2.28. Hanedan Kanı

1.1K 58 140
                                    

1419 Senesi - Yaz Mevsimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1419 Senesi - Yaz Mevsimi

ASPARGON HANLIĞI

Altınova Şehri - Teoman Bey'in Konağı

Suna Hatun

Bazı şeylerin değişmesinin vakti gelmişti. Belki çok önceden anlamalıydım bunu ama insanoğlu umut etmekten bir türlü vazgeçemiyordu. Korkut tahta çıkınca her şey daha güzel olur sanmıştım. Değerimi bilir, gereken saygıyı gösterir, hak ettiğim konumu geri verir diye düşünmüştüm. Bir Gökben uğruna benden tamamen vazgeçmiş olabileceğine inanmak istememiştim. Sonuçta Müge'nin evlatları arasında benimle en yakın olan oydu. Şimdi ise en uzak olandı. Madem o da Müge'nin izinden gidecekti o halde benim karşımda demekti. Halasına gereken saygıyı göstermeyen yeğenin terbiye edilmesi müstehaktı.

Derin bir nefes aldım. Bahçede oturduğum yerde bacak bacak üstüne attım. Bir parça lokum dilimde dağılırken kuru üzüm hoşafından bir yudum aldım. Bu bahçeye bir türlü alışamamıştım. Küçüktü. Dora Hanım Sarayı gibi değildi bu konak. Arkamdaki yapıya bakarken gözlerimi devirdim. Baş Danışmanın yaşadığı yere bak. Altınova'da çok daha gösterişli konaklar varken o burada kalmayı tercih etmişti. "Görgüsüzlük yapmak için Baş Danışman olmadım ben."demişti. Fakat insanların gözünde itibarını ikiye katlardı gösterişli bir konak. Baş Danışman dediğin ağırlığını hissettirmeliydi. Eski Baş Danışman Türker Bey bile görevi boyunca aile evinden çıkmış Nazlıdere Konağı'na geçmişti. Saraya yakın, iki katlı, geniş bir arazi üzerindeydi bu yapı ve genellikle Baş Danışmanlar için tahsis edilirdi. Görevinden azledilince Kekevizade Konağı'na geri dönmüştü.

Burçin de oradaydı şimdi. Tunç'la evliliği iyi gidiyordu. Ona kalsa boş bir korsanın peşinden gidecekti, Gökben gibi! Gökben'i elimden kaçırmıştım, kızımı da boş birinin uğruna kaybedecek değildim. Hızlıca bu evliliği ayarlamıştım onun için. İyi de olmuştu. Handan kızı olduğunu unutmayacak bir aileye gelin gitmişti. Kekevizadelere bir hanedan üyesi daha girmişti böylece. Kuruluştan beri var olan bu aile hanedan kanına en yakın ailelerden biriydi. Yıllar boyunca kaç kez kız alıp kız verilmişti. Şimdi de Burçin onların gelini olmuştu. Evliliklerini hala bir çocukla taçlandırmamışlardı fakat o da olurdu elbet.

Yaklaşan adım seslerini duyunca o yana döndüm. Teoman gelmişti. Dudaklarını birbirine bastırmış ellerini önünde birleştirmiş çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Yıllar ona daha sert bir ifade katmıştı. Gençliğinde her daim gülen yüzünün güldüğünü uzun zamandır görmemiştim. "Bir şey mi diyeceksin?"diye sordum uzun süre konuşmayınca. Yerinden kıpırdamadan gözlerini devirdi.

"Sen eskiden daha akıllı bir kadındın Suna." Öfkeyle soludu. "Ulu orta Gümüş'le buluşmalar ne demek oluyor? Önceden Ertunç'da gizli buluşurdunuz. Müge'nin gözüne mi sokmaya çalışıyorsun hareket halinde olduğunu?"

Gülümseyerek izliyordum onu. Evet Müge'yi tedirgin hissettirmek istemiştim. Beni öylece kenara atamayacağını anlamasını istemiştim. Vakıfta birkaç buluşmanın ona illa gideceğini biliyordum. Özellikle son görüşmemizde Gökben'le karşılaşmamız sonrası Gökben'in bunu Korkut'la konuşacağını tahmin etmiştim. Günü gelince o küçük yılanın da defterini dürecektim. "Çok mu korkmuşlar?"diye sordum alayla. O da alayla gülerek karşılık verdi.

Aynadaki KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin