Mardin Çıkmazı

51 Bölüm "kırıldım Biraz

        Çünkü kırıldım saç uçlarıma.
                              kadar

Konağın önüne geldiklerinde, Arsen arabada uyuyan boranın kemerini açıp arabadan indi. Sıraç da inip oğlunu kuçağına aldığında yanlarında Bir araba durdu.
Sıraç kucağındaki oğluyla arabaya dönüp baktığında Ferzanı görmesiyle sinirleri tepesine çıkımıştı. Arsen Ferzanı fark edince, hızla yanına gidip
"bulduğunu söyle"

"bunun için geldim seni dünden beri arıyorum, ama telefonuna ulaşamıyorum"

"fark etmedim."

Sıraç oğlunu ömerle odasına gönderip Ferzainın yakasına yapıştı, "ne işin var lan senin burda"

"Sıraç bırak, Sıraç..." arseni dedikleri üzerine Sıraç Ferzanın yakasını hızla bırakıp arsenin elini tutu "ne diyeceksen burda, yanımda diyeceksin"

Arsen Ferzana hayır anlamında kaş göz işareti yapınca Ferzan sıraça dönüp "bak, çok önemli izin ver arsenle konuşayım"

"yanımda ne diyeceksen De sonra siktir ol gittt"

Arsen hızla sıraça döndü "Sıraç lütfen, zamanı gelince ben sana anlatacağım önce ben emin olayım,"

"peki, kapıda bekliyorum" diyip ferzana sert bir şekilde çarpıp gitmişti. Ferzan üzerini düzelterek
"arsen bütün hereşeyi Ömer yapmış, maddeyi o koymuş, şahit tutmamış, senin 1 yılını oo çalmış"

"eminmisin, belki oo değildir,"

"adım kadar eminim, bak Arsen şimdi polisi arıyorum gelip götürsünler"..

"hayır, sakın böyle birşey yapma, bundan sonrası bende, herşey için teşekkür ederim" diyip arkasını dönmüş giderken Ferzan Arsenin kolunu tutup

"arsen yarın benimle İstanbula gelmelsin"

"neden? “

" Ömer in sakladıklarını öğrenmek için, bak istanbulda Bi kaç mekanı varmış, ama nedense burda şoför, bak Arsen, fikrini değiştirmen için ömerin gerçek yüzünü görmen gerekiyor, onu polise kendin teslim edeceksin "

" kolumu bırak, düşüneceğim "dediğinde Ferzan diğer kolunu da tutup kendine çevirdi

" iyi düşün.... Demeye fırsat kalmadan Sıraç tüm güçüyle yumrukluyordu.

"Bi daha benim olana el sürecek olursan o elini kırarım"

Arsen geride kalanları umursamadan olanları düşünüyordu. Daha 1 kaç saat önce ne kadar huzurluydu, ya şimdi içini kemiren şeylerin üstesinden gelemiyordu.
Konağın kapısına adım atmasıyla karşıdan gelen Ömeri gördü oysa ona kardeşim, abim demişti hazmedemiyordu yüreği yangın Ken hazmedemiyordu, Ömer arsenin gözlerindeki yaşları görünce hızla yanına gidip "iyimisin, biri birşeymi yaptı"

"sen yaptın" diyip toktat atmıştı, "yüreğimi parça parça sen yaptın"
"ya sana abi dedim, kardeş dedim,"

"arsen, özür dilerim"

"inkar ettmiyormusun,inkar etttttt, inkar et özürden daha az can yakar, özür neeeeee, ne özrü bir yılınımı çaldın özür mü diliyorsun"

"arsen izin ver anlatıyım"

"benden uzak dur, yeter" diyip hızla odasına koştu. Ömer  de arkasından çıkıp "beni dinle, lütfen izin ver anlatayım"

"sus artık defol gittttt"

Kapıyı kapatıp yatağına uzandı, artık
Ağlamaya da hali yoktu, mutlu olabilecekmiydi sizce.....bundan sonra mutlu kalabilecekmiydi..

Sıraç Ferzanı bırakıp "birdaha sakın..." diyip konağa girdi. Ferzan yerde zorla kalkıp "göreceğiz Sıraç ağa  göreceğiz"

Ferzan arabasına binip son sürat giderken Sıraç da arsenin odasının önündeki Ömeri görünce "ona ne oldu, oo iyimi"

"bilmiyorum" diyip geçiştirmişti. "tamam sen git ben bakarım" diyip kapıyı tıklatı. İçeriden ses gelmeyince kapıyı açıp içeriye girdi. Sevdiği kadının her geçen gün canı yanması hep biyanının mutsuz olması canını sıkıyordu.
İçeride boncuk boncuk ağlayan kadına bakıp yanına oturdu "soru sorup canını sıkmak istemiyorum, ama her ne olursa olsun ben hep senin yanındayım"

"benimle uyu," dediğinde Sıraç dudağına küçük bir buse kondurup yanına uzandı. Ağlamatan kızaran gözlere bakıp "canını kim yaktıysa öldürmek istiyorum,"

"Sıraç lütfen soru sorma, sadece benimle uyu,"

"peki kadınım" diyip yüzünü küçük küçük buseler kondurdu. Sıraç ağa ne zaman böyle aşk adamı olmuştu.

Arsen uyuysada Sıraç başında durup onu sabaha kadar izlemişti."neden üzülüyordu, neden zamanı gelince anlatacaktı, ona ne anlatacaktı??? Kafasındaki soru işaretlerini çözemiyordu.

Sabah güneşi odayı dolduruken Arsen gözlerini yavaş yavaş açmıştı. Uyuyan sıraçı görünce ona daha çok sarılıp" seni seviyorum, seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim "diyip kokusunu içine çekti.

" bende seni kadınım, "

" sen uymuyormuydun "

" yok "

" Hım, "

" birşeymi demek istiyorsun sen"

"İstanbula gidiyorum,"

"olur tabi gidebilirsin"

"Ferzanla" demesiyle Sıraç hızla kalkıp "piç herifle senin ne işin olur"

"Sıraç, anlatmak isterim ama...

" zamanı değil demi, neyin zamanı değil, eğer onunla gidersen biz diye birşey kalmaz "

" bu kadar kolay mıı, bitirmek yada bu kadar zor mu sana güveniyorum demek "

" ben diyeceğimi dedim eğer onunla gidersen konaktanda hayatımdan da çık"

"Hayat o kadar acımasız ki bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmemiz gerekir. Hayalerimizden, sevdiğimizden bile., o yüzden bana sakın seçenek sunma"

"merak etme ben cevabımı aldım..güle güle sana"

"Sıraç"

"ney Sıraç!!!!!! Sen benim için bu saatten sonra bittin Arsen, bende senin için bitteyim"

"Tenine dokunmadan, avuçlarını kavramadan da seni sevebilirim. Çünkü istediğim tenin değil, yüreğin.ve bitti desen de ben geleceğim, kovsanda geleceğim,

Sıraç odadan kapıyı çarpıp çıkarken Arsen ağlamaya başlamıştı çoktan. Yorgundu hiçbir şey bilmiyordu; tek istediği, yüzünü kucağına koyup başının üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak.istiyordu. Arsen Sıraçı istiyordu, ama gerçeği öğrnmişken bunun peşini bırakamazdı.

İyi okumalar.......
100 yorum
80 oy olmasa yeni bölüm yok