Gözlerimi açtığımda Doruk'un yüzüyle burun buruna geldim. Sanırım hala uyuyordu. Yüzüne baktım uzun bir süre. Çok masum duruyordu. Gerçekten yakışıklıydı. Uzun kirpikleri o kadar yakışmıştı ki yüzüne. Keşke böyle biri olmasaydı diye geçirdim içimden. Keşke kötü olmasaydı. Keşke bana zarar vermiş olmasaydı. Keşke...
Doruk bir anda gözlerini açınca ne yapacağımı bilemeden öylece bakakaldım.
"Utanmıyor musun uyuyan masum bir insanı seyretmeye"
Dedi alaycı bir sesle.
"Seni izlemiyordum. Bende az önce uyandım. Karşımda da sen olunca. Yani işte şeyden..."
Saçmalıyordum. Sustum ve yataktan kalktım. 1 saat sonra ders başlayacaktı.
"Çıkmamız gerek acele et"
Diyerek odadan çıktım. Bavulumdan temiz kıyafetler alarak banyoya geçtim. Hızlı bir duş alıp hemen üzerimi değiştirdim. Aynanın karşısında ki yansımama baktım. Kafamda ki yarayı kapatmam gerekiyordu. Maalesef yarabandı yoktu.
Solgun cildime hafif makyaj yaparak banyodan çıktım. Doruk dışarda sigara içiyordu. Hava hafif soğuktu. Doruk'un üzerinde ince bir tişört ve deri ceketi vardı. Bense kat kat giymiştim. Bende dışarı çıktım.
"Ben hazırım. Gidelim"
Dedim. Doruk bana yaklaşarak yaraya baktı.
"Bant falan yok muydu?"
Dedi. Sinirlenmiştim. Bir de utanmadan bant soruyordu.
"Kusura bakmayın Doruk bey. İzninizle yolda alabilir miyim?"
Hafif sırıtarak arabaya geçti. Bu sıralar sizce de fazla sırıtmıyor mu?
Bandı yara olan yere yapıştırdım arabadan inerken. Doruk ile beraber kapıdan içeriye girerken kızların kıskançlık dolu bakışları beni az da olsa mutlu etmişti. Belki çok kötü biriydi ama gerçekten yakışıklılığıyla her kızın hayali olabilecek bir adamdı. Dersliğe geçtiğimizde Ali Ömer ve İrem'i gördüm. Kalbim baya sızlamıştı. En arka sıraya oturmuştuk. Kaçamak bir şekilde yan tarafa bakıyordum. İrem ile göz göze geldik. Buğulu gözlerle bana bakıyordu. Onun için bunları kabul etmiştim. İrem gözleriyle dışarıyı işaret edince ne yapacağımı şaşırdım. Doruk anlarsa iyi olmazdı.
"Alo"
Doruk'un sesiyle İrem'e bakmayı bıraktım.
"Göndermeyin kurye hazır"
Dedi Doruk bana bakarken. Ciddi miydi bilmiyordum ama umarım düşündüğü şeyi yapmazdı.
Telefonu kapatıp elimi tuttu.
"İşimiz var"
"Ne işi?"
Ne işi olduğunu biliyordum. Kuryelik. Kesin bana uyuşturucu taşıttıracaktı.
"Gidince öğrenirsin"
Ayağa kalktım ve onlara bakmamaya çalışarak derslikten çıktım. Benim hakkımda kim bilir ne düşünüyorlardı.
Karşıdan Yiğit ve Yağız geliyordu. Yiğit biraz sinirliydi. Yağız ise gayet memnun bana bakıyordu.
"Demek yeni kuryemiz"
Dedi Yağız alayla bana bakarken. Yüzümde tiksinti dolu bir ifadeyle Yağız'a baktım.
"Çok konuşma Yağız paketi ver"
Doruk paketi Yağız'dan alıp bana uzattı. Paketi aldım ve Doruk'a baktım. Yeşil gözleri memnun bir şekilde mavilerime bakıyordu.
"Bir taksiye bin sana adresi mesaj attım. Bu arada saçma bir şey yapma"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYI SEVMEK...
Teen Fiction"Senin için ölürüm" Dedi. Yutkundum. Gözlerimin dolmasına izin vermedim. Her şey bitmişti benim için. Artık yoktu. Hiç olmamış gibiydi. Derin bir nefes aldım. "Benim için zaten öldün" Dedim. Uzun bir süre yüzüme baktı. Bir şey demesine izin vermede...