Okulun ilk günüü! Allha'ım, lütfen acı bize de güzel bir dönem geçirelim. Bu duam hepimiz için millet, yani dönemde hepinize başarılar dilerim. Şimdi hadi bölüme geçelim, multide; sağlam bir arkadaş, Cenk var.
İyi okumalar...Safiye ablaya kahvaltı için teşekkür edip çantamı aldığım gibi evden çıktığımda içimden bir yanımda Berk beni her zamanki köşesinde beklemiyor diye deli gibi korkuyordu. Her ne kadar bazen onun üzülmesinden korktuğum için benden uzak durmasını ve beni görmemenin ona iyi geleceğini düşünsem de bir yandan da aramıza mesafe girmesinden korkuyordum. Onu kaybetmek istemiyordum, bana soğuk davranmasını istemiyordum, benden uzakta olmasını istemiyordum. O bana bu kadar uzun zamandan sonra iyi gelen tek şeydi. Berk'ten sonra bana iyi gelen tek şeydi ve onu kaybetmekten deli gibi korkuyordum.
Köşeyi elimden geldiğince sakin bir şekilde döndüğümde Berk'in her zamanki köşesinde duvara dayanmış, bir ayağını diğerinin önüne atmış bir şekilde telefonunda gezinerek beni beklediğini göründe adımlarımı durdurup dudaklarımdaki ufak tebessümle derin bir nefes aldım, ardından onun beni bu halde görmesini engellemek için ona doğru adımlamaya başladım. Yanına yaklaştığımda "Günaydın." diyerek varlığımı belli etmemle başını telefondan kaldırarak bana baktı ve olduğu yerden doğrulup telefonunu cebine sokarken "Günaydın." diyerek karşılık verdi. Bunun ardından ikimiz de yavaş yavaş okula doğru yürümeye başladığımızda "Arabayla gitmemekte halâ ısrarcı mısın? Hava soğuk ve sen hastasın." diye sorduğunda göz devirerek bir elimi cebime soktum ve "Ben iyiyim, on dakikalık yolda donmam emin ol." diyerek gözlerimi sıra sıra attığım adımlarıma diktim.
Benimle aynı hizada yürümeye devam eden Berk aynı bir çocuk gibi trip atarcasına "Hasta olduğunda başında bekleyen birini bulama, o zaman göreceğim ben seni." dediğinde başımı kaldırıp ona bakarak güldüm ve "Bunu senin söylemen çok komik doğrusu." diye konuştum. Neyi kastettiğimi anlamamış olacak ki hafif çatık kaşlarıyla başını bana çevirip "Neden?" diye sorunca üstüme tekrardan çöken suçluluk duygusuyla önüme döndüm ve suratım ister istemez düşerken "Daha iki gün önce sana o kadar şey yapmama rağmen uyanana kadar başımda bekledin Berk." diye yanıtladım onu. Aramızda kısa bir sessizlik olurken Berk hafiften boğazını temizleyip "Bu konuyu açmayı bırakacaktın, öyle anlaşmıştık kızıl." diye konuşunca elinden geldiğince doğal ve her zamanki gibi -bu saçma olaylar yaşanmadan önceki gibi- konuşmaya çalışıyordu ama ben ses tonundaki değişikliğin farkındayım. Bana 'Kızıl.' diye hitap edişi aynı olsa da hiçbir şey eskisi gibi değildi artık.
Bu konuyu açmamla tekrar suçluluk duygum ortaya çıktığı için dediği şeyi hiç umursamadan ona döndüm ve "Dün gece uyudun mu?" diye sordum. Onu dinlemediğinden olsa gerek gözlerini devirip önüne dönerken "Evet uyudum, sabaha kadar da uyanmadım. Lütfen artık kendini suçlamayı keser misin?" dediğinde biraz olsun içim rahatladığımı için umursamaz görünmeye çalışarak omzu silktim ve "Kendimi suçlamıyorum, sadece konuyu değiştirdim." diyerek önümdeki küçük taşa bir tekme savurdum. Berk'in başımı olumlu anlamda salladığını göz ucuyla görsem de aynı anda "Eminim öyledir." diye bana hiç inanmadığını belirten bir sesle konuştuğu için pek de içimin rahatladığını söyleyemeyeceğim ama içimde olup bitenden benden daha çok haberdar olan bir çocuğu da kandırmayı düşünmem biraz salaklıktı açıkçası.
Yol sessiz bir şekilde devam ederken Berk bu gergin havayı dağıtmak istemiş olacak ki sol elimde tuttuğum resim çantamı göz ucuyla gösterdi ve "Çizimler mi?" diye sordu. Onu başımı sallayarak onayladıktan sonra derin bir nefes aldım ve "Umarım seçilirim, seçilir miyim sence? Sonuçları ne zaman açıklarlar?" diye ortaya çıkan heyecanımın yansıttığı soruları üst üste sıraladım. En sonunda derin bir nefes alarak sustuğumda Berk hafifçe güldü ve beraber okul bahçesine girerken"Sakin ol biraz Güneş, seçileceğini ikimiz de biliyoruz." diye beni yanıtladı ama ben başımı olumsuz anlamda iki yana sallayarak onu reddettim ve "Hayır bilmiyoruz, her nereden biliyorsan sen biliyorsun ki bence bu da sadece beni sakinleştirmek için söylediğin bir şey." diye konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLAMBAÇ
Novela JuvenilHey selam! Ben Güneş, Güneş Esendemir. Ve bu benim hikayem. Hikayem, ben daha ortaokul beşinci sınıftayken çocukluk arkadaşım ve aynı zamanda aşkımın beni bırakıp ailesiyle beraber bu ülkeden ayrılması ve benim o geri dönene kadar onu nasıl beklediğ...