19.BÖLÜM

1.8K 86 33
                                    

Bana sarıldığını görüyorum ama bir şey yapamıyorum nedense. Resmen vücudum donup kaldı. Ben hareket etmedikçe daha sıkı sarılarak ağlamaya başladı. Bir an önce bu anı durdurmam lazım. Ben böyle bir şey yaşamak istemiyorum !






-  " Yeter artık bırak beni !" diyerek kendimden uzaklaştırdım.

-  " Oğlum, güzel kokulu oğlum lütfen bana bir şans ver lütfen."

-  " Sana şans vermiyorum, vermeyeceğim de anladın mı ?  Hadi git, mahvettiğin çocukluğumu geri getir ancak o zaman şans veririm. Mümkün mü bu, yapabilir misin ?"

-  " Geçmişi geri getiremem ama onun acısını çıkarabilirim. Sen yeter ki bana bir kez izin ver ben her şeyi düzelteceğim. "

- " Ulan deliricem ya... Neyi düzelteceksin neyi  ?! "

- " Hiç mi bir şey hissetmiyorsun, bir gram bile mi his yok içinde ? " dediğinde ona yaklaşarak yüzüne doğru eğildim ve gözlerinin içine baktım.

- " Hiç... Hiç bir şey hissetmiyorum. Benim için sadece bir boşluksun. 4 yaşıma kadar vardın ve seninle ilgili hatırladığım şeyler belli belirsiz aklımda ama ondan sonrası yok. Ne sen benim annemsin, ne de ben senin 4 yaşında ki oğlunum anladın mı ? Uzak dur benden, çek ellerini hayatımın üzerinden."







Gözlerinin içine bakarak söylediğim bu keskin cümlelerden sonra arkama bakmadan dönüp gittim. Hayatımın içine tüküreyim !!!  Ne yapacağım ben şimdi ?  Önüme bir insan çıksa da bir güzel dövsem. İçimde fokur fokur kaynayan bir sinir var deliriyorum.






DEFNE


Gözlerimi araladığımda duvarda asılı olan saate baktım ve 19:00 olduğunu gördüm. İki saattir uyuyorum yani. Ağlamaktan artık uyuya kalmışım ama hala Emre ortada yok. Acaba başına bir şey mi geldi ya ? Artık kafayı yiyeceğim. Yok bu böyle olmuyor bir saat daha bekleyeceğim gelmezse kendimi dışarıya atacağım. Nerde arayacağım, ne yapacağım bilmiyorum ama evde boş boş beklemekten daha iyidir. Kapının kilit sesini duyunca merak kafamı çevirdim. Sonunda gelebildi... İçeriye girer girmez göz göze geldik. Kapıyı kapatıp içeriye doğru yürüdü. Şuan ne tepki vermem gerekiyor bilmiyorum. Kalbim çok kırıldı o yüzden çok öfkeliyim ama bir yandan da ona bir şey olmasından çok korktuğum için saatlerdir kendime işkence ettim şimdi gidip sarılmak istiyorum. Cidden bu süreçte ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Kolay şeyler yaşamıyor ve karakteri çok farklı bunun için kötü şeyler yaptığını biliyorum ama bir yandan da sürekli hatalarının üstünü kapatmak istemiyorum. Karşımda ki koltuğa geçip kendini fırlatarak yaygın bir şekilde bacaklarını açarak oturdu ve gözlerini benden çekmeden bakmaya devam etti. Ellerinin üzeri kıpkırmızı olmuş kesin birisini dövdü ya da en yakın spor salonuna gidip kum torbasını patlatana kadar vurdu. Gözlerimi, ellerinden çekip tekrar yüzüne baktım. Gözlerinde birden fazla anlam var. O kadar yoğun ve düşünceli bakıyor ki... Zaten anlamalı bakan gözleri hele de bir olay yaşayınca ona göre şekilleniyor ve olduğundan daha farklı bir şeye dönüşüyor. Yorgun ve hüzün dolu ama biraz da boşvermiş ve bolca da öfke var anladığım kadarıyla. Mektubu okudun mu diye sormamak için de kendimi zor tutuyorum. Ayağa kalkıp yanımda duran telefonunu aldıktan sonra kapıya doğru yürüdü. Yine mi dışarıya çıkıyor ya...








-  " Nereye gidiyorsun ?" dediğimde dönüp çatık kaşlarıyla baktı.

-  " Yandaşının yanına gidiyorum." dediğinde öfke ile baktım.

-  " Devam et sen böyle bana patlamaya."

-  " Ne olacak ?"

-  " Pişman olacaksın. Hala anlamıyorsun dimi ?  Sanki kendi mutluluğum için senden sakladım. Sanki o düğünün, balayının peşine düştüm de bozulmasın diye sakladım. Sadece ikimiz çok mutluyduk bunu ikimiz için yaptım. O kadar telaşımızın için de bunu sana nasıl söyleyecektim ? Bu hale geleceğini biliyordum ben. Bunu söylemek kolay mı sanıyorsun sen ?  Sürekli içimde savaşlar verdim. Bir yanım söyleme bu konu kapansın gitsin dedi bir yanımda bilmesi gereken önemli şeyler var dedi ama her iki yanımın de düşündüğü tek şey vardı o da sen. Keşke elimden bir şeyler gelse de yardım edebilsem. Keşke zamanı başa sarsam ya da senin aklında ki düşünceleri çekip alsam keşke !  Kahretsin ki elimden gelen hiç bir şey yok. Ben sana her zaman gerçekleri, doğruları söyleyeceğim sen de istediğin kadar bana kız kalbimi kır ama hiç kusura bakma gerçeklerin üstünü örterek konuşamam çünkü birisinin seni o kendi kurduğun karanlık dünya dan çıkarması lazım." dedikten sonra ayağa kalkıp yanına gittim.

TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin