TUTKULU AŞK 2

48.BÖLÜM

Okulda ki en son kavga maceramızdan sonra, yeniden buradayız. Sınıfa girdiğimizde yine herkesin gözleri bizi buldu.

-  " Ooo kimler gelmiş. Emre abimiz mi desek, Emre başkan mı ne desek kral  ?" dedi bir çocuk yanında birkaç kişiyle gülerek yanımıza gelip.

-  " Adam akıllı bir şey deyin de ne olduğu önemli değil." dedi Emre ciddiyetini bozmadan.

-  " Valla ben kral diyorum arkadaşlar sizi bilmem. O çocuğu öyle kral dövdün ki... Bana da o taktikleri ver kardeşim, çok ihtiyacım var. Yarın bir gün benim de bir mevzum olur mal gibi kalmayalım. " dediğinde güldüm.

-  " Ben olay olunca sana haber veririm o zaman beni izler öğrenirsin." dedi Emre alaya alarak yerimize doğru yürüyüp.

- " Lan sen istediğin kadar izle bir Emre olamazsın. " dedi yanında ki çocuk.

- " Olum yarısı olsak iyi. "

-  " Sen hayırdır, başına bir olay geldi de dayak falan mı yedin ? " dedi Emre hafif güler gibi ama ciddi bir şekilde.

Arkadaşları dalga geçercesine bir şeyler diyerek gülmeye başladıklarında bende gülerek yerime geçtim.

- " Ahhh Emre bir bilsen." dedi bir arkadaşı gülerek.

- " Ya bunlar biraz abartıyor." dedi çocuk.

-  " Senin adın ne ?"

-  " Bu olmadı ama aynı sınıftayız kaç senedir."

-  " Ne bileyim oğlum, sınıfla mı takılıyorum ?" dedi Emre.

Cidden bende kimsenin adını doğru düzgün bilmiyorum. Sınıfta herkesten ayrı takılan bizden başka kimse yoktur eminim. Zaten düzenli olarak bile gelmiyoruz.

- " Kadir " dedi çocuk.

- " Söyle bakalım Kadir, fena dövüldün galiba ? "

-  " Bunu sınıfta değil de bir ara konuşalım." dediğinde Emre güldü.

-  " İyi."

- " Emre, bunu nerdeyse şey yapma..." dedi gevşek gevşek gülen çocuk.

-  " Tamam susun lan." dedi Emre gülerek oturup.

-  " Ya yürüyün be ! Bunlara hiç bir şey anlatılmıyor. " dedi Kadir.

- " Kadir, geç yerine hadi konuşuruz." dediğinde hoca içeriye girdi.

- " Konuşacağız ama." dedi çocuk sessizce.

Emre bir kolunu benim arkama koyup bir bacağını diğerinin üzerine atarak yaygın bir şekilde oturduktan sonra onaylar bir şekilde çocuğa bakarak başını aşağı hafif indirip kaldırdı.

-  " Bu durumda mekanın sahibi geri geldi deniyor galiba." dedim gülerek.

-  " Öyle. Zaten buradaydım da bir süredir sessizliğe bürünmüştüm. Şimdi iyi oldu böyle."

-  " Bak sakın durduk yere kavga işlerine falan girme. Ben biliyorum seni, kavgaya gideni buldun mu sende hemen katılıyorsun."

- " Ne yapayım içimden geliyor. Zaten senin yüzünden içimde bir sürü tuttuğum enerji var. Çıkartmam lazım."

- " Şu sende ki enerjinin yarısı bende de olsaydı keşke. "

******