Sabah Gözlerimi zar zor açtım ve üzerimde ki ağırlığa baktım. Sağ tarafımda Ali sol tarafımda Ömer vardı ve ikisinin de kolları benim üzerimdeydi. Kollarını hızla ittirerek doğruldum. Anlımda bir kağıt vardı. Yapışkanlı not kağıdı.
Gece baya sızdınız size eve biz bıraktık. Korkmayın.
Ah Mert abi. Ne kadar düşüncelisin. Daha sonra bakışlarımı yerde yatan Ali ve Ömer'e diktim. Onlar da neden kağıt yoktu?
İrem! Peki İrem neredeydi?
"Kalkın çabuk kalkın"
Diye bağırdım endişeyle. Onlar yataktan kalkarken odaları gezdim. İrem yoktu. Ardından telefonumu çıkardım ve onu aradım.
Telefonu açmıyordu. Sanki aklım çıkacakmış gibiydi. Nereye gitmişti ki?
"Ne var kızım neden uyandırdın bizi?"
Ömer'in sesi hala sarhoş gibi çıkıyordu.
"İrem yok telefona da bakmıyor"
"Ne demek İrem yok...bir saniye biz buraya nasıl geldik"
Dedi Ali etrafına bakarken.
"Ya bizi Mert abi bırakmışta İrem nereye kayboldu ki?"
Endişeli gözlerle birbirimize bakıyorduk. Ardından telefona mesaj geldi.
Kankim derse geç kalmak üzereydim. O yüzden habersiz çıktım. Ders notlarınız bende. Öpüyorum.
Sanki üstümden bir yük kalkmış gibi nefesimi dışarı verdim.
"Derse gitmiş"
Ömer başını ellerinin arasına aldı.
"Ya dersi kaçırdık ne olacak şimdi?"
"İrem not almış bir an önce çıkarsak yetişiriz"
Dedim sevecen bir sesle. Ömer ve Ali aynı anda banyoya koştu. İkisi de kapıyı zorluyordu. Aralarında ki boşluktan geçerek banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Bu kez kapıyı yumrukladılar.
"Kızım aç şu kapıyı geç kalacağız"
Ali biraz sinirlenmişti. Aman canım onun her zaman ki hali.
"İşimi halledeyim çıkacağım"
Dedim. Sesim onun aksine sakin çıkmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Makyaja başlamadan önce kapıyı açtım. Biraz daha beklersem kapıyı kıracaktı bu iki öküz.
"Bana bakın sakince işinizi halledin çıkın makyaj yaparken sorun çıksın istemem"
Dedim tehdit edercesine. Sanırım benimle uğraşacak zamanları yoktu. Cevap bile vermeden dişlerini fırçaladılar. Ömer bir ara iğrençlik yaparak ağzının köpüğünü Ali'nin üstüne sürmüş ve Ali'den tekme yemişti. Bende makyajımı tamamlayıp odaya geçtim.
Siyah kalın taytımı giydikten sonra dizlerimin biraz üstünde ki uzun kollu bordo elbisemi giydim. Havalar artık soğuktu.
Üzerime de kalın hırkamı alarak ayakkabılarımı giydim. Ömer ve Ali'de didişe didişe geliyorlardı. Evden çıkmadan önce taksi çağırmıştım bu yüzden onlardan önce inerek ön koltuğu kaptım. Bilirsiniz önde oturmak ayrıcalıktır.
Okula geldiğimizde öğrencilerin çoğu dersteydi. Kapıyı çalarak içeriye bir adım attım.
"Özür dileriz hocam geç kaldık"
Dedim mahçup bir ifadeyle. Hoca biraz sinir olsa da başıyla geçmemizi işaret etti. Doruk'un bakışlarını yok sayarak yerime oturdum. Ali'de yanıma oturdu. Ah benim kıskanç kardeşim. Doruk arkasını dönüp bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYI SEVMEK...
Teen Fiction"Senin için ölürüm" Dedi. Yutkundum. Gözlerimin dolmasına izin vermedim. Her şey bitmişti benim için. Artık yoktu. Hiç olmamış gibiydi. Derin bir nefes aldım. "Benim için zaten öldün" Dedim. Uzun bir süre yüzüme baktı. Bir şey demesine izin vermede...