"DÜŞÜYORSUN VE BEN SENİ TUTAMIYORUM"

53 15 0
                                    

Doruk ile geçireceğim son günümdü. İçimde buruk bir his vardı. Ondan ayrılmak istemiyordum. Çok özleyecektim.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle düşüncelerden sıyrıldım.

Doruk: geldim

Geliyorum :)

Ceketimi alarak merdivenleri inmeye başladım. Her basamakta biraz daha yaklaşıyordum Doruk'a. Ona gitmek için her gün 75 basamak iniyordum. Arabası her gün aynı yerde duruyordu. 28 adım atıyordum ona gitmek için. Sonra kocaman sarılıyordum. Kokusu ciğerlerime iniyordu.

Arabanın önünde durmuştu ve elinde bir buket papatya vardı. Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım.

"Boğacak mısın kızım beni?"

Dedi sırıtarak. Elindeki papatya buketini aldım.

"Muhteşem kokuyorlar"

Dedim hala koklarken.

"Senin kokun kadar değildir"

Dedi. Gözlerim gözlerinden ayrılırken yere bakmaya başladım. Eminim şu an yanaklarım kızarmıştı.

"Neyse sen koşarak gitmeden önce gidelim bence"

Dedi. Sinirle ona baktım.

"Her şeyi yüzüme vurmak zorunda mısın?"

Dedim. Yanağımı öptü ve kapıyı açtı.

"Bin hadi"

Dediğini yapıp arabaya bindim. O da bindikten sonra ilerlemeye başladık.

"Nereye gidiyoruz?"

Dedi. Gözlerimi ona çevirdim.

"Bilmem nereye gidelim?"

Başını hayır anlamında salladı.

"Bugün sen karar veriyorsun. Nereye istersen oraya gideceğiz"

Düşündüm.  Sinemaya ve pikniğe gitmiştik. Kafeye de her zaman gidiyorduk. Sahilde yürümek, iskelede oturmak baya klasikti artık.

"Alışveriş yapmak ister misin?"

Dedi. Güzel fikirdi. Başımı olumlu anlamda salladım.

"Baştan söyleyeyim abartmak yok"

Dedi ardından. Gülerek ona baktım.

"Hem alışveriş yapalım diyorsun hemde abartmak yok diyorsun. Bir kızla alışverişe çıkıyorsan her şeye hazırlıklı olmak zorundasın."

"Neyse bugün son günün mecbur katlanacağız."

Dedi. Omzuna vurdum.

"Bak bak bir de lütufta bulunuyor beyefendi.

***

"Derin yetmez mi sencede?"

Doruk yarım saattir aynı şeyi tekrar ediyordu.

"Tamam şunu da deneyeyim çıkalım"

Dedim elimde ki beyaz elbiseyi göstererek. Koltuğa kendini bıraktı. Bende kabine geçtim. Elbise üzerime tam oturmuştu. O kadar hoş duruyordu ki...

Dışarı çıktım ve Doruk'a baktım.

"Nasıl oldu?"

Hiç bakmadan koluma yapıştı.

"Mükemmel olmuş. Hadi alıp çıkalım artık."

Kolumu ondan kurtardım.

"Bakmadın bile"

ACIYI SEVMEK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin