Bölüm 63

701 68 19
                                    

Haftanın ilk bölümü geldii! Multiyi boş geçiyorum bu bölümlük.
Hepinize iyi okumalar...

"Ay çocuklar yeter artı uyanın hadi! Akşam oldu neredeyse. Hadi bakın ben çıkıyorum siz de kalkın da bir şeyler yiyin, yarın okul var akşama uyuyamayacaksınız. Duydunuz mu beni? Çocuklar!"

Berk annesinin bizi uyandırma çabasına karşılık yüzünü saçlarıma daha da gömerek "Tamam git sen git." diye uyku dolu bir sesle konuşurken ve Belgin abla da bunun üzerine söylenerek odadan çıkarken gülerek gözlerimi ovuşturdum ve kendimi bir anlığına yedi sekiz yıl öncede gibi hissederken "Dejavu oldum sanki." diyerek gözlerimi araladım. Başımı gömdüğüm Berk'in göğsünden geri çekerken Berk de beni saran kollarını hiç açmadan başını geri çekti ve pürüzlü gülüşüyle "Aynen." diyerek bana katıldığını belirtti. Başını yastığa koymuş öylece bana bakarken hafifçe gülümseyip ondan gözlerimi kaçırdıktan sonra utangaçlığımı üstümden atmak için yataktan destek olarak oturur pozisyona geçtim ve her ne kadar belimden düşen Berk'in kolları alt dudağımı sarkıtma isteği yaratsa da bunu görmezden gelmeye çalışarak esnememle açılan ağzımı kapatmak için elimi kaldırdım.

Benim kalkmamla Berk de başını kaldırıp saati kontrol ederken "Saat üç buçuk olmuş neredeyse." dediğinde ağzımı kapatarak saçlarımı karıştırdım ve "Böyle bir uykuya ihtiyacım vardı." diye mırıltıyla konuştum. Berk benim bu halime gülerek "Son bir haftada toplam bu kadar uyudun mu acaba?" diye sorarak bana takıldığında göz devirerek ona elimin tersiyle hafiften vurdum ve "Abartma istersen." dedikten sonra gözlerimi karnına dikip "Sen iyi misin? Yaran falan ağrıyor mu? Ben biraz deli uyurum." diye sordum ama uyandığımız pozisyona bakılırsa koca gece olduğumuz yerden kıpırdamamıştık bile.

Berk sanki görebilecekmiş gibi yorganının üstünden yarasına kısa bir bakış attıktan sonra "Yok, gayet iyiyim." dediğinde tam onu başımı sallayarak onaylayıp gözlerimi öylesine odada gezdirmiştim ki bir şey fark ettim. Kaşlarım hafiften çatılırken "Bu ne?" diye sorarak üstümdeki yorganı attığımda Berk hafiften kaşlarını kaldırdı ve oturduğu yerden bir eliyle saçlarına çeki düzen verirken "Ne?" diye sordu. Aşağı sarkıttığım çıplak ayaklarımla yataktan kalkıp piyanonun üstünde gördüğüm çerçeveye yöneldiğimde neye takıldığımı anlamış olsa gerek "Aynı resim bende de vardı hatırlamıyor musun?" diye sordu. Bu sırada ben de eskimeye başlamış çerçeveyi elime alarak bir camın ardındaki, aynısı benim odamda olan çocukluk resmimize bir de yine aynı şekilde benim çıkarttığım resmin aynısının bulunduğu büyüklük resmimize baktım.

Çerçeveyi elimden bırakmadan ona dönüp "Ne zamandır sende bu?" diye sorduğumda hafifçe alt dudağını sarkıtıp "Resmi çerçevelettiğimizden beri sanırım, Amerika'ya ilk gittiğimizde kaybetmiştim ama sonra annemin kaldırdığını öğrendim." dediğinde kaşlarımı kaldırarak elimdeki çerçeveye tekrar baktım ve "Daha önce bunu hiç çıkarmamıştın." diye konuştum. Tekrar ona baktığımda başını sallayarak "Çekmecemde duruyordu, sana bir şey söylemediğim için çıkaramamıştım." dediğinde benden kimliğini gizleme mevzusuna hiç takılmadan çerçevenin köşesine sıkıştırdığı küçük kağıdı alarak ona dönüp kaşlarımı kaldırarak baktım. "Biraz kopya çekmişsin sanki." Bu dediğime gülerek "Fotoğraf yazıcısı olan tek sen değilsin." dedikten sonra gözlerini çocuksu bir ifadeyle kısarak "Ve evet, belki de biraz senin fikrini çalmış olabilirim." diye ekledi.

Onun bu haline gülerek elimdeki kağıdı tekrar köşeye tutturdum ve sağ elimi eskimeye başlamış çerçevenin üstünde gezdirirken "Çerçeve eskimiş." diye mırıldandım. "Benimkinin aksine." Sona eklediğim daha kısık olan mırıltıyı duydu mu bilmiyorum ama "Evet, yaptırdığımızdan beri değiştirmedim hiç." diye beni yanıtladığında çerçeveyi aldığım yere, piyanosunun köşesine bırakarak ona döndüm ve yapmacık bir gülümsemeyle kaşlarımı kaldırıp indirerek "Bense en az on kere falan değiştirmişimdir herhalde." dedim. Bu durumdan kendimi suçladığımı anlamış gibi anında yumuşayan gözleriyle "Kendince nedenlerin vardı." dediğinde başımı sallayarak "Ne nedenler ama." dedikten sonra yatağın başına gelerek komodindeki anahtarlarımı aldım.

SAKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin