Bölüm 21

1.2K 80 28
                                    

Merakınızı dindirmek için işte buradayım. Şu an bu kısmı uzatmak istemiyorum o yüzden multiye Onur'u bırakıp kaçıyorum.
İyi okumalar canlarım...

Gözlerime sabitlenen yeşil ve en az benimkiler kadar şaşkın gözlerle ne yapacağımı şaşırdığım sırada Berk hafifçe üzerime eğildi için doğrularak kaşlarını çattı ve ellerimden tutarak beni de oturur pozisyona getirerek "Kapıyı çalma huyun yok herhalde senin?" diye huysuz bir şekilde sordu. Ben apar topar Berk'in yardımıyla doğrulmaya çalışırken Onur ifadesiz gözleriyle bana bakarak "Çaldım ama sanırım duymadın." diye açıklama yaptı. Düştüğüm yanlış anlaşılma sebebiyle yanaklarım kıp kırmızı olurken hafifçe boğazımı temizledim ve "Özür dilerim, Berk beni biraz neşelendirmeye çalışıyordu. Sanırım biraz üşüttüm de." diyerek kafasındaki yanlış anlaşılmadan kurtulmasını diledim ama sanırım bunda pek başaralı olamadım çünkü Onur alaycı bir gülüşle "Evet, görünüşe göre seni neşelendirmeyi iyi beceriyor." diye konuştu.

Bulunduğu ima ve bakışları beni şok ederken ağzım hafifçe açık bir şekilde kala kaldım. Evet biliyorum Berk'le az önceki durumumuz pek de iç açıcı değildi ama Onur beni eğer birazcık tanıdıysa böyle bir şeyi utanmadan söyleyebileceğimi biliyor ve onun imada bulunduğu kadar saçma şeyler yapmayacağımı tahmin ediyor olmalıyı.

Olduğum yerde şaşkın bir şekilde Onur'a bakmayı sürdürdüğüm sırada hemen yanımda duran Berk'in elinin sıkı bir yumruk olduğunu gördüm. Olası bir kavgayı engellemek için kendimi toparlamaya çalıştığım sırada Berk sakin tutmaya çalıştığı ama fazlasıyla tehditkar çıkan ses tonuyla "Konuşmana dikkat et, karşındakinin kim olduğunu tart ona göre konuş. Eğer aramızda bir şey olsa emin ol sen bunu saklayacağımız son kişi bile olmazdın. Aksine emin ol ben ilk senin öğrenmeni isterdim." diye konuştuğunda elimde olamadan ona şaşkınlıkla baktım. Bu ne demekti şimdi? Neyi ima etmeye çalışıyordu? Ve asıl önemli olan, neden Onur'un aklındaki benim için olan kötü düşünceleri yok etmeye çalışıyordu? Bu çocuk ondan uzak durmamı istemiyor muydu benim?

Onur benim aksime bu duruma hiç şaşırmayıp sanki onun bir hatasını yakalamış gibi sırıtarak "Demek ilk benim öğrenmemi isterdin?" diye sorarcasınna konuştuğunda sanki benim gözümün önünde Berk'e bir şey itiraf ettirmeye çalışıyordu ama onun düşüncelerinin aksine Berk bundan hiç de rahatsız olmuş görünmüyordu. Bu yüzden başını dikleştirerek oturduğu yerden kalktı ve Onur'un karşısında dikilerek "Beni anlaman için bir cümleyi iki kere mi kurmam gerekiyor illa? İlkinde idrak edemiyor mu o cool beynin?" diye sordu. Bunu diyerek Onur'un okuldaki tavırlarına gönderme yaptığını hemen anlamıştım. Onur da bunu fark etmişti sanırım ama şu an derdi başka bir şey gibi görünüyordu.

Yüzündeki sırıtmayı korumaya devam ederek "Bu bana bir şey kanıtlamak istediğin anlamına mı geliyor yeni?" diye sorduğunda buna ne cevap vereceğini merak ederek Berk'e döndüm. Neden oturduğum yerden onları izliyordum ki? Kalkıp müdahile etsem daha mantıklı olmaz mıydı? Üstünde konuşulan konu benken ikisi de sanki hemen yanlarında durmuyormuşum gibi davranıyordu  ve bu sinirlerimi bozmaya başlasa da ben oturduğum yerde öylece bu konuşmanın varacağı noktayı bekliyordum. Gerçekten ateş başıma vurmuş olmalıydı.

Berk Onur'a doğru bir adım daha atarak "Sana kanıtlamam gereken hiçbir şeyim yok. Sadece Güneş'in etrafında dolaşman sinirimi bozuyor ve ondan uzak durmanı istiyorum. Çünkü sen her ne kadar tatlı aşık numaraları yapsan da ben içindeki pisliği Güneş'in aksine çok rahat görebiliyorum." diye konuştuğunda sinirle oturduğum yerden kalkıp "Berk!" diyerek onu ikaz ettim. Berk de benim bu çıkışımla fazla ileri gittiğini anlamış olacak ki bana kısa bir bakış atıp en son attığı bir adımı suçlu bir çocuk gibi geri aldı. Onur hiçbir şey demeden öylece bir bana bir de Berk'e batıktan sonra "Beni nasıl görüğü konusunda en son endişelendiğim kişi bile olamazsın süt çocuğu." diye onu yanıtladığında Berk'in sinirini kızaran yüzünden anlamıştım ama o an ben de kızgın olduğum için hiçbir tepki vermedim. Sadece ifadesiz bir şekilde Onur'a dönüp ona da olan öfkemi beli eden ses tonuyla "Sen neden gelmiştin Onur?" diye sordum.

SAKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin