TUTKULU AŞK 2

50.BÖLÜM

Ateş, yanımdan ayrıldığı an bacaklarımı masanın altında uzatarak ve sandalyeme yaslanıp boynumu arkaya atarak iyice gerindim. Saatlerdir şu masadan kalkmadan çalışıyorum. Önce bir sürü dosyalar sonra eğitim... Neyse şu eğitim gerçekten çok iyi oldu ve kendimi baya ilerletmişim farkında olmadan. Emre ne yapıyor acaba ? Kenardan eğilip ona baktığımda bilgisayarda çalıştığını gördüm. Çok özledim... Saatlerdir birbirimizden ayrıyız zaten. Aman hiç sinir falan düşünemeyeceğim, hemen yanına gitmem lazım. Zaten dün den beridir aramız açık, daha fazla dayanamayacağım. Yerimden kalkıp onun odasına girdim. Kafasını bana çevirdiğinde odanın panjrularını indirdim.

- " Büyük bir sorgu olacak galiba." dedi ciddi bir şekilde.

- " Hayır." dedim yanına gidip.

- " Defne hiç tartışacak halim yok lütfen." dediğinde boynuna sarıldım.

O kadar özlemişim ki... Hiç bir zaman doğru düzgün sinirli kalamıyorum çünkü ona karşı koymak çok zor. Bu yaptığıma anlam veremediği için ellerini omuzuma koyup, kendinden uzaklaştırdı.

- " Ne oldu birden ? " dedi şaşkınlıkla.

- " Hiç, içimden geldi."

- " Sabahtan beridir neredeydin ?"

- " Kaç saattir görüşmüyoruz, bende özledim. Olamaz mı ?"

- " Olabilir. Kıymetimi anlaman için uzak kalmamız gerekiyordu demek ki."

- " Sende benim kıymetimi anla ama."

- " Valla uyandığımdan beridir üzerime gelen sensin. Ben sana hiç bir şey söylemedim."

- " Söyledin. Melek'in söylediği şeyleri sana anlattığımda inanmadın."

- " Ne inanmaması ya. Valla bırakalım şu salak kadını. Çok aşırı sıkıldım. Ben seninle birlikteyim dimi ve bunu bu holdingte çalışan herkes biliyor. Önemli olan bunlar bence. Senden başkası umurumda değil. Kim bakmış, kim ne demiş hiç bir şeyi bilmek duymak istemiyorum."

- " Tamam haklısın. "

- " Şaşırdım. Nasıl oldu da hemen kabul ettin. "

- " Haklısın işte ve uzatmak istemiyorum. "

- " Gel şimdi. " dedi beni kendine çekip kucağına oturtarak.

- " Emre, birisi görür şimdi."

- " Az önce panjurları çekerken çok cesaretliydin ama."

- " O başka bu başka. "

- " Hiç de bile. Ben dışarıdan böyle bir olay görsem şüphelenirim. Ayrıca kimse kapıyı vurmadan girmez."

- " Umarım öyle olur."

- " Şu saçma eğitimin bitti dimi sonunda. "

- " Saçma değil çok yararlı. Evet, bitti."

- " Eğitim yararlı ama eğitimi verende hayır yok. "

- " Gayet iyi anlatıyor ama. "

- " Başlarım onun anlatmasına ya."

- " Neyse bırakalım şimdi şu 3.şahısları." dedim.

- " Sen işlerini bitirdin mi ?"

- " Evet. "

- " O zaman evimize gidelim."

- " Evet, gidelim. Ben çok yoruldum." dediğimde yanağımı öptü.