Emre toparlanmaya başlayınca bende odadan çıkıp, Ahmet Bey'in odasına doğru ilerledim. Benim için bu akşam güzel bir değişiklik olacak. Zaten her gün aynı şeyi yapıyoruz biraz farklılık iyidir. Hem onun içinde iyi olur. Sonuçta tek başına yaşıyor adam. Kapıyı tıklatıp, içeriye girdim.
- " Sen miydin ? Çıkıyor musunuz ?"
- " Evet. Emre toparlanıyor. Bende haber vereyim dedim."
- " Senin gelmen iyi oldu çünkü bunu sana söylesem daha iyi olur."
- " Ne oldu ?"
- " Bugün keşke yemekten sonra biz de kalsanız. Ne güzel olur." dedi gözlerimin içine bakarak.
- " Evet güzel olur ama bunu Emreye sormadan şimdi bir şey diyemem."
- " Emre istemez biliyorum ama sen bir ısrar etsen. Tabi eğer sende gerçekten istiyorsan."
- " Tabi ki isterim. Neden olmasın ? Emre kısmına gelirsek de biraz zor olacak ama deneyeceğim."
- " Böyle bir şeyi isteyip, düzeninizi bozmak istemem ama yalnız olmak çok kötü bir şey. Yıllardır yanımda Emre vardı. Ona o kadar alışmışım ki şimdi ev çok boş geliyor. Bir amacım yok gibi. Keşke arada gelip birkaç gün benimle kalsanız."
Ay öyle bir konuştu ki insanın içi parçalanıyor. Haklı da yani. Yıllarca, sadece Emre için çalışıp didinirken şuan da bir başına o evde boş boş yaşayıp gidiyor. Bu o kadar kötü bir şey ki. Umarım Emre çok zorluk çıkarmaz ve bu teklifi kabul eder.
- " Sen hiç merak etme baba. Bir şekilde ben Emreyi ikna edeceğim. Akşam görüşürüz." diyerek sarıldım.
- " İyi ki varsın da hayatımızı renklendirdin."
- " Duygularımız karşılıklı." diyerek odadan çıktım.
Şuan da zor bir göreve gidiyorum. Acaba konuyu burada mı açsam yolda mı ? Yolda hiç olmaz çünkü Emre sinirlendiği zaman inanılmaz tehlikeli araba sürmeye başlıyor. Burada da hiç olmaz. En iyisi eve gidince rahat rahat konuşmak.
******
Üzerimizi değiştirdikten sonra Emre kendini yorgun bir şekilde yatağın üzerine attı. Gören de akşama kadar çalıştı sanır ama onun için şu 4 saatlik çalışma bile büyük bir şey. Cidden bu maddi imkanlarla büyümese hali be olurdu çok merak ediyorum. Neyse ben şimdi nasıl konuya gireceğim onu düşünmem lazım.
- " Emre." diyerek yanına oturdum.
- " Ne oldu ?"
- " Baban bir şey rica etti bizden."
- " Ne ?"
- " Bugün onunla kalmamızı istiyor."
- " Biliyordum bunu diyeceğini."
- " Sakın hemen hayır deme. Bunu söylerken ki yüz ifadesini görsen üzülürdün. Adam kendini çok yalnız hissediyor. Biz hiç yanına bile gitmiyoruz."
- " Akşam yemeğini anladık da kalmak ne alaka ?"
- " Ya niye öyle diyorsun ? Yıllarca senin varlığına alışmış şuan da o koskoca evde bir başına yaşıyor. Bir kez olsun kendini onun yerine koysana. Çok kötü değil mi ? Zor bir şey mi istiyor yani ?"
- " İyi iyi kalırız."
- " Cidden mi ?"
- " Evet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK 2
Novela JuvenilDefne ve Emre'nin aşkı, hiç beklemedikleri bir şekilde evlilik ile sonuçlanmıştı. Bir sürü zorluklar yaşamalarına rağmen, aşkları bütün zorlukları aşarak onlara çok güzel şeyler sundu ama bakalım evlilik hayatı onlara iyi gelecek mi ?