32 Bölüm 🗝️

7.1K 234 9
                                    

Medyada ki yer Kayacık dağı. Bizim orası. DOĞANYOL için.😎🧤👌

Arsen den

İşte içimdeki korku, yüreğime girmemesi gerek sevda. İmkansız olduğunu biliyorsun ne diye içimi yakıyorsun. Ne diye?????? Elimi kolumu bağladın. Yüreğime sevda koru düşürdün. Şimdi ise yanıyorum. Kavruluyorum. Görmüyormusun!!!!!! mutlu olmak bile acı veriyor Bana. aklım senken nasıl uzak duracağım.

Dakikalarca konağın kapısında durmuş bekliyordum. İçeri girmekten korkuyordum. Ellerim terliyor derin düşüncelere gidiyordum. Elimi boynuma götürüp "ihtiyacım var sana anne. İhtiyaçım" diyip göz pınarlarımdan yaşlar yerini aldı. Ellerimi tutan elle, elin sahibine baktım. Sıraç bütün huzurla ellerimi tutarken bana yaklaştı. "elimi tut ve yürü" dediğinde hemen atladım
"ama sıraç bey" dediğimde sıraçın kaşarları çatılmıştı. "ne konuştuk seninle bey... Diyip elini diğer eline sürüp" yok "dedi. Sıraça bakıp başımla  onayladım . Elleri elimi bulunca hızlı adımlarla konağa girdik. Konağın içerisine girmemle içimi korku yerine heyecan  kaplamıştı. Sıraçın elimi tutması ne kadar doğruydu????
Terasta sinirle bana bakan sultan hanımı görmem uzun sürmemiştı. Elimi çekmeye çalıştığımda sıraçın bana öldürücü bakışlar ataması bir olmuştu.  Sıraç salonda durmadan merdivenlerinden çıkarınca benim odamın önüne geldi. Beni odama koyup "uyu, yarın boranı görürsün." diyip gitmişti. Ama ben yarın görmek istemiyordum. Bu gün görmek o güzel kokusunu içime çekmek istiyordum. Yatağın yanındaki masaya baktığımda hala bıraktığım paralar ve elbise paketi duruyordu. Paketin yanına yaklaştığımda üzerindeki kağıdı görmüştüm. Ama bu benim bıraktığım not değildi. Bu birazdaha diğerine göre küçük bir kağıtdı  . Elime alıp içini açtığımda gözlerim kocaman kocaman olmuş yanaklarım eminimki kızarmıştı.

"Eminim bu sana çok yakışacak. Ve sen bunu giymeden hiç bir yere gidemezsin "sıraç"

Yazılı olan kağıdı birdaha birdaha okuyup duruyordum. İşte  şimdi kalbim depar atıyordu.  Kağıdı saklayıp elbiseyi çıkartıp askıya astım.

***
Sıraç annesinin yanına çıkıp "sakın ana Arsene tek kelime etmeceksiniz." dediğinde cezar ağa sinirle yerinden kalkıp sıraçın üzerine yürüdü. Sultan hanım hızla kalkıp Cezar ağayı tutu., engellemeye çalışıyordu. "sıraç.!!!!!! Len seni öldürüm"
Dediğinde sıraç babasına yaklaşıp "ölüdür bav öldür!!!!!" diyip belindeki silahı çıkartıp Cezar ağanın eline zorla tutuşturdu. "al!!!! Öldür hadi," diyip elindeki silahı tutup başına dayadı "Cezar ağa sık hadi ne duruyorsun. Öldür."
Bağırıp duran sıraçın karşısında Cezar ağa şok olmuş izliyordu. Sultan hanım göz yaşlarını silip feryat yakıyordu. "oğul yapama oğul" diye bağıran anasına döndü. Konaktaki herkez olanakları izlerken bi kaç kez Hazar engel olmaya çalışsada sıraçın gelme sakın diyişini karşılık duruyordu. Arsen odadan çıkmış olanları gözü yaşlı izliyordu.

"dayanamim ana dayanamim." diyip elindeki silahı bıraktı. Cezar ağa oğlun bırakması üzerine silahı yere atıp "hepsi sizin iyiliğiniz için" dediğinde sıraç daha fazla köprüp "horzan neye gitti sansin bav!!!!!! Bi kere ağa olmaktan vazgeçip bav oldun muuuu??? Aşiret miş töreymiş, bağ ana Hazara bağ yılardır, erkek torun diyip durdun, dediniz oğul sağlıklı olsun kız olsun.???? Demedin." dediğinde sultan hanım tam yakaşacağı sırada sıraç eliyle engelleyip sesiz bir şeklide " bi daha Arsene kötü laf dersen oğlumu da alıp giderim. buradan, "diyip anasına bakmadan merdivenlere yöneldi. Arsen gözünün yaşını silip sıraç görmesin diye direk boranın odasına girdi. Boranın yatağının yanına gidip beline sardı elini...

Cahit ıragat 'ın bir şiiri vardı bilirmisin öyle derinden etkileyen

Her yerde aynı hava, aynı koku, aynı dert
Korkuyorum
Sen de kaçma bu şehirden
Yalnız bırakma beni
Gökler bile değişiyor lahzada
Ardından geliyor bak
Güneşiyle bulutuyla gökyüzü
Bütün şehir, bütün deniz, yeryüzü
Sen de kaçma bu şehirden
Yalnız bırakma beni
Ben fakir bir sahilin
Kahır yüklü çocuğu
Korkuyorum.....

Sabah güneşi odayı doldurken boran çoktan kalkmış arsenin saçını örmeye çalışıyordu. Arsen hala uyduğu için Boran ona supriz yapmak istiyordu. Dünkü olaydan sonra sıraç fazla uyuyamamıştı. Sıraç banyoda çıkıp üzerine rahat birşeyler giyip boranın odasına geldi. Kapıyı yavaşça açtığında boran arsenin saçlarıyla ugraştığını görünce gülmüştü. Arsenin uyuma şekilini görünce daha çok gülme tutmuştu.

Sıraç dan devam :

Arsen deli dolu yatışı güldürmüştü. Ayağının bir yerde diğeride yataktaydı. Biraz yaklaşıp "ne yapıyorsun küçük Kure" dememle arsenin saçlarına baktım. "Arsen ablanın saçını yapıyorum" demesiyle boranı kucağıma alıp "kure bu saçı nasıl sökecek, hepsini birine bağlamışsın." dememle Boran arsenin saçına bakıp kucağımdan inip koşarak kapıya koştu "ben yapamadım ki bav, sen yaptın" diyip gidince peşinden koşamam rağmen kaçmıştı. Odaya tekrar dönüp üzerime atılan suçu temizlemeye başlamam lazım. Arsenin yanına gidip uyan masum yüzüne baktım. Onu öptümde al al olan yanaklarına elimi götürdüğüm. Gözüm saçlarına değince elimi çekip saçını tutum. Okadar yumuşaktıki. "sen nasıl kıydın küçük Kure" dedim yavaşça arsen kıbıtdayınca ellerimi çekmiştim ama gözlerini açınca yakalanmıştım. "sıraç?" diyince adım onun ağzında nasıl da güzel gelmişti. Toparlanıp oturur pozisyon geçince dikilen saçlarına gülmeden edemiştim. Arsen bana bakıp "yüzümde birşey mi var yoksa??" diyince eliyle yüzünü silip duruyordu ben onun bu haline daha çok gülerken ayağa kalktım. Arseni arkasındaki aynaya çevirip bakmasını sağladım. Şuan ki yüz ifadesini görseydiniz gülmekten bayılırdınız. Ona öyle hayranlıkla bakarken birden durdum . Bu ben değildim. Aşık mı olmuştum.?????

**
Burada bitiyor bir sevda, yenisi nerde
başlar; ya da başlar mı bilmem?
Kendi derinliğiyle dolan bir kuyu mu
yüreğim; kendi boşluğuyla yetinen?

Burada bitiyor bir sevda, ele avuca
sığmayan kederler, kimi gülüşler ve bir
o kadar da unutulmaya yatkın anılar
bırakarak geride; belki birkaç da şiir…

Sürüp gidecek yaşamım, kimi yerlerde
sanki yeniden okur gibi bir romanı
ve gülümser gibi yine aynı şeylere
sıkıntılı, dalgın; çoğunlukla acılı.

Burada bitiyor bir sevda, kaldım işte
yine dağlar, uçurumlar arasında bir başıma.
Burada bitiyor bir sevda, önsöz gibiydi
bir çağrıydı, daha nice yeni sevdaya


Belkide sıraç yeni sevdaya yelken açtı. Belki..belki .. Ve belki..

Diğer bölümden devammmmmm.................... 🗝️

Diğer bölüm çok eğlenceli. Bekleyin ve görün 😏😉

Mardin Çıkmazı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin