72.BÖLÜM

1.7K 94 123
                                    

Esneyerek, yataktan kalkıp kollarımı açtım ve gerginleştim. Hava çok güzel... Güneşli günlerde içimde inanılmaz bir mutluluk oluşuyor. Camı açtıktan sonra banyoya girip elimi, yüzümü yıkayıp çıktım. Nasıl olduysa Emre uyanmış, gözleri açık bit şekilde yatakta bekliyor. Bu saatte uyanması tuhaf.



- " Hayret nasıl oldu da uyandın ?"

- " Kolumu sana atmak için uzattığımda, kalktığını anladım ve sensiz bir yatakta keyif yapamayacağım için uyandım."

- " İnansam mı ?" dedim gülerek.

- " Sen bilirsin ama gerçek bu."

- " İyi bakalım öyle olsun."

- " Bugün, dışarıda vakit geçirelim."

- " Neden ?"

- " Evde durmaktan paslandım artık. Ben önceden hiç böyle değildim. Şimdi sana benzedim." dedi yataktan kalkıp.

- " Ben paslı mıyım yani ?"

- " Bilmiyorum biraz öyle gözüküyor. Sürekli evde otur otur... Bu benim yaşam stilim değil."

- " Ayy bak sen ? Bir kere her günün yarısından çoğu zaten iş yapmakla geçiyor ama tamam madem paslanmışım. Bugün bütün pasını atacağım."

- " At valla biraz gençliğimize dönelim. Sayende ihtiyar gibi hissediyorum."

- " Emreeee ! Sabah sabah beni deli etmek için mi uyandın sen ?"

- " Keyfim yerine geldi biraz." dedi gıcık gıcık gülerek.

- " Uyuz, pis gıcık !"

- " Zevkle. "

- " Tamam o zaman bende zevkle gıcıklık yap... "



İçimde biran değişik bir şey oluştu ve cümlemi bile tamamlayamadım. Midemde garip bir his var ama inanılmaz. Yüzümü ekşitetek bu şeyi yaşadığımda Emre ciddi bir şekilde yanıma geldi.



- " Ne oldu ?"

- " Yok bir şey. " dedim sessizce.

- " Şaka falan mı yapıyorsun ? Eğer şakaysa çok kötü."

- " Ne şaka..." derken midemin bulandı ve elimle ağzımı kapatarak hemen banyoya koştum ve kapıyı kapattım.



Saniyeler içinde kendimi durdurdum ve bunu yapamasaydım Emre'nin gözü önünde kusmuş olacaktım. Herhalde bugüne kadar onun şahit olduğu rezilliklerimin en büyüğü bu olurdu.



- " Defne, geliyorum." dedi seslenerek.

- " Hayır, sakın !" dedim zorla öğürmelerim arasında.

- " Ne oldu böyle birden ?" diyerek kapıyı açtı.



Hemen klozetin sifonunu çektim ve peçete ile ağzımı sildim.



- " Emre lütfen çıkar mısın ? Beni bu halde görmeni istemiyorum."

- " Saçmalama görsem ne olacak ?"

- " Kusarken mi ?"

- " İyi günde, kötü günde demiştik dimi ?" dedi göz kırparak.


Şuan da bu berbat halimin içinde olmasaydım, bu lafı ile boynuna sımsıkı sarılırdım.



- " İyiyim. Biran öyle midem bulandı işte. "

- " Bir hastaneye gidelim."

- " Bunun için gitmeye gerek yok."

- " Ne demek gerek yok ? Sen geçen gün de gözüm karardı demedin mi ?"

TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin