Sabır vazgeçmek değil, umudu yarına ertelemektir
Hava kararmaya başlamıştı, Arsen artık boranı oyalıyamıyordu. Arsen boranla oturmuş sıraçı beklerken, boran arsene dönüp "söyle gelmesin" diyip koşarak odasına gitmişti. Çocukcağız Sabahtan beri babasını gelmesini bekliyordu. gelmeyince ağlayarak gitmişti odasına Arsen de oturduğu yerden kalkıp Boranın odasına girdi. Derin nefes alıdı. yanına yaklaşıp küçük ellerini tutu. " anneni mezarının yerini biliyor musun seni götürmemi ister misin" dediğinde Boran gözyaşlarını silip gerçekten 'götürebilirmisin misin" demişti arsen başını sallayıp Tabii ki bir tanem Hem annenle tanışmış olurum senin ne kadar mükemmel bir evlat olduğunu anlatırım dedğinde, boran arsene sarılıp "hemen gidelim yoksa annem üzülecek" demişti. Boran arsenin elinden çekiştirip merdivenlerden indiğinde, Ömere bakıp, sırf boran için yüzümü asmadan "bizi biyere götürmen lazım."
"tamam binin bakayım" dedi yüzünde güler açarak. Arsen, Boranla arka koltuğa oturduklarında, ömerde şoför koltuğuna geçip aynadan arsene baktı "neden soğuksun bana karşı"
Arsen ömerin dediğini duymayıp borana döndü. "heyecanlımısın"
"evet, hemde çok"
Sıraç tan devam
Arsene tam birşey diyeceğim sırada odaya kapıyı çalmadan giren Berfin yüzünden Arsen pat diye kapatmıştı. Büyük ihtimalle Berfin in sesini duymuştu. Berfin
"Sıraç, bu gün büyük bir yemek var gitmemiz gerek" dediğinde ayağa kalkıp "seninle bir iş için birlikte olmam, sana odaya kapıyı çalmadan girmen hakkını verimiyor" dedğimde, biraz durup elime kalemi aldım. "ve bu gün boranla gideceğim bir yer var""Sıraç saçmalama, sırf oğlun için büyük bir işi maf edeceksin, ben buna izin vermem" dedğinde odadan çıkıp gitmişti. Bende ceketimi giyip çıkacakken telefonum çalmıştı. Arıya o adamların rehberiydi.
"buyurun"
"Sıraç bey, sizi bekliyoruz. Berfin hanım işi olduğunu ve 10 dk içinde geleceğinizi söyledi" dedğinde işte şimdi Berfin alkışlamak istiyordum. Ne kadar kıt bir kadın, ona oğlumla bir yere gideceğimi söylemiştim. Umarım ereken bitterdi.
***saatler süren toplantı, canını sıkmıştı. Sıraç konuşulan şeyleri pek duymuyordu, aklı küçük kuresindeydi. Oğlunun üzülmesine dayanamazken burda oturmuş toplantı yapıyor olmak onun için çok zordu ve artık dayanamıyordu. Hızla masadan kalkıp tercümana döndü "acilen gitmem gerek gerisini Berfin hanım halleder.kusura bakmayın toplantı bitmiştir." diyip odadan çıktı. Saate baktığın da oğlunun uyuma saati olduğunu görünce adımlarını hızlandırdı. Şirketin önüne gettirilen araca binip konağa doğru hızla sürmeye başladı.....
Yazardan ;
Sıraç, Kendini derin bir geç kalmışlık duygusu içinde hissediyor. Sanki her şeye geç kalmış gibi. Böyle hayat dört nala önünde koşturuyormuş da o da baya baya geriden geliyormuş gibi.,
Bazen bazı şeyler için çok geç kalına biliyor, sevgi gibi, güven gibi. Boran, ilk defa babasına olan güveni sarsılmıştı. Bunca yıl oğlunun bir gülüşü için yaşayan baba ilk defa oğluna geç kalmıştı. Sıraçın içinde pişmanlık vardı. Oğlunun üzüldüğünü, ağladığnı düşünmek onu maf ediyordu. Zeynepin emanetini üzmüştü. Sıraçın kalbi sıkışırken koca yürekli Arsen boranı yatağına yatırıp öpüçükler atıp oda boranın yanına uzandı. Boran uyumuştu, Arsen adı gibi sessiz çığlıklarını içine içine ata ata yanaklarında yaşlar süzülüyor Du.
Arsen sıraça kızıyordu, çünkü yanlış anlamıştı onu ama en çokta Boran için üzülüyordu. Babasına çok kızgındı. Eve geldiklerinde hiç birşey demeyip yatağına yatıp uyumuştu küçük kure,..*****
Sıraç hızla arabadan inip konağa girdi. Konağın merdivlerini ikişer ikişer çıkıp boranın odasının önünde durdu. Kapıyı açıp girdiğinde gördüğü manzarayla bir kez daha pişman oldu. Arsen sıraçın geldiğini görünce boranın yanından yavaşca kalkıp sıraçın kolunu tutup odadan çıkartı."uyuyor, uyandırma"
"ama, ondan özür dilemem lazım" dedi bir çoçuk gibi, sıraç oğluna karşı mahçuptu. Arsen derin nefes alıp "neden gelmedin demiyeceğim, beni ilgilendirmez bundan sonra ama Boran çok üzüldü, gelmeyince çok ağladı"
"Arsen, yemin ederim çok yoğundum" dedğinde Arsen tebessüm edip
"özür dilerim, nışanlın oğlundan daha önemli değilmi???" diyip gideceği sırada, sıraç arsenin kolunu tutup kendine çekti "ne nışanlısı?? Neyden bahsediyorsun"
"bilmem kaçtane sevgilin var??? “
" Arsen sana soru sordum "
" şirkete geldiğimde duydum herşeyi, saklamana gerek yok, artık benimle oynama sıraç, bitti, hiç birşey olmadan bitti şimdi bırak beni "
Demesiyle sıraç hiç düşünmeden arsenin dudağını öpmeye başladı. Arsen hızla geri çekilip, "ne yapıyorsun sen, delirdin miiii""delirdim kadın, sonunda delirdim. Herşeyi yanlış duymuşsun, ve yanlış anlamışsın, bunu sana anlatacağım ama önce boranı annesine götürmem lazım"
Sıraç boranın odasına gireceği sırada Arsen "onu ben götürdüm. Sen gelmeyince çok üzüldü, yemek yemedi" dedi. Sıraç arkasındaki kadına dönüp "sen gerçekten çok iyisin, teşekkür ederim"
"teşekkür etmene gerek yok bunu senin için yapamadım, sadece kendimi onun yerine koydum, şimdi izninle bu gün çok yoruldum, iyi geceler"
Arsen sıraçın açıklama yapmasına fırsat vermeden odasına girmişti. Sıraç peşinden gittsede arsenin dinlemeyecğini biliyordu. Sırf bu yüzden sabah konuşmayı tercih etmişti. Sıraç oğlunun odasına girip yanına kıvrıldı. Oğlunu izlemeyi, kokusunu içine çekmeyi seviyordu. Sıraç için boransız Bi hayat yoktu....
Sıraç oğlunun saçlarını koklayıp, öperken kulağına fısıldıyordu Bi yandan
"Yaradanıma binlerce şükürler olsun
Benim yaşama sevincim mutluluğumsun,
Hayatımın şansı ömrümün uğurusun
Ben sana hiç doyamam benim canım oğlum.Sen benim şu dünyada ki tek servetim
Yanım da bile özlediğim hasretim,
Okadar masumsun ki benim cennetim
Ben sana hiç kıyamam "alıntı"İyi okumalar, yorum ve oya göre yeni bölüm gelecektir....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Çıkmazı
Dla nastolatkówMARDİN🔺 Seni affedermi? , seni severmi? Söylediklerini duymazdan gelebilirmi?