Gözlerimi yavaşça açıp etrafa baktım. Biran buraya geldiğimizi unutmuşum o yüzden tuhafıma gitti. Yerimden kalkıp kollarımı açarak genleştim ve camın önüne gittim. Nasıl olduysa gece kar yağmış ve her yer bembeyaz, süper gözüküyor. Zaten evde çok nazik, samimi o yüzden hiç buradan gitmek istemiyorum. Tam Emreye bakacağım sırada kar tekrar yağmaya başladı. Kaç yaşıma gelirsem geleyim bu olaya hep çocuk gibi sevineceğim. Emre'nin yanına gidip, oturdum.
- " Emre kalk hadi." diyerek biraz salladım.
- " Emre uyan bak kar yağıyor." dediğimde gözlerini açtı.
- " Ne var ?"
- " Kalk hadi baksana kar yağıyor. Dışarısı çok güzel."
- " İyi." diyerek gözlerini kapattı.
- " Ayy ne kadar ruhsuz bir adamsın ya. Bütün içimi karartıyorsun." diyerek yerimden kalkıp salona geçtim. Yalnız ev o kadar soğuk ki buz tutacağım nerdeyse. Acaba şömineyi mi yaksam ? Daha önce böyle bir şeyi tecrübe etmemiştim ama odun da kalmamış ki. Neyse en iyisi Emre yi beklemek. Belki de bu süre içinde kahvaltı hazırlarsam ışınmış olurum. Mutfağa girdikten sonra ilk iş çay yapmak oldu çünkü bir yerin ısınmasına ihtiyacım var. Emre çay içmeyi sevmiyor onun yüzünden bende uzun süredir içmiyorum ama bugün yapacağım.
*****
Kahvaltıyı hazırladıktan sonra son bir kez eksik var mı diye geri çekilip masaya baktım. Tek eksik var o da Emre. Hala uyuyor, üstelik o kadar da ses yaptım. Burnumu da artık üşümekten hissetmiyorum. İlki kadar soğuk hissetmiyorum hareket ettiğim için ama yine de soğuk yani. Neyse şuan da Emre yi kaldırma zamanı. Yanına gidip uyanması için salladığımda bu sefer hemen gözünü açtı ve yerinden kalktı.
- " Emre bey uykunuzu alabildiniz mi ?"
- " Bir ara sinek ısırdı ama sonra yine uyudum."
- " Bak sen ? Orada ki sinek ben oluyorum galiba ?"
- " Bilmem." dedi gülerek.
- " Sen burada uyurken bende bu soğuk, buz tutmuş evde bir saattir kahvaltı hazırlıyorum. "
- " Yatsaydın sende."
- " Bu mu yani cevabın ? Çok öküzsün gerçekten. İnsan bir üzülür. "
- " Bir kere kaldırsaydın ben bileyim kahvaltı hazırlayacağını. Sen kar yağıyor diye kaldırdın beni. "
- " Ona da bir bakabilirdin yani direkt gözünü kapattın." dediğimde bir şey demeden odadan çıktı.
- " Adama bak ya ! Rahatlığın kitabını yazmış bir öküz." diyerek bende arkasından gittim.
- " Yine muhteşem bir sofra. "
- " Ama sen oturamayacaksın."
- " Neden ? "
- " Önce şömineyi yakacaksın çünkü."
- " Şimdi yemeğimizi yiyelim sonra hemen yakarım. "
- " Emre ben üşüyorum diyorum. Bu senin için gerekli bir sebep değil sanırım." dediğimde gelip elimi tuttu, daha sonra yanağımı yavaşça öpüp geri çekildi.
- " Çok mu üşüdün sen ? " dedi gülerek.
- " Evet. Herhalde yeni aklın başına geliyor. "
- " Hemen hallediyorum. " diyerek evden çıktı.
Birkaç dakika içinde küçük bir çuval ile eve girip kapıyı kapattı ve şöminenin başına geçti. Böyle çuval içinde olması daha iyi çünkü sürekli odunluğa gitmek işkence oluyor. Odunları içine attıktan sonra ateşi yaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK 2
Roman pour AdolescentsDefne ve Emre'nin aşkı, hiç beklemedikleri bir şekilde evlilik ile sonuçlanmıştı. Bir sürü zorluklar yaşamalarına rağmen, aşkları bütün zorlukları aşarak onlara çok güzel şeyler sundu ama bakalım evlilik hayatı onlara iyi gelecek mi ?