Yirmi bir yaşındaki Rosé başına gelen trajediler yüzünden içinde bulunmak zorunda kaldığı hayatı reddedince ilk bulduğu uçak biletiyle Amerika'ya gider ve sonu olmayan, varış noktasını kendisinin bile bilmediği bir otobüs yolculuğuna çıkar.
Çıktığı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
&
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➰
Jungkook'un gidişinin ardından nihayet kendimi toparlayıp terminalden bir kahve almaya karar verdiğimde Idaho otobüsü için beklemem gereken koskoca bir dört saat vardı önümde.
Kitap okuyarak, bir şeyler atıştırarak veya müzik dinleyerek... Bir şekilde değerlendirmem gereken koca bir dört saat.
Terminal'in içinde bulunan küçük kafeye girdiğimde vanilyalı, filtre bir kahve aldım ve boş bir koltuk bulup oturduktan sonra yanımda getirdiğim yulaflı çikolatalardan atıştırmaya başladım.
Etrafımda gezinen, birbirleriyle sohbet eden ve kahvelerini içerken bir yandan da önündeki bilgisayarıyla uğraşan insanların üzerinde gezinen bakışlarıma rağmen zihnimi yeteri kadar meşgul edemediğimi hissetmeden edemiyordum.
Düşüncelerim yönü, hiç sapmamasını istediğim bir yöne doğru kayıyor ve tüm bu olanlar garip bir şekilde aklımı karıştırmaya devam ediyorlardı.
O gideli daha bir saat bile olmamışken neden kendimi birden bire onu düşünmeye başlarken buluvermiştim ki? Bu tamamen saçmalıktı.
Tamam, o biraz... Pekala belki birazdan da fazla oldukça farklı bir karaktere sahipti. Onu ilk defa gören birisi çok kolay bir şekilde onun hakkında yanlış kanılara kapılabilecekken onunla sadece bir saat geçirmek bile sana insanları dış görünüşüne göre yargılamaman gerektiğini öğretebilirdi.
Aslına bakarsan, ilk başlarda Jungkook konusunda oldukça büyük tereddütlerim olsada sonradan onun belkide bulup bulabileceğim en iyi yol arkadaşı olduğunu anlayabilmiştim.
Tamam, belki kız olsaydı bazı konularda benim açımdan işler daha kolay olabilirdi ancak barizdi ki değildi.
Yaşlarımız yakındı. Müzik zevki güzeldi.
Çirkin değildi. Hayır hayır. Aksine, oldukça yakışıklı diyebileceğim bir tipi vardı. Uzun boyu, düzgün fiziği ve kolundaki dövmelerle seksiliğe bile rahatça yaklaşabilirdi.
