Evet işte geldim! Nasılsınız millet? Umarım iyisinizdir. Bu bölüm multide, Onur var.
İyi okumalar...Göz kapaklarım iyice ağırlaşmaya başladığında henüz bitirdiğim ve arkasını renklendirdiğim karikatür tarzı resmime son kez baktım ve daha fazla dayanamayarak başımı masanın üstüne koyduğum kollarıma gömerek gözlerimi kapattım.
***
Olduğum yerde yüz üstü dönerek yavaşça gözlerimi araladığımda komodinimdeki dijital saatle göz göze gelip saatin öğle iki olduğunu görüne gülümseyerek gözlerimi ovuşturdum. Bu saatle uyanmak herkesin olduğu gibi benim de çok hoşuma gidiyordu tabii ki.
Bir iki saniye saate boş boş baktıktan sonra birden gözlerime masama asılı Kardeş Gezegenler'e takılınca kaşlarım çatıldı. Aklıma dün gece resmi yaparken masada uyuyakaldığım gelirken yatakta oturur pozisyona geçtim ve kısa bir an etrafıma bakındım. Dün akşam açık bıraktığım balkon kapısının da kapalı olduğu gözüme takılırken üstümdeki ince yorganı çekerek yataktan kalktım ve oraya yöneldim. Uzanıp kapıyı açmayı denediğimde kilitli olmadığını görünce kaşlarım daha da çatıldı. Normalde ben dışında herkes bu kapıyı uyurken kilitli tutmamı söylerdi.
Çıplak ayaklarımla çalışma masamın önüne durup uzanarak defterimden koparılmış ve küçük bir bantla buraya tutturulmuş resmi elime aldım ve bir süre inceledikten sonra "Herhalde babam akşam odama gelip kapıyı kilitlemeyi unuttu." diye mırıldandım. Beni buradan alıp yatağıma yatırabilecek tek kişi oydu çünkü. Elimdeki resmin üstündeki bandı dikkatle çıkarıp onu yatağımın sol tarafında kalan mantar panoma taktım ve terliklerimi giyip ayaklarımı sürüyerek kapıya yöneldim. Tam açmak için kapı kolunu tutmuşken aklıma babamın odama gelmiş olduğu gerçeği gelince hızla çalışma masama döndüm ve test kitaplarımın üstüne bırakılmış ansiklopedinin iki altındaki test kitabını alıp arasına sakladığım belgeyi kontrol ettim.
Belgenin olduğu yerde durduğunu gördüğümde derin bir nefes aldım ve elimi alnıma koyarak gözümün önüne gelen saçlarımı geri ittim. Sonra belgeyi ve kitabı tekrar aynı yerine koydum ve bu sefer bir şey unutmadığımdan emin olarak odamdan çıktım. Merdivenleri yavaş yavaş inerken aşağıdan gelen sesler dikkatimi çekince hafiften kaşlarımı çattım. Evde bu saate birinin olması normal değildi. Genelde bu saate anne babam çoktan işe gitmiş olurdu ve akşama kadar da gelmezlerdi.
Aşağıya indiğimde beni fark eden Safiye abla "Ah işte geldi." deyince onun önündeki kumral çocuk da arkasını dönerek bana baktı. Gözlerimle buluşan yeşil gözlerle benim elalarım büyürken şaşkınlıkla "Onur." diye konuştum. Ben onun burada ne işi olduğunu düşünürken o beni baştan aşağıya süzüp "Birileri daha yeni uyanmış sanırım." deyince gözlerimi ondan alarak üstüme kısa bir bakış attım.
Kahretsin!
Gözlerimi şirin polar geceliklerimden alıp büyük ihtimal birbirine girmiş gibi görünen saçlarımı kulağımın arkasına ittim ve "Öyle oldu." diye mırıldandı. Safiye abla bizi yalnız bırakmak için mutfağa geçerken merdivenlerde dikilmenin saçma olduğuna kanaat getirip yavaş adımlarla gidip karşısında durdum ve "Burada ne işin olduğunu sorsam kabalık mı etmiş olurum?" diye sordum. Onur hafifçe gülerek o güzel gamzesini bana sundu ve "Tabii ki hayır, asıl ben buraya geldiğimi haber vermeyerek kabalık ettim ama bende numaran yoktu." dedi. Gülüşü kalbimi hızlanırken ben de hafifçe gülüp "Numaran yok ama ev adresim mi var?" diye sorduğumda kaşlarını kaldırarak "Geçenlerde seni evine bırakmıştım." diye hatırlatırcasına konuşunca elimi alnıma vurarak "Doğru ya, unutmuşum." diye mırıldandım.
Geçen sene, yani üçüncü sınıfta bir gün hasta olduğum için eve gidecekken Onur benim halsizliğimi fark ederken nasıl olduğumu sormuş ve iyi olmadığımı çok geçmeden anlayıp beni eve bırakmayı teklif etmişti. Kendisi bizden bir yaş büyük olduğu için ehliyeti de vardı ve ben de o halsizlikle Dursun abiyi -şoförüm olur kendisi- beklemek istemediğim için buna itiraz etmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLAMBAÇ
Teen FictionHey selam! Ben Güneş, Güneş Esendemir. Ve bu benim hikayem. Hikayem, ben daha ortaokul beşinci sınıftayken çocukluk arkadaşım ve aynı zamanda aşkımın beni bırakıp ailesiyle beraber bu ülkeden ayrılması ve benim o geri dönene kadar onu nasıl beklediğ...