1415 Senesi - Bahar Mevsimi
ASPARGON HANLIĞI
Kisre Şehri - Bir Köy Evi
Gökben Hatun
"Eldoris?" Komşumun bana seslenmesiyle uyandım. Kapı tıklandı. "Uyandın mı?"
"Uyandım Rhodia."
"Pazara geleceksin değil mi bizimle?"
"Evet. Geleceğim."
"Tamam birazdan görüşürüz."
"Görüşürüz." Derin bir nefes aldım. Esnedim ve gerindim güzelce. Yan tarafa döndüm. Minik mavi gözlerini açmış, eliyle gözünü ovuşturan oğlumla göz göze geldim. "Günaydın miniğim."
"Nana."dedi incecik sesiyle Ailios. Dudakları yukarı kıvrıldı. Birkaç minik dişi ortaya çıktı. Güldü ve hızla kendini bana yuvarladı. Onun için sabah eğlencesi bendim. Beni tutmaya çalışmak, saçlarımı çekmek, kollarımı ısırmak en sevdiği şeylerdi. Ben de güne onunla başlamayı seviyordum. "Tata?"dedi ve iri gözleri etrafı taradı. Üstüme tırmandı ve odaya bakındı uzun uzun. "Tata?"
"Tata balık tutmaya gitti."dedim onu havaya kaldırarak. "Kuş olalım mı?"dedim iyice kaldırarak. Heyecanla gülmeye başladı.
Yatakta doğruldum. Ellerini elbisemden daldırmaya çalışmasından kahvaltısını istediği belliydi. Yastıkları duvara dayadım ve yaslandım. Oğlumu kucağıma yerleştirdim. Keyifle emmeye başladı. Kumral dalgalı saçlarını seviyordum o da bir eliyle beni keşfediyordu. İri mavi gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Şu an ondan daha mutlusu yoktu.
Ailios'u doyurduktan sonra ben de bir şeyler hazırladım kendime. Bu sırada İllio'nun elleriyle oyduğu tahta gemilerle, atlarla oynuyordu oğlum. Yediklerimi toparladıktan sonra üstümü değiştirdim. Rahat bir tunik ve pantolon giydim. Saçlarımı arkamda topladım. Oğlumu da hazırladıktan sonra birlikte çıktık.
Rhodia yan komşumdu. Çiftçilikle geçimlerini sağlıyorlardı. Evlerinin arkasında uzanıyordu tarlaları. Ben de bazen onlara yardıma gidiyordum. Pazardaki satışlardan pay alıyordum. İllio da Rhodia'nın kocasıyla balığa gidiyordu haftada dört gün. Pazarda balıkları da satıyorduk. Ayrıca demircinin yanında çalışıyordu İllio. Simir Makos usulü silahlar hazırlıyordu. Oradan da iyi para kazanıyordu.
Derdimiz para değildi. Babasının gömüleri yedi kuşak zengin hayatı yaşatırdı bize. Fakat biz hayatımızı yaşamak istiyorduk. Kendi emeğimizle kazanmak istiyorduk. Böylesi daha gerçekçi geliyordu.
Rhodia'nın bahçesine ilerlerken çocukları beni görünce heyecanla yanıma koştu. "Ailios! Ailios!"diye bağırışıyorlardı. Ailios'a bayılıyorlardı.
"Alın size Ailios."dedim gülümseyerek ve oğlumu onlara teslim ettim ve Rhodia'nın yanına gittim. Satılacak malları toplamasına yardımcı olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynadaki Kan
Narrativa Storica2020 Watty Ödülleri Tarihi Kurgu Kazananı Tarih #1 (19.09.2020) Hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş. Geçmişin kanlı sayfaları bir bir önüne açılır, hayaletler hesap sorarmış. Öyle bir gün gelirmiş ki önce aynaya baktığında gördüğün gözler yaban...