- " Ver bıçağı." dedi Emre salata malzemelerini alarak.
- " Yapma istemiyorum."
- " Ver, Defne."
- " Al." dedim sinirli bir şekilde.
Salatalığı hızlı bir şekilde soyduktan sonra kesme tahtasının üzerine koyup bıçakla hızlı hızlı kesmeye başladı. Öyle bir bakışı ve doğrama şekli var ki gören de salatalık değil adam kesiyor sanır. Salatalıkları doğrayıp, salata tabağına attıktan sonra kıvırcığı eline alıp, onu da büyük bir ustalıkla kesti.
- " Mutfakta iyi değilim diyorsun ama bıçak işinde baya iyisin bakıyorum."
- " O benim işim. Bu doğradıklarımın hepsi bir insan aslında. Bak şuan Tolgayı kesiyorum." dedi kıvırcığı göstererek.
İstemsiz bir şekilde güldüm. Cidden ne diyeceğimi bilmiyorum. Her şeyi sinir ve şiddete çevirerek hallediyor.
- " İyi ki de yanımızda bir çocuk yok. Yoksa ileride psikopat bir şey olurdu seni görünce. Az önce ki doğradığın kim di peki ?"
- " Oğuz."
- " Oğuz mu o ne alaka ? O bir şey mi yaptı ? Ayrıca siz en son konuşup, anlaşmıştınız."
- " Olabilir ama geçmişte sen onu sevmişsin !!! " dedi daha sert bir şekilde bıçağı sertçe vurarak.
- " Yok artık Emre. Çocukluktu yani, kaç defa dedim. Oğuz bile konusunu hiç açmadı. Üstelik bunu defalarca konuştuk, şimdi niye açıyorsun bunu alakası bile yok. Gereksiz şeyler katma olaya."
- " Gereksiz değil merak etme."
- " O zaman benim katacağım şeye hazır ol. O Ece ile yaptığın şeyi hayat boyu unutmayacağım. Ben en azından senin gibi yat... "
- " Sakın !!! Sakın tamamamlama ve bu konuyu da kapat."
- " Hmm hep öyle olur zaten. Biliyorsun sende yediğin haltın büyüklüğünü, ne zaman söylesem kapat, kapat."
- " Defne tamam sus. " dedi gözlerini kapatarak.
- " Tamam sustum !!! Senin yaptığın şey için kolayca susabiliyorsak, sende benim dediğim şeyler için susup kenara çekilebilirsin o zaman. Deli etme beni ! Sen git önce o kirli geçmişini yok et ondan sonra benim söylediğim şeylerin ve hayatımda ki kişilerin hesabını sor. Geçmişinde yatmadığın kız yok !!! Benim bedenime ilk dokunan kişi sensin ve sadece sana ait ama sayende ben aynısını senin için söyleyemiyorum. Bunu bilmek iğrenç bir şey !!! " diyerek sinirle mutfaktan çıkıp odaya girdim.
O kadar sinir oldum ki... Konu nasıl, nerden buraya geldi bilmiyorum ama içimden bir türlü şu Ece pisliğini atamıyorum. Çünkü unutalacak bir şey değil. Diğerleri neyse gözüm görmediği ve tanımadığım için sallamıyorum ama Ece öyle değil ki. Bildiğim ve her gün gördüğüm bir insandı. Evet o zamanlar sevgili değildik ama yine de ortada böyle bir gerçek var, bunu hafzımdan silmek de imkansız. Kapı bir anda küt diye açıldı, ödüm koptu. Emre kolumu sıkıca tuttu ve ve beni yatağa doğru çekiştirip, yatırdı. Daha sonra üzerime kapandı. Kollarını iki yanıma, yatağın üzerine koyup sinirle yüzüme baktı.
- " Bana bak, geçmişimin de, o kızların da, Ecesinin de ********* *******.... Hiç birisi ******** değil ! Benim hayatım, amacım, hayalim, geçmişim, geleceğim sen olmuşsun anladın mı !!! Geçmişe dair söylediğim ne bok varsa hepsi boş. Sadece sen varsın ve bu hep böyle olacak. Ben sana sürekli süslü cümleler kuramam ve böyle bir insan da değilim. Seni hayvan gibi sevdiğimi ve benim dışımda kimsenin seninle bile konuşmasını istemeyecek kadar gözüm kör, bunu bil ! Böyle boş boş şeyler için de benden kaçma çünkü benim yaşamım sana bağlı, senin gülüşüne. Sen yüzünü astığın zaman bu kalp duruyor, o gözlerin bana bakmadığında nefes alamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK 2
Teen FictionDefne ve Emre'nin aşkı, hiç beklemedikleri bir şekilde evlilik ile sonuçlanmıştı. Bir sürü zorluklar yaşamalarına rağmen, aşkları bütün zorlukları aşarak onlara çok güzel şeyler sundu ama bakalım evlilik hayatı onlara iyi gelecek mi ?