28. "Harap"

11.3K 600 148
                                    

Özlediğim tek şey, satır arası birkaç yorum. Ya da bol yorum falan :)

Neyse, iyi okumalar...

Her şeyin güzel olabileceğine ilk kez bu kadar inanmıştım.

-Gamze.

Çatlak bir testinin içine doldurduğum suyun her adımımda döküldüğünü görüyor ve sırtıma yüklediğim ümitsizlikle aynı düzlükte yoluma devam ediyordum. Belki de savaşmak zorunda olduğum olayların sonucu için bu yola devam etmeliydim. Kolay kazanılan şeylerin kısa vaadeli mutluluk getirdiğine inanırken, şimdiki durumum için sızlanamazdım.

Yine bir olayın hedefindeydik. Cem, telefonu kapattığında bir süre öylece Karan'a baktım. Ardından kelimeleri bir araya getirebilecek gücü bulduğumda ise her şeyi bir bir anlattım. Yüzünde bir şaşkınlık belirtisi görmemek beni dehşete düşürmüştü. Sonra aheste aheste bir acının suretine iliştiğini gördüm. Bir eliyle sakalını sıvazlayıp, burnunu çekti. Sert soluklarının ardından ayaklandı. Hemen arkasında yürümeye başlamıştım bile.

"Beni burada bekle."

Dediğinde bir cevap vermemi istemiyor gibiydi. Fakat burada türlü düşünceler arasında cirit atıp delirmek istemiyordum. Sanki her şeye gücüm vardı da bir düşünmeye korkar olmuştum.

"Ben de geleceğim."

Hemen kenarda duran ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Tüylerim diken diken olmuş, parmak uçlarım adeta buz kesmişti.

"İşin aslını öğrenip geleceğim ve sen burada bekleyeceksin."

Bu ısrarcı tavrına anlam veremiyordum. Ona ne zararım dokunabilirdi ki? Üstelik yalnız başıma burada kalmak gözüme korkutucu geliyordu.

"Hayır, geleceğim."

Hiçbir şey söylemedi. Gözlerimin içine bakarken, yaşadığımız olayların bir film şeridi gibi göz-bebeklerinden geçişini izledim. Daha ne olabilirdi?

Saniyeler sonra kendimizi evden atmayı başarmıştık. Cem'in evine doğru giderken, arabadaki sessizlik beni düşünmeye teşvik ediyordu. Miray intihar mı etmişti yoksa öldürülmüş müydü? Üstelik bu mektup da neyin nesiydi? Ölüme sürüklenen birinin mektup yazması olası değildi. Öyleyse aklıma intihardan başka bir sebep gelmiyordu. Fakat bu denli dik durmayı başaran bir kız, nasıl olur da böyle bir yola başvururdu?

Araba fren yaptığında vakit kaybetmeden indik. Bahçeyi geçip kapıya ulaştığımızda, Cem karşımızda belirmişti bile. Kenara çekilip içeri girmemize müsaade etti. Salona yöneldiğimizde, hiç kimse oturma girişiminde bulunmadı.

"Neler oluyor?"

Cem bir eliyle başını tutup koltuğa oturdu. Ardından yan tarafında duran zarfı Karan'a uzattı. Hareket edemeyen tek kişi bendim.

"Miray intihar etmiş."

Karan zarfı hızla aldı. Kendimi olabildiğince tutup mektuba bakmadım. Belki de sadece onun okuması gereken şeyler yazılıydı. Okudu okudu, belki de on dakika kadar başını kaldırmadı. Ardından Cem'e baktı ve dudaklarından kanımı donduracak cinsten bir cümle döküldü.

SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin