Bölüm 8

1.5K 89 60
                                    

Pekii, ben geldim. Eğer hazırsanız hadi bölüme başlayalım. Mutide; bu bölüm Güneş'in evindeki insanlara olan bakışı, saç ve makyajı var.
Hepinize iyi okumalar...

Gözlerim Berk'in kahvesindeyken "Sen uyumayacak mısın? Yarın okul var." dediğimde kupasına kısa bir bakış atıp "Kahve tuhaf bir şekilde benim uykumu getiriyor." deyince ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve "Ciddi misin sen?" diye sordum. Başını olumlu anlamda sallarken gözlerimin boşluğa dalmasına engel olamayıp "Ege'nin de kahve içtiğinde uykusu gelirdi." deyip gülümsediğimde uyarırcasına boğazını temizlemesiyle gözlerimi daldıkları yerden alarak onun çatık kaşlarına çevirdim.

"Ege kim?"

Onun bu tavrı komiğime giderken sırıtarak saçımı kulağımın arkasına atıp "Kitap karakteri." dediğimde kaşlarını kaldırarak "Haa." diye bir tepki verdi. Onun bu haline kısık sesle güldüğümde "Ben de yakın bir arkadaşın falan sandım." dediğine -gerçi öyle de sanmamıştı ya neyse- sütümden birkaç yudum daha alıp "Benim yakın arkadaşım yok." dedim. Bana çatık kaşlarıyla bakarken "Kendini bu kadar insanlara kapatmamalısın." dediğinde kaşlarımı çatarak "Bu konuyu konuşmayalım." dedim ama bu uyarımı dikkate alamdan "Herkes Berk gibi gidecek diye bir şey yok Güneş." diyerek konuyu uzattı ve en sonunda ben delirtti.

"Sana bu konuyu açma dedim!"

Bu çıkışımla birden duraksayıp bana sessiz bir şekilde bakmaya devam ederken bardağımda kalan sütü birden kafama diktim ve ayağa kalkıp karşısında durarak bardağı ona uzattım. "Süt için teşekkürler." Bir elimdeki bardağa bir bana baktıktan sonra ayaklanıp bardağı alarak "Beni kovuyor musun?" diye alaycı bir sesle konuşsa da sesinin derinlerindeki kırgınlığı hissetmiştim ama şu an ona sinirliydim ve gerçekten de daha fazla burada durmasını istemiyordum. O yüzden hiç bozuntuya vermeden "Sadece birkaç test daha çözüp yatmak istiyorum." dedim.

Berk bu dediğimle hafifçe iç geçirirken üstündeki hırkanın bileğini eline kadar çekip uzanarak dudaklarımı sildi -anlaşılan süt bıyık yapmıştı- ve ben ona şaşkın şaşkın bakarken "Peki kedicik, sen nasıl istersen." diye mırıldanarak kapıya yöneldi. Balkona çıkıp kapıyı kapatmadan hemen önce "İyi geceler." dediğinde başımı ona çevirdim. Benim ona dönmemle o kapıyı kapatıp arkasını döndü ve demirlerin üstünden karşı tarafa atlarken içeri geçerek elindeki kupaları benim odama bakan duvarın arkasında kalan çalışma masasına bıraktı. Bense olduğum yerde durup sıkıntıyla alnımı ovuşturdum ve az önce onun kalktığı sandalyeye oturarak karşı odaya döndüm.

Hırkasını çıkarıp lacivert yorganın altına girmiş bana dönük bir şekilde yatarken son kez gözlerime bakıp komodinin başındaki anahtardan ışığı kapatarak onu görmemi engelledi. Onun odası tamamen karanlığa bürünürken ben onu görmesem de nedense içimde bir yerde onun beni izlediğini hissediyordum. Bu yüzden yersiz çıkışımı telafi etmek için hafifçe gülümsedim ve dudaklarımı okuyacağını düşünerek "İyi geceler." diye mırıldandım. Karşı taraftan hiçbir tepki gelmezken ben onun orada yatarken bana bakarak gülümsediğini bir şekilde biliyordum.

Gözlerimi karşı odanın camından alıp masama döndüm ve gerçekten de son bir test çözerek yatmaya karar verdim. Zaten sıcak süt uykumu getirmişti.

Daha testimin yarısındayken kapı çalarken kapının kilitli olduğu aklıma gelince gözlerimi büyüterek oturduğum yerden kalktım ve kapıyı açarak "Gir." dememle kitaplığımda bir kitap bakıyormuşum gibi yaptım. Babam içeri girip gözleri bana döndüğünde "Sen daha yatmadın mı?" deyince çalışma masama geçerek "Yatacağım şimdi." deyip masanın üstündeki kalın ciltli kitaba uzandım. Vermek için ona döndüğümde kısık gözleriyle karşı odaya baktığını görünce göz devirerek "Ona bakıyorsun çoktan uyudu." diye ufak bir yalan söyledim.

SAKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin