2.11. Eksik Parça

1.1K 74 195
                                    

1415 Senesi - Güz Mevsimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1415 Senesi - Güz Mevsimi

ASPARGON HANLIĞI

Ecrinok Şehri - Yedi Gürgen Sarayı

Hanzade Korkut

Güze girmemize rağmen havalar hala güzeldi. Aydan ve Balamir çardaklı bahçede oyun oynarken ben de onları izliyordum. İdil ve Şevval yoktu. Onları bir araya getirmiyordum artık. Çocuklarımla zaman geçirmek istediğimde sadece çocukları çağırıyordum. Böylesi en rahatıydı. Karışan, yorum yapan yoktu ve evlatlarım birbiriyle oldukça iyi anlaşıyordu.

Bazen çimenlerde yuvarlanıyorlar bazen tahta oyma oyuncaklarıyla oynuyorlardı. Balamir Aydan'a tahta kılıçla oynamayı teklif ettiğinde Aydan bir süre kılıcı tutup yere atıyor bez bebeklerine yöneliyordu. Sonra Balamir de onu üzmemek için bebeklerle oynar gibi yapıyordu. Daha bu yaşta kardeşine bu kadar düşkün olması hoşuma gidiyordu. Sahiplenici bir abi olacağı belliydi. Aydan ise küçük olmanın avantajlarını şimdiden keşfetmiş gibiydi. Balamir'e yaptığı nazları izlerken yüzümde şen bir gülüş oluyordu.

Tatlılar geldiğinde çocukları yanıma çağırdım. Koşa koşa geldiler. Aydan hemen kucağıma atladı. "Gel bakalım şekerparem."dedim ve yanaklarını ısırır gibi yaptım. Elleriyle hemen ağzımı kapattı.

"Batıyor. Sakalın batıyor."dedi yüzünü ekşiterek.

"Sakalı da bilirmiş beni kızım."dedim ve gıdıklamaya başladım. Sonra yerine oturttum ve kaymaklı ekmek kadayıfı tatlımızı yemeye başladık. Ben küçük bir parça aldım. Çocuklar daha çok seviyordu tatlı şeyleri.

Yanımıza Leman Kalfa yaklaştı. "Hanzadem bir misafiriniz var."dedi ona döndüm sorar gibi. "Ayaz Bey geldi." Şaşkınlıkla açtım gözlerimi. Üç sene önce tanışmıştık onunla. Akyel liman muhafızıydı o zamanlar. Sonra babama ondan bahsetmemle Altınhisar'da mühendislik eğitimine alınmıştı. Bu sırada Ertunç'ta ve Taşlı'da stajları olmuştu.

"Hemen alın gelsin."dedim ve işkızlara çocukları götürmesini söyledim. Ayaz Bey geldiğinde ayağa kalktım. Sırtımıza ufak yumruklar vurarak sarıldık. "Ayaz Bey. Yolun nasıl buraya düştü?"

"Güney limanlarında yeni stajlarım başlayacaktı. Ben de önce buraya gelmek istedim. Epey olmuştu."

"Evet. Koca adam olmuşsun."diye dalgamı geçtim. Güldük.

"Sizin kadar koca adam olmam mümkün değil."diyerek koluma yumruk attı.

"Birkaç gün içinde Ulaş Amcam da gelecek. Onu da gör. Birlikte ava çıkarız. Eski günlerdeki gibi."

"Daha zamanım var. Kalırım. Onu da epeydir görmedim."

Çardağa geçtik ve ona ikram yapılmasını emrettim. Bu süreçte aradaki mesafeyi kapattık. İki buçuk yıldır aldığı eğitimi, gördüğü gemileri anlattı. Ticarete olan ilgisi hala devam ediyordu fakat gemilere olan merakı iyice artmıştı. Altınhisar'ın prensipli eğitmenlerini anlatırken yüz ifadesi onu ne kadar zorladıklarını belli ediyordu. Normalde daha küçük yaştan eğitime alırlardı beyleri, hatunları. Ayaz Bey biraz benim ricamla olmuştu. Babam emrini gönderdikten sonra eğitmenler ne diyebilirdi ki? Fakat eğitmenler ondan memnun olmalıydı. Yoksa bu kadar kısa sürede staj yapmasına izin vermezlerdi. Ayaz Bey de kendini kanıtlamış olmalıydı.

Aynadaki KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin