Eve geldiğimizde, hemen bir çırpıda Emre ye, Ahmet bey ile konuştuklarımızı anlattım. Şu ana kadar pek garip bir tepki vermedi.
- " Birden bire böyle büyük bir projenin içine düşmek seni sıkmaz mı ?"
- " Seni sıkmıyorsa, beni hiç sıkmaz." dedim.
- " İyi. Neyse ki içinde benim olduğum bir ekiptesin yoksa asla izin vermezdim."
- " Neden sürekli senin izin verdiklerini yapmam gerekiyor ? Ben buna sinir oluyorum işte. Sonuçta bende orada çalışan bir insanım ve iş gereği ne gerekiyorsa yapmam lazım."
- " Defne, biliyorsun geçmişte ne olaylı şeyler yaşadık. Şerefsizin biri yine çıkacak, başıma bela olacak."
- " Herkes, Ateş olacak diye bir şey yok. "
- " Bak onun adını bile ağzına alma. Ben bile söylemiyorum." dedi sinirlenerek.
- " Tamam şu an önümüzde ki işe bakalım. Başka bir ekipte olacağım zaman da onu konuşuruz."
- " Benim izin verdiğim şeyi yapacaksın çünkü ! " diye bağırdıktan sonra bir an duraksadı ve kravatını çıkardı.
- " Çünkü ?" dediğimde bir şey demeden merdivene doğru ilerledi.
- " Çünkü ? Tamamla şunu."
- " Sinir oluyorum tamam mı ? Benim gözümün önünden çıktığın ve başkasının bakışlarına denk geldiğin her an beni deli ediyor." dediğinde hafif gülümseyerek yanına doğru yürüdüm.
- " Kıskanıyor musun yani ?"
- " Her ne haltsa ondan işte. " diyerek merdivenleri çıkmaya başlayınca bende gülümseyerek arkasından çıktım.
Sen yeter ki böyle söyle, ben seve seve istediğini yaparım. Odaya girdiğimizde üzerini değiştirmek için gömleğini çıkarmaya başladı. Tam her şey normalleşirken bir tartışma daha yaşıyoruz. Galiba biz hiç sıradan bir ilişki yaşayamayacağız.
İkimiz de hiç konuşmadan üzerimizi giyindikten sonra, salona indik. Kumandayı elime alıp, koltuğa oturdum. Emre'de yanıma oturup, bacağını diğerinin üzerine atıp, yayılarak oturduktan sonra kolunu koltuğun üstüne uzattı. Bende bir an bana uzatacak sandım ama koltuğa koydu ne yazık ki.
- " Aaa bu ne ?" dedim bir an da büyük bir şaşkınlıkla.
- " Ne oldu ?" dedi bana dönerek.
- " Hareket ediyor." dedim işaret parmağımla, karnımı göstererek.
O kadar şaşkınım ki, nasıl cümle kurup, anlatacağımı bile bilemedim. Çok tuhaf bir his. Onun, içimde yaşıyor olması, böyle belirtiler vermesi ve orada olduğunu hissettirmesi beni o kadar mutlu ediyor ki. Bir kez daha var olduğunu hatırladım. Aynı zaman da çok tuhaf bir his, resmen bir canlı içimde hareket ediyor. Çok garip...
- " Nasıl ya ?" dedi Emre tuhaf tuhaf bakarak.
- " Bak." dedim elini alıp, karnımın üzerine koyarak.
- " Hani bir şey yok."
- " Birazdan bir daha olur belki, bekle." dediğim an da gerçekten de hareket etti.
- " S*****.... Bu ne ?"
- " Niye küfür ediyorsun ?"
- " Ya refleks olarak çıktı işte. Şimdi onu mı düşüneceğim. Burada doğaüstü bir olay var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK 2
Fiksi RemajaDefne ve Emre'nin aşkı, hiç beklemedikleri bir şekilde evlilik ile sonuçlanmıştı. Bir sürü zorluklar yaşamalarına rağmen, aşkları bütün zorlukları aşarak onlara çok güzel şeyler sundu ama bakalım evlilik hayatı onlara iyi gelecek mi ?