"ULAŞILMASI ZOR OLAN"

102 28 0
                                    

Kapı açılır açılmaz Ali ve İrem içeri daldı. Kendimi yere bıraktım ve derin bir nefes aldım. İrem ve Ömer kahkahalara boğulurken Ali yanıma gelmişti. Kollarımdan tutarak ayağa kaldırdı.

"İyi misin?"

Dedi endişeyle. Biraz kendime gelmiştim. İrem ve Ali'ye sinirle baktım.

"Allah aşkına amacınız neydi?"

Dedim isyankar bir sesle. İrem yanıma gelip elimi tuttu.

"Kankim gruba en az yüz tane mesaj attım. Bakmadınız telefonlarda kapalı olunca Ali'ye haber verdim. Yurttan ayrıldık. Artık beraberiz"

Dedi. Yaşadığım şok yüzünden biraz geç anlamıştım. Söylediklerini idrak edince ikisine de sarıldım.

"Çok sevindim kankilerim ya"

Dedim şımarıkça. Ali sırıtmaya başlayınca merakla ona baktım.

"Neye gülüyorsun?"

"Biz içeri girince kendini yere bıraktın ya rahatça. O görüntü geldi aklıma"

Dedi ve bildiğiniz kahkaha attı. Hayranlıkla ona baktım. Kolay kolay bu sesi duyamıyorduk. Biraz sonra sustu. İrem kendini koltuğa atarken konuşmaya başladı.

"Yaa işte korku başa bela kankim. Sen şimdi Doruk geldi sanmışsındır. Haklısın da yani. Bu saatte bizden başka hangi psikopat kapıyı kıracak gibi çalar ki?"

"E yani kalbim çıkacak sandım bir an"

Dedim hala endişeli çıkan sesimle. Gerçekten de Doruk geldi diye ödüm patlamıştı.

Saat geç olduğundan yataklara gittik. İrem benimle kalacaktı. Ali de salonda. Ömer onu resmen odadan salona kadar kovalamıştı. Çocukta ne yapsın bir yastık bir yorgan salon koltuğuna kalmıştı. Pijamalarımızı giyip yataklara geçtik.

Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Kafamın içinde binlerce Doruk dönüyordu. Kulaklarımda sürekli sesi yakılanıyordu. Sanki gözlerimi açsam karşımda dikilecek gibi hissediyordum. Allahtan İrem yanımdaydı. Yoksa bu odada bu düşüncelerle kafayı yerdim.

***
Gözlerimi Ömer'in çığlıklarıyla açtım.

"Bıraksana oğlum"

Diyordu.

"Asıl sen bırak yoksa kafanda kıracağım"

Ali'nin sesi de baya sinirli geliyordu. Yataktan kalktım ve mutfağa geçtim. Ömer Ali'nin elinde ki yumurtayı almaya çalışıyordu.

"En son yumurta kırdığında kendimize gelemedik abicim bırak ben Kırayım kızları zehirlemeye gerek yok"

Dedi Ali yumurtayı çekmeye çalışırken. Bu kavga uzayacak gibi duruyordu. Yanlarına gittim ve yumurtayı aldım.

"Hadi çıkın mutfaktan ben yaparım"

Dedim emir dolu bir sesle. İkisi de şaşkınca bakmış ardından dışarı çıkmışlardı. Yumurtayı kırıp kahvaltı masasını hazırladım. Çay tüketmiyorduk. Hızlıca kahveleri de doldurarak İrem'i uyandırmaya gittim. Uykusu çok hafifti. Bir kez seslenmemle yataktan kalktı.

Rahat rahat kahvaltı ederken Ali ve Ömer bu kez de oyun kavgasına tutuştular.

"Sana can verirsem yanarsın sonra bende kalırım öylece ortalıkta"

Dedi Ömer sinirle.

"Oğlum ver diyorum sana senden iyi oynuyorum bu oyunu"

Ali gözünü telefondan ayırmıyordu.

ACIYI SEVMEK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin