18. "Sardunya"

13.5K 707 196
                                    

Bıçağı sokuyorum portakala

Kanıyor

Bütün çocuklar baston kullanıyorlar

Oyun dönüşü

Bütün anneler bekliyor

Birini bekliyorum

Anne değilim oysa.

-Edip Cansever.


Daralan nefesimin açık havaya ihtiyacı varken, zihnim kendini çoktan dış dünyaya kapatmıştı. Birkaç dakika sakinleşmek adına sessiz kaldım. Ardından aralanan dudaklarımdan ilk kez ona hitap edişimin içten olduğunu fark ettim.

"Annem nereye gidiyor?"

Elindeki telefonda olan bakışlarını kısa bir an çevirip yüzüme baktı. Ardından derin bir soluk aldı.

"Saatleri karıştırmışım. Uçak yirmi dakika önce kalkmış."

Benimle alay mı ediyordu? Artık sabrımın sonuna gelirken bu adama karşı olan saygıyı da yitirdim.

"Benimle oynamaktan vazgeçin ve hemen annemin nerede olduğunu söyleyin!"

Ses tonuma dikkat etmedim bile. Elindeki telefonu cebine atıp koltuğa yöneldi. Rahat tavrı sinirimi bozuyordu.

"Sana her şeyi anlatacağım."

Aramızdaki mesafeyi hızla kapatıp diğer koltuğa oturdum. Hiç olmadığım kadar sabırsız ve öfkeliydim.

"Sizi dinliyorum."

Köşeye sıkışmanın verdiği çaresizlikle suratı düştü. Doğrusu bu adamın köşeye sıkışması gibi bir ihtimal de yoktu ya!

"Annenin sizi neden terk ettiğini hiç merak ettin mi?"   

Bunu çok düşündüm. Ama sonra öfkem, her zaman  onun hatalı olduğunu söyledi. Bir anne ne yaşamış olursa olsun altı aylık bebeğini terk edemezdi. Hiçbir sebep buna bahane olamazdı.

"Gerçekleri öğrendiğin zaman babanı bu kadar sevebilecek misin?"

Derhâl kaşlarım çatıldı. Mevzunun babamla ne ilgisi vardı? Birnevi babamın aslında kötü biri olduğunu söylüyordu. Öyle ki, bu hikayede benim için günahsız olan tek kişinin adını da oyunlarına alet etmeye çalışan bir adamla karşı karşıyaydım.

"Annenin gitmesi için sebepleri vardı."

Babamla ilgili ne söyleyeceğini bilmiyordum. Ama söyleyeceği hiçbir suçlamayı da kabul etmezdim. Tıpkı annemin sebeplerini kabul etmeyeceğim gibi.

"Baban, anneni aldattı."

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Şu andan itibaren söylenilen hiçbir şeyin üzerine kafa patlatıp yorum yapamayacaktım. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını bildiğim hâlde kalbim neden bu kadar acımıştı?

"Aslında annenden önce başka bir kadın varmış. Ama baban ona nikâh kıymamış. Fakat annen varken bile onunla olmaya devam etmiş."

Gözümden damlayan yaşın geçtiği yolları yakışı, derin izler bırakıyordu. Sanki etlerim sökülüyor, kalbim parçalara ayrılıyordu.

SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin