100.BÖLÜM

1.4K 76 50
                                    

2 Ay Sonra


Sabah duşumu aldıktan sonra bornozumu giyip banyodan çıktım. Emre hala uyanmamış. Neyse bu hafta çok yorucu geçti işler o yüzden bir tek hafta sonu var, rahat rahat uyusun. Benim için de baya tempolu oldu aslında. İşe tekrar döneli iki ay oldu ve bu süre içinde bu hafta kadar hiç yoğun çalışmamıştım.



Vücudumu kuruladıktan sonra her zaman ki rutinim olan, çatlak kremini vücuduma sürdüm. Bu krem olmasa gerçekten çok kötü bir hamilelik geçirebilirdim daha doğrusu sonrası kötü olurdu. En azından doğumdan sonra vücudumda yırtıklar olmayacak. Aynı zamanda çok iyi bir spor programı da düzenlemem gerekiyor kendime.



Üzerime kalın eşofmanlarımı giyindikten sonra saçlarımı da tarayıp, topuz yaptım. Bugün hava acayip soğuk. Sanırım artık kış tam anlamıyla geldi. Neyse en iyisi Emre yi uyandırmadan bir an önce odadan çıkıp kahvaltıyı hazırlayayım en iyisi.





-  " Defne." dedi uykulu sesi ile.



Hemen ona döndüm. Sesi baya kısık geldi aslında acaba yanlış duymuş olabilir miyim.



-  " Gel." dediğinde doğru duyduğumu anlayarak yanına gittim.

-  " Ne ara uyandın sen ?"  dedim yanına oturarak.

-  " Az önce. Nereye gidiyorsun ? Gel yatalım işte."

-  " Ben uyanalı çok oldu. Evi topladım, banyo yaptım ve şimdi de kahvaltı hazırlamaya gideceğim. Sen biraz daha uyu hazır olunca ben seslenirim."

- " Dışarıda yeriz, bırak hazırlama."

-  " Ay bu soğukta ben hiç dışarıya çıkamam. Hem zaten bütün hafta işte vakit geçiyor. Bu günde evde duralım."

- " Sen bu halinle nasıl hala o kadar iş yapıyorsun ? Birde evi toplamışsın. Kaç defa dedim böyle işlere kalkışma diye."

- " Bir şey olmaz."

- " Defne, şu halini gördükçe ben yoruluyorum. Biraz sende kendini fark etsen keşke."

- " O zaman madem öyle hadi sende bugün bana yardım. Birlikte kahvaltı hazırlayalım."

- " Ben mi ?"

- " Evet. Sakın bana ben yapamam, edemem deme. Şimdi yapmayacaksın da ne zaman yapacaksın ?"

- " Ben istesem de beceremem zaten."

- " O zaman öğrenirsin. Yeter ki iste. Hem ayrıca bundan sonra yavaştan alışsan iyi olur. Artık hayatımız çok tempolu geçecek."

- " Bu tempo değilse daha tempolu halini düşünmek istemiyorum."

- " Üzgünüm bu daha hiç bir şey."

- " Dışarıya çıkmıyorsun, benim sözümü dinlemiyorsun ne olacak böyle ?"

- " Hadi gel birlikte aşkla dolu güzel bir kahvaltı hazırlayalım." dedim ellerimi parmaklarının arasına geçirerek.

- " Aşkla dolu ? Peki öyle olsun." dedi yataktan kalkarak.

-  " Çabuk hazırlan ve aşağı in. Sadece 5 dakikan var." dedim ayağa kalkarak.

- " 5 dakika bana yetmez."

- " Yettir bir şekilde ama beni bekletme." dedim odadan çıkarken.





Merdivenlerden yavaş bir şekilde aşağı indim. Kahvaltı hazırlama işine Emre yi de dahil ettiğim için pişman olmalı mıyım bilemedim. Mutfakta büyük karışıklık çıkacak bunu biliyorum ve baştan kabullendim ama bir yandan da ikimiz birlikte bir şeyler yapacağız bunu düşününce de, mutfağın dağınıklığına değer bence.Mutfağa girip yavaştan bir şeyler hazırlamaya başladım. Umarım Emre en kısa sürede gelir.





TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin