2 Bölüm 🗝️

16.4K 461 52
                                    

Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi...

Ömer dadı arayışına gireken. Sıraç da odasında dosyaları inceliyordu. Arada bir de zehrini arayıp küçük kurê sini soruyordu. Genç adam oğlunun bu suskunluğunu bir türlü çözemiyordu.
Ömer aklına gelen kişiyle sıraçın kapısını çalıp heyecanla içeri girdi.
Sıraç ömerin bu haline şaşkına bakarken. Ömer konuşamaya başladı. "ağam ben min dît(buldum)" dediğinde sıraç Ömere dönüp "kimi buldun Ömer" diye sordu. Ömer biraz duraklayıp "arsen var. Ama dadı değil yani. Çoçukları çok seviyor onun kadar seven yok. Bide ağam biraz zor durumda bu iş iyi gelecek." dediğinde sıraç elini sakallında gezdirip.
"ömer seni severim, Ez bawer dikim (sana güvenirim) ama dadı olamayan biri nasıl oğlumu emanet edeceğim. "dedi genç adam. Oğlu onun için herşeyden önemliydi. Şimdi nasılda hiç tanımadığı birine emanet edebilirdi. Ömer sıraç ağaya " ağam ben sadece şu sıralar işe ihtiyacı var diye dile getirdim. Neyse ağam ben dadı bulamak için bazı ajanslara başvurayım. "diyip çıktı ömer. Sıraç düşünmeye başladı. Ömere güvenirdi. Neden olmasın diyip. Ömeri tekrar çağırdı odasına. Gelsin görüşelim demişti. Ömer ağasına teşekkür edip. Arseni aradı. Ömer Arseni küçüklüğünden beri tanırdı. Ömer 27yaşındaydı. Ve Arseni 13 yıldır tanırdı. Küçüklükleri beraber geçmişti. Ömer telefonu kulağına götürüp beklemeye başladı.

****
Arsen in gezmediği yer kalmamış ve üstelik karnı çok açtı. Arsen dik başlı, yerine göre sertti. Buda bazen iş bulmasına engel oluyordu. Annesi onu bütün dövüş dallarına göndermişti. az da olsa kendini koruya biliyordu. Bu yaşına kadar hayata kaldığına göre güçlü bir yapısı vardı genç kızın. Elini boynuna götürüp annesinden son kalan şeyi satmak zorundaydı. Ne kadar eli boynundaki kolyeye gitmesede buna mecburdu. Çunkü cebinde hiç parası kalmamıştı. Evin kirası desen 2 aydır ödeyemiyordu.
Arsen cebindeki telefonu da alıp önce kuyumcuya gitti. Ne kadar istemese de kolyeyi çıkartıp tezgahın üzerine bırakıp "bunu satmak istiyorum." dediğinde kuyumcu kolyeyi alıp tartının üzerine bıraktı. Arsenin telefonunun çalmasıyla kuyumcuya bakmayı kesip telefonuna baktı . Arıyan Ömerdi. Telefonu kulağına götürüp
"alo"
"arsen sana haberim var" dedi ömer. Ömerin heyecanlı sesine bakılırsa iyi bir haberdi.

"ne haberi çatlatmasana"

"sana iş buldum" demesiyle Arsen telefonu daha çok kulağına bastırıp "ciddimisin sen"
"ciddiyim benim çalıştığım yerde. Dadılık yapacaksın."
Arsen kuyumcuya bakıp kısık sesle ömere" sabıkamı biliyormu "dedğinde ömer biraz duraksayıp öyle konuştu" bilmiyor ama bilmesine gerek yok sen bana güven. Seni bu gün İstanbuldan aldırcam. Şimdi kapatmam lazım. Sen evde ol adamlar gelecek. "diyip arsenin birşey demesini beklemeden yüzüne kapatmıştı.arsen sırıtarak kuyumcuya döndü." kolye boynumda daha güzel. Satmaktan vazgeçtim iyi günler. "diyip kolyesini boynuna takıp hala sırıtan yüzüyle ordan orya sekiyordu.

Yine bitti. Gelecek bölüm için geri sayım başlasın.

Yeter ki diline dolanayım; istersen bir küfür, istersen bir şarkı olayım.


Mardin Çıkmazı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin