34 Bölüm ✨

7.2K 229 14
                                    

Havanın kararması, yenilen yemekler ve sessizlik.

Konakta ki sensizlik çocukların gülme sesleriyle biraz dağılsada sıraç terasta oturmayıp hazarla dışarıya çıkmışlardı. Boran da çoktan uyumuştu. Arsen etrafı toplayıp telefonla uğraşıyordu. Yarın için sıraçtan izin alması gerekiyordu. Ama nasıl, ne diyeceğini bilimiyordu. Ferzana eşeklik etmesi gerekiyordu, ama sıraç ferzanla gittiğini öğrendiğinde çok kızardı. Ve parasını o verirdi. Arsen daha fazla yük olmak istemiyordu. Ve bu yüzden de sıraçtan gizli gidecekti.

Arsen odadan çıkıp terasa baktı., herkes dağılmış olduğunu görünce terasa çıkmıştı. Terasdaki koca hamağa bakıp o güzel manzarasına kendini bırakmıştı. Burda oturup sıraçın gelmesini bekliyecekti.  Ama yorgun düşen gözlerine daha fazla engel olmamış oracıkta uyuya kalmıştı.

Sıraç arabayı durdurup arabada indi. Hazarda arabadan inip sıraçın yanına gelmişti
"bunu tekrarlayalım."

"peki hazar ağa ne zaman istersen"

"ahh unutmadan söylim. Şirkete gelen adam vardı yaa adıı....." hazar adını hatırlamaya çalışıyırken sıraç hazara dönüp "Ferzan danmı bahsediyorsun"

"evet, ondan bahsediyorum. Davetiye bırakmış gittmiş.kokteye çağrımış, Mardin ağlarını"

"git ben, gelmiyorum" diyip konağa girdiğinde hazarda "sen mecbur gideceksin sıraç., ağa babayla biz urfaya gideceğiz, biliyorsun oradaki meseleyi.."

"gelmiyeceğimizi söyle hazar ağa"

"sen Bi söle hele bu adamla ne derdin var????"
"
" derdim olamaz ooo adamla,!!!!!! "diyip sinirle merdivenlerden çıktımıştı.

Berfin günlerdir planın tıkır tıkır işlediğini gördükçe, yerli yersiz gülme krizine giriyordu. Berfin in aklına koyupta yapamamadığı yoktu. Berfin kaç gündür odada olduğunu ve kendi için hiç bir şey yapmadığını fark etmişti.yarın ilk işi Alışverişe çıkmak, artık üzerine çeki düzen verme vaktiydi.

Sıraç odasına gireceği sırada terasa bakmıştı. Arsenin kıvrılmış bir şekilde yatar bir vaziyette durduğunu görünce terasa yönelmişti. Sıraç terasın son merdivenin çıkarken arsene seslenmiş,ama Arsen duymamıştı.

"Arsen" ikinci seslenişinde de duymayınca önüne geçip o masum uyan güzele baktı. Arsen bütün masumiyetiyle hambahda yatarken sıraç ise yanına çömelmiş seyere dalmıştı. Arsenin uçusan saçlarının kokusu rüzgar dan dolayı etrafa yayılmış, teras Arsen kokuyordu.. Arsen bacaklarını dahada kendine çekinçe sıraç üzerindeki ceketi çıkartıp üzerine örttü. Yeleği in cebinden arsenin kolyesini çıkartıp, arsenin koluna dolayıp taktı.
Sıraç ayağa kalkıp sandalyeyi arsenin karşısına koyup düşünmeye başladı.
"sen farklısın, uzaklaşmak istedikce yanında, seni seyere dalarken buluyorum kendimi., büyücümüsün sen, seni bana alıştırdın" dedi fısıldar bir şekilde.

✨✨✨

"yazardan" cezar aşireti

Ürperen denize kavuşan akşam
Ne çok yalnız adam çiziyor ufka
Ne çok yalnız adam ne çok kadın ne
Yitmiş umutlar gibi bir günü noktalayan

Hiç sevinçler göğermez mi bahçelerinde
Acı ve hüzün taşıyorlar durmadan
Nerde çiçekleri ellerinde nerde inançları
Birden geceye bulanıyor saçları

Hâlâ gülüşlerini arıyorlar aynalarda
Hep ölüm hep karanlık hep korku hep
Hep kahır renginde çiziliyor resimleri
Yarınsız tedirgin ve yorgun kimileri

Şehrin gözlerine yağmurlar doluyor
Mor hareli sevecen gözleri ıslak
Yılgın bir çocuk ağlıyor için için
Sevgi kirleniyor hızla ve küçük özlemler

Hiç sevişmeye durmaz mı dal uçları
Her şey terk edilmiş bir çölü başlatıyor
Hiç baharları patlamaz mı şafakta
Tekil delik deşik bir akşam sokakta
"aydın hatipoğlu"

Şimdilik bununla idare edin. Zamanın olduğun daa yazmaya devam edeceğim. Bu bölüm kısa bu yüzden yazacğim bölümü buradan devam ede bilirim iyi okumalar, Allah a emanet olun. "seviliyorsunuz"

Mardin Çıkmazı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin