1412 Senesi - Bahar Mevsimi
ASPARGON HANLIĞI
Altınova Şehri - Hanedanlık Sarayı
Müge Hanım
O gün Korkut'um apar topar saraydan çıkmıştı. Bana uğramadan çıkmasına sebep olan şey neydi merak etmiştim doğrusu. Ulaş Bey'i de peşinden sürüklemişti. Ava çıktıklarını duymuştum fakat sabahın bu saatinde aceleyle çıkması tuhaftı. Peşlerine seyis olarak yetiştirilen küçük çocuklardan birini takmıştım. Haberim olsaydı daha emin birini hazırlatırdım. Fakat aceleyle anca bu kadarını yapabilmiştim.
Dün gece haremdeki kızların kavgasını öğrenmiştim. Canım sıkkındı. Aysima hatun Yaman'dan yüz bulamayınca hareme koşmuş ve son anda kendini baş dansçı yapmak istemişti. Kendini ne sanıyordu bu hatun böyle? Beş kez han odasına girdi diye sözü geçecek mi sanıyordu?
Buraya çağırtmıştım onu. İçeri gidiğinde yüzünde sinir bozucu bir ukalalık vardı. Sarı saçlarının üstüne çiçeklerden bir taç yaptırmıştı. Oldukça sade, uçuk pembe bir elbise seçmişti. Yürüyüşünde asalet namına bir şey yoktu. Fakat yüzündeki kibir gözlerimin kısılmasına sebep oluyordu.
"Beni emretmişsiniz Müge Hanım."dedi uzata uzata. Reverans bile yapmaya niyetli değil gibiydi. Gözlerim Asya'nın gözleriyle kesişti. Asya hatunu sertçe dürttü ve eğilmesini sağladı.
"Ne yapmaya çalışıyorsun hatun?"diye sordum. Sesim içimdeki fırtınalara nazaran oldukça sakindi. Bu tarz konuşmaya kendimi alıştırmıştım. "Bir bahar kutlamasını bile bize zehir etmeye ant mı içtin?"
"Ben sadece dans etmek istemiştim." Bir de cevap veriyordu. Hızla ayağa fırladım.
"Sana mı soracaktık dans için seçilen hatunları?" Önünde dikildim. Nasıl da kendinden emin duruyordu. Kendini dokunulmaz sanıyordu. Korkup başını eğeceği yerde mavi gözleriyle dik dik gözlerime bakıyordu. Terbiyeden yoksun taşra kızı!
"Han'ımızı memnun etmek istemiştim sadece."dedi yine uzata uzata. Derin bir nefes aldım. "Kötü bir niyetim yoktu."
"Haremde kavganın cezası yüz falaka."dedim donuk bir ifadeyle. "İyice vurun ki dans etmeye hasret kalsın."
"Ama Müge Hanım-"
"Kes sesini! Kuralları biliyorsun!" Elimin hareketiyle hatunu çıkarmalarını emrettim. Hep Yaman'ın yüz vermeleriydi bu. Hatun neredeyse kendini yeni hanım ilan edecek! Bir de bebek sahibi olsa havasından geçilmezdi. Yemeklerine gebelik önleyici iksir kattırdığım için pişman değildim. Çeşnicibaşıyla pazarlığımız oldukça sıkıydı. Gerçi bana karşı çıkamayacağını adı gibi bildiği için lafımı ikiletmiyordu.
Yine de bu hatundan bir şekilde kurtulmam gerektiğinin farkındaydım. Yoksa başıma iyice bela olacaktı. Hem haremin düzenini bozacak hem de Yaman'ın aklını karıştıracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynadaki Kan
Historical Fiction2020 Watty Ödülleri Tarihi Kurgu Kazananı Tarih #1 (19.09.2020) Hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş. Geçmişin kanlı sayfaları bir bir önüne açılır, hayaletler hesap sorarmış. Öyle bir gün gelirmiş ki önce aynaya baktığında gördüğün gözler yaban...