintisine gömdüm ve o beni eve taşırken kokusuyla birlikte mayışmaya başlayarak gözlerimi kapattım.

Kapının önüne geldiğimizde birden bire duraksayınca, "Anahtar nerde güzelim?" Diye sordu.

Onu, "Çantamda olmalı" diyerek belli belirsiz çıkan bir sesle yanıtladığımda elindeki çantamı açıp karıştırmaya başladı ve Taehyung bu gece eve gelmeyip başka bir arkadaşında kalacağı için çantama attığım yedek anahtarı ararken biraz zorlansada bu durum fazla uzun sürmedi.

Birkaç saniye sonra tek hamlede kapıyı açıp içeri girmemizi sağladı ve arkamızdan ayağıyla kapıyı kapatıp merdivenlere doğru yöneldi.

Odaya geldiğimizde beni yatağın üzerine bıraktıktan sonra önce üzerimdeki ceketten daha sonrada topuklu ayakkabılarımdan kurtulmama yardım etti.

O topuklu ayakkabımın bağcığını çözmekle uğraşırken ellerim hala onun omuzlarındaydı.

"Sana sert bir kahve yapmamı ister misin?"

𝐅𝐚𝐭𝐞𝐝 𝐑𝐨𝐚𝐝 | RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin