&
Before You Go (Guitar Acoustic) - Lewis Capaldi
➰
Jungkook çıkalı neredeyse 2 saat olmuştu ancak hala dönmemişti. Ne işi olduğunu merak ediyordum ancak daha ilk günden onu bunaltmak istemediğimden aramamaya ve bu durumun fazla üzerinde durmamaya karar vermiştim.
Geleceğini biliyordum.
Akşamüzeri yaklaşıyordu. Güzelce duşumu almış, dinlenmiş ve ufak tefek bir şeyler atıştırmıştım. Hala tam olarak dün gecenin yorgunluğunu üzerimden atamamış olsam bile Jungkook'la New Orleans'ın gezmediğimiz yerlerini görmek için sabırsızlanıyordum.
Dolaptan seçtiğim elbiseyi yatağın üzerine bırakırken bir yandan da eğlenceli bir şarkının melodisini mırıldanıyordum. Üzerimdeki şort ve atletten kurtulup elbisemi giyer giymez saçlarımı da hallettikten sonra son olarak hafif bir makyaj yapmak için aynanın karşısında geçtim.
Tam da o anda telefonuma bir mesaj geldi. Jungkook'tandı ve bana aşağıda beklediğini, hazırsam çıkabileceğimizi söylüyordu.
Sırıtarak telefonumun ekranını kapattım ve makyajımı tamamlar tamamlamaz çantamla ince ceketimi alıp odadan çıktım.
Resepsiyona indiğimde onu otelin girişindeki camla kaplı kısımda buldum, dışarıyı ve binaların arasından batan güneşi seyrediyordu.
Yüzümdeki gülümsemeyle birlikte o beni görmeden önce koşarak ona yaklaşıp arkasından kollarımı beline doladığımda ilk başta irkildi ancak daha sonra gülerek o da kollarını benimkilerin üzerine koydu.
"Gelmişsin." Diyerek keyifle mırıldandığımda kıkırdadı ve, "Ne o? Yoksa benden bu kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın?" Diye muzipçe bir cevap verdi.
Hemen ardından ise gülerek başını yana doğru eğerek bakışlarımızı buluşturdu. Akşam güneşinin son ışıkları büyüleyici bir parıltıyla yüzüne yansıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐚𝐭𝐞𝐝 𝐑𝐨𝐚𝐝 | RoséKook
FanfictionYirmi bir yaşındaki Rosé başına gelen trajediler yüzünden içinde bulunmak zorunda kaldığı hayatı reddedince ilk bulduğu uçak biletiyle Amerika'ya gider ve sonu olmayan, varış noktasını kendisinin bile bilmediği bir otobüs yolculuğuna çıkar. Çıktığı...