Bölüm 7

1.4K 95 56
                                    

Uzun bir zamandan sonra ilk defa sabahlayarak bölüm yazıyorum. Açıkçası bunu özlemişim. Bölüm yetiştirmeye çalışırken değil de kendi isteğinle sabahlayarak yazınca daha bir keyifli oluyormuş.
İyi okumalar...

Saçlarımı kurutma makinemle kuruttuktan sonra tarayarak bir kez elimle dağıttım ve makineyi topladıktan sonra bilgisayarımı kucağıma alarak dizimde kaldığım bölümü açtım. Tam bu sırada telefonuma bir mesaj gelirken hafifçe kaşlarımı çatarak mesaj atana baktım.

Kimden: ADI LAZIM DEĞİL
Güzel bir film izlemeyi düşünüyorum, bana eşlik etmek ister misin?

Mesajını okuduktan sonra göz devirerek ben de hızlı bir mesaj yazdım.

Kimde: ADI LAZIM DEĞİL
Ben odamda fazlasıyla rahatım.

Tam telefonunu kapatıp yatağıma koymuş dizimin bölümünü başlatacakken tekrar bir bildirim gelirken "Ya sabır." diye söylenerek mesaja baktım.

Kimden: ADI LAZIM DEĞİL
O zaman ben geleyim?

Bu sorusuyla şaşkınca gülmeden edemedim.

Kime: ADI LAZIM DEĞİL
Yüzsüz müsün çocuk sen? Git ve filmini izle, bana da bir daha yazma dizi izleyeceğim.

Telefonumu sessizce alarak ters bir şekilde yatağımın üstüne bıraktım ve dizimin bölümünü en sonunda başlatabildim. Bir iki saatimi dizi izleyerek geçirdiğimde kapım çalınca yeni bir bölüm açmadan duraksadım ve "Gir!" diye seslendim. Kapı açılıp annem içeri girerken beni yemeğe çağırmaya geldiğini anlayarak bilgisayarımı kapatarak yanıma koydum ve "Geliyorum." diyerek yataktan indim.

Ayağıma ev terliklerimi geçirirken "Bu sefer bizimle oturacaksın ama değil mi?" diye imayla sorunca ona bakarak omuz silkip "Babamın ne kadar damarıma basacağına bağlı." diyerek onu yanıtladım. Annemin yüzü düşerken "O sadece senin kendini yıpratmanı istemiyor Güneş, ayrıca biliyorsun ki o evin satılmasına engel olamazdık." dediğine ona kaşlarımı çatarak bakıp "Evet benim yıpranmamamı istediği için kendimi yıprattığım konuyu yüzüme vurmayı seçiyor. Ve eğer beni biraz olsun düşünseydi o evi satışa çıktığında kimse almasın diye kendi aldırdı. Bırak yan evi, ondan çok daha büyük elli tane ev alacak kadar parası var." dedim. Sonra da ona herhangi bir cevap hakkı vermeden yanından geçip odadan çıktım.

Aşağıya indiğimde Safiye ablanın babamın önünde çorba tabağını doldurduğunu görünce "Safiye abla şöyle dolu dolu her yemekten birer tabak daha hazırlar mısın?" diye bir ricada bulundum. O başını kaldırıp bana bakarken babam "Hayırdır, misafirimiz mi var?" diye sorunca başımı olumsuz anlamda sallayarak yerime oturdum ve "Yan evdeki çocuğa götüreceğim." dedim. Annem karşımdaki yerini alırken babam alayla "Dün o evde oturuyor diye evde cıngar çıkardın, şimdi de ona yemek mi götüreceksin?" diye sorunca soğuk bakışlarımla ona dönmeden edemedim.

"Çocuk daha yeni taşındı ve ona yemek yapacak kimsesi de yok. Sırf o evde olmasından rahatsızım diye benim yaşımdaki bir çocuğun mide kanseri olmasını istemiyorum. İki gündür adam akıllı bir şey yememiş."

Safiye abla yanındaki servis arabasında Berk için bir şeyler hazırlarken"Ah kıyamam yavruma." dediğine annem bana kaşlarını çatarak "Sen konuştun mu o çocukla?" diye sordu. Onu başımı sallayarak onaylayıp "Kendisi bugün birden bire

sıra arkadaşım olmaya karar verdi." dediğimde babam kaşlarını çatarak "Nasıl yani?" diye sordu. Safiye abla hazırladığı tabakları büyük bir tepsiye yerleştirirken "Bu gün benim okuluma nakil oldu ve aynı sınıftayız." dedim. Annem şaşkınlıkla "Buna şans denir işte." dediğinde oturduğum yerden kalkıp Safiye ablanın uzattığı tepsiyi dikkatle elime aldım ve "Ve bu çocuk iki gün önce telefonunu yamulttuğum çocukla aynı kişi." dedim.

SAKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin