57.BÖLÜM

1.5K 79 17
                                    

Emre'nin peşinden koşarak gittim ve asansöre girince hemen bende içeriye girdim. Odalarımızın olduğu kata geldiğimizde indik. Ne yapacak acaba şuan ? Bana dönüp hala geçmeyen öfke dolu gözleri ile baktı.







- " Git alacaklarını al odadan." deyince sessizce başımı salladım.







İkimiz de odalarımıza doğru ilerledik. Bu benim aklımdan çıkmıştı. Birden bire kavga olayına girince telefon, çanta burada kaldı tabi. İçeriye girdiğim an Açelya hanıma baktım.







- " Defne iyi misin ?"

- " Evet."

- " Yüzün biraz endişeli gibi duruyor da ondan merak ettim kusura bakma."

- " Yok önemli değil, iyiyim." diyerek eşyalarımı toparladım.








Böyle sorduğuna göre bir şeyden haberi yok. Aslında bu katta fazla bir şey olmadı. Emre'nin bağırması duyuluyordu ama ben odanın önünde olduğum için duydum onun dışında kimse bir şey duymadı görmedi. Tabi güvenlik görevlileri, etrafa dedikodu yaymazsa.








- " Gidiyor musun ?"

- " Evet. Bugün erken çıkmam lazım. Size iyi çalışmalar."

- " Teşekkür ederim. Görüşmek üzere." dedi gülümseyerek.







Odadan çıktığımda Emre'nin beni beklediğini gördüm. Bir şey demeden yine asansöre doğru ilerledi. Aşağı indiğimizde karşıdan bir adam bize doğru hızlı adımlarla geldi.






- " Emre Bey, Ahmet bey sizin için arabayı hazırlamamı söyledi. Hazır." dediğinde Emre bir şey demeden dümdüz karşıya bakarak çıkış kapısına doğru yürüdü.







Adama ayıp olmasın diye ben nezaketen tebessüm edip, ilerledim. İnsan yine de bir teşekkür eder ya da başını falan sallar. Normal halinde bile bunu zor yapan insan, haliyle sinirli olunca hiç yapmaz tabi.






Arabaya bindiğimizde, hiç konuşmadan Ahmet Bey in gelmesini bekledik. O kadar gerginim ki ne yapacağız, ne olacak bilmiyorum. Keşke bu işin içinde Ahmet bey olmasaydı çünkü kendimi ona karşı mahçup hissediyorum. Beni, o pis şeytan ile kavga ederken hiç görmemeliydi. O salak aklıma geldikçe öyle deli oluyorum ki... Ahmet bey, güvenlik görevlileri ile gelmeseydi ben onu daha fena yapardım. Aklımda o kadar çok dövme tekniği vardı ki. Umarım o yüzüne bıraktığım tırnak izleri ömür boyu gitmeyecek bir iz olarak kalır. Hala hırsımı alamadım. Şeytan diyor, evinin adresini bul ve git orada bir güzel ağzının payını ver.







EMRE

Ben bu işi burada bitirir miyim hiç. Resmen utanmadan ne cesarete bana karşılık vererek karşımda konuşuyor. Beni en çok deli eden cümle ; o da rahatsız olmadı demek ki... Bu ne demek lan ? Kendi şerefsizliğine birde Defne yi alet ediyor. Haysiyetsiz köpek ama ben biliyordum. Bu itin bir şey yapacağını biliyordum. Nasıl oldu da bunu bile bile onun Defne ile bir olmasına izin verdim nasıl ! Bir kez de karışmayayım, onun ii hayatı için iyi bir adım olabilir, kafamda kurmayayım dedim ama olmadı. Yine korktuğum, aklıma gelen başıma geldi. İçimde o kadar çok sinir var ki. Şu arabadan inip önüme çıkan ilk insana bir tane yapıştırmak istiyorum.








*******

DEFNE


Hiç konuşmadan yol boyu sessiz ve öfkeli bakışlarla eve geldiğimizde, hizmetli kadın kapıyı açtı ve içeriye girdik.






TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin