Yirmi bir yaşındaki Rosé başına gelen trajediler yüzünden içinde bulunmak zorunda kaldığı hayatı reddedince ilk bulduğu uçak biletiyle Amerika'ya gider ve sonu olmayan, varış noktasını kendisinin bile bilmediği bir otobüs yolculuğuna çıkar.
Çıktığı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
&
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SYML - Where's My Love (Acoustic)
➰
"Biz denize gidiyoruz Rosie, sende gelmek ister misin?"
Lalisa elindeki güneş kreminin kapağını kapatıp plaj çantasına fırlattıktan sonra elinde kalan kremi de kollarına yedirdi ve güneş gözlüğünü takıp bana doğru döndü.
Yaz'ın son günlerini yaşayan öğlen güneşi tenimi yakarken şezlong'ta geriye doğru yaslandım ve gözlüğümün altından etraftaki insanları incelemeye başlarken, "Hayır, siz gidin. Ben biraz uzanacağım." Diye cevap verdim.
Bugün sabah yaptığımız ani bir planla birlikte sahile gitmeye ve hazır hepimiz birlikteyken biraz eğlenmeye karar vermiştik.
Aslında bunda Lalisa'nın üç gün sonra Kore'ye dönmesi de etkili olmuştu. Belkide birlikte geçireceğimiz son zamanları iyi değerlendirmek istemiştik.
Evet, gidecekti. Onu kalmaya ikna edememiştim ancak gitmek zorunda olduğunu da biliyordum.
Lalisa her ne kadar dışardan birazcık sorumsuz ve tıpkı Jungkook gibi hayatı sınırlarında yaşayan biri gibi gözükse bile onunda tıpkı diğer herkes gibi ailesine ve kendi hayatına karşı bir takım sorumlulukları vardı. Ve o tüm bunların bilincinde olan bir insandı. Ne olursa olsun onları geride bırakamazdı.
Hem benim aksime onu buraya bağlayan, kalmasına sebep olacak hiçbir şey yoktu. Tüm hayatı oradaydı.
Bu yüzden onu yargılamıyordum aksine, onu gayet iyi anlayabiliyordum.
Bir zamanlar benimde aileme karşı, kendime karşı bazı sorumluluklarım vardı. Ya da sadece ben öyle olduğunu zannediyordum.
Ayağıma ağır prangalar geçiren sorumluluklar...
Lisa ve Taehyung beni onayladıktan sonra başka bir şey söylemeden arkalarını dönüp konuşa konuşa denize doğru yürümeye başlarlarken bende güzel havanın tadını çıkarmaya devam ettim ve kulaklıklarımı takıp playlist'imden sevdiğim şarkılardan birini açtım.
