Yüzüme dökülen soğuk su ile nefes nefese gözlerimi açtım. Başımda dikilen bir adet Buğra görmeyi beklemiyordum. Hain İrem beni uyandırmamıştı.
"Ya sen nasıl insansın"
Dedim yataktan sinirle doğrulurken.
"Hoşbuldum hanımefendi Hoşbuldum"
Yastığı ona fırlattım.
"Sabah sabah beni neden sinir ediyorsun?"
Dedim. Yanıma uzandı.
"Çünkü seni çok özledim. Ayrıca güzel kankanı geceden buraya getirip sabah onu eve göndermenin minik bir cezası"
Dedi. Demek İrem gitmişti.
"Senin geleceğini duyduğu için kaçmış olabilir."
Dedim. Saçlarımı karıştırarak yataktan kalktı."Daha buralardayız illaki görüşürüz."
Onunla muhatap olmak yerine yataktan kalktım. Hem bileklerimde hem de ayaklarımda şiddetli acı vardı. Kalın çoraplarımı giyerek banyoya geçtim. Yürümekte zorlanıyordum.
Hızlıca klasik bakım yaparak odaya geçtim. Melek teyzeye kocaman sarıldım ve Buğra'nın yanına oturdum. O sırada içeriye dağınık kahverengi saçlarıyla oynayarak biri girdi. Kapının kenarında durduğunda göz göze geldik. Şaşırmış gibi bir hali vardı.
"Kanka gel böyle"
Buğra'nın sesiyle ikimizde bakışlarımızı çektik. Buğra'nın diğer tarafına geçti.
"Kuzenim Derin"
Dedi biraz geriye çekilerek. Gözlerimiz tekrar buluşurken gülümsedi.
"Özgür bende memnun oldum"
Dedi. Kibar gülüşüne karşılık alamamıştı.
"Annecim biz kahvaltıyı biraz erken yaptık. Buğra seni beklemek istedi. Masa hazır geçin hadi."
Annemi onaylayarak mutfağa doğru geçtik. Özgürde gelmişti.
"Ya bak seni görmeden ağzıma tek lokma sokmadım sense bir İrem'e sahip çıkamadın."
Kahvenin içindeki sıcak kaşığı çıkararak Buğra'nın eline bastırdım. Hızlı bir hamle ile bileğimden tuttu. Herkeste bileğimi sıkıyordu. Acıyla inlediğim sırada Buğra korkarak elimi bıraktı. Ardından badimin üzerinde beliren kan lekesine baktı.
"Derin?"
Dedi soru sorarcasına.
"Aç bileğini"
Diye ekledi. Başımı olumsuz anlamda salladım. Özgür kaşlarını çatmış bileğime bakıyordu.
"Derin ne gizliyorsun?"
Dedi Hızlı bir hareketle elimi yakalarken. Ondan kurtulmaya çalışsam da başarısız olmuştum. Badimin kollarını sıyırarak sargılara baktı.
"Ne oldu?"
Dedi. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Kuzeninin aklını kaçırdığını düşünmesini istemiyordum. Bir süre sustum ve sadece yere baktım. Ardından gitmek için ayağa kalktım ancak Buğra rahat bırakmıyordu.
"Derin bana cevap vermeden gidemezsin"
"Arkadaşının yanında bu şekilde davranmamalısın"
Dedim imalı bir sesle. Bir yabancının yanında intihar ettiğimi söyleyemezdim.
"Arkadaş değil kardeşim o benim. Anlat bakalım hanımefendi bunları sen mi yaptın?"
Buğra beni sinirlendirmeye başlamıştı. Ona gözlerimi devirerek odama geçtim ve kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYI SEVMEK...
Teen Fiction"Senin için ölürüm" Dedi. Yutkundum. Gözlerimin dolmasına izin vermedim. Her şey bitmişti benim için. Artık yoktu. Hiç olmamış gibiydi. Derin bir nefes aldım. "Benim için zaten öldün" Dedim. Uzun bir süre yüzüme baktı. Bir şey demesine izin vermede...